ALES Takıldığınız/Çözemediğiniz Sorular Bölümü Kullanımı

[dutxuri]

harbiden nerden buluyorsunuz hocam, tam ösym formatı

 

[art']

böyle soruların olduğu kitap varsa bizde alalım yeri gelmişken sorayım sözel için iyi bir kaynak deneme sınavı arıyorum fikri olan var mı ? sorular ösym formatında uğraştırıcı olsun istiyorum öyle boş sorular olmasın. hangi yayınlar iyidir?

 

[alialexander]

harbiden nerden buluyorsunuz hocam, tam ösym formatı

sağdan soldan, ordan burdan

 

[dutxuri]

böyle soruların olduğu kitap varsa bizde alalım yeri gelmişken sorayım sözel için iyi bir kaynak deneme sınavı arıyorum fikri olan var mı ? sorular ösym formatında uğraştırıcı olsun istiyorum öyle boş sorular olmasın. hangi yayınlar iyidir?

Ben Yediiklim derim.
Ama aynı zamanda farklı farklı kaynaklardan da beslenmek gerektiğini de söylerim adını dahi duymadığımız ya da sık duymadığımız kaynakları da kullanmak gerek diye düşnüyorum. Bir iki sene önce Tasarı olması lazım, lanet ettim daha onu elime almadım onun dışında her kaynağa sempatim var

 

[alialexander]

Amerikalı yazar Mark Twain’in ilk gençlik yılları, Missouri
ile Nevada arasında posta arabasıyla yapılan yolculuklarla
geçer. Bu sıkıcı yolculuklarda Twain, yanında
daima bir sözlük taşırmış. Dağları aşarken, uçsuz
bucaksız çölleri geçerken, tehlikeli yollar boyunca bu
sözlüğü karıştırır dururmuş. Bütün amacı, düşüncelerini
kaleme alırken kelimelere hâkim olmak, onlara, sesinin
yankısını katabilmek…

Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?

A) Kendi üslubunu oluşturmak
B) Yeni bir anlatım tekniği kullanmak
C) Duygularını yansıtmaya öncelik vermek
D) Sözcük dağarcığını zenginleştirmeye çalışmak
E) Dili doğru kullanma konusunda ustalaşmak

 

[dutxuri]

CCCCC
mi acep kesin C ya

 

[alialexander]

CCCCC
mi acep kesin C ya

o kadar kesin konuşma hocam E diyenler var burda ,,,

 

[dutxuri]

Vallah manaya girince içinden çıkamadım Yankı ve yansıtmaktan dolayı dedim, değil mi yoksa?

 

[alialexander]

o zaman sana bi güzellik yapıp şıkları 2 ye indireyim .. A mı E mi ?

 

[dutxuri]

Sesinin yankısı, kendi uslubudur hocam ya, bu da değilse istifa ediyorum

 

[alialexander]

istifa etmene gerek kalmadı.. tebrikler

 

[dutxuri]

böyle iyi oluyor hocam, uyumuyorsanız sorun birkaç soru daha diyecem de galiba benden başka kimse de yok

 

[alialexander]

Bu da son soru olsun

(I) Yapıtında, Japonlara Amerikan kültürünü, Amerikalı
ve diğer Batılı okurlara da Japon kültürünü anlatıyor.
(II) Bunu yaparken kullandığı gizli formülse her iki
tarafın da kendine yakın bulacağı ögeler kullanmak.
(III) Böylece onları romanlarının içine çekerken aynı
zamanda tanıdıkları ögelerle de karşı karşıya getiriyor.
(IV) Bunun sonucunda kendi kültürlerine dışarıdan bakmalarını sağlıyor.
(V) Kurduğu bu hassas denge sayesinde romanları
Batı dünyası için hem ilgi çekecek kadar egzotik hem de onlara hitap edecek kadar Batılı
olabiliyor.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
nesnellik söz konusudur?

I. II. III. IV. V.

 

[dutxuri]

Birkaçı sağlam çeldirici olsa da I olması lazım

 

[alialexander]

“Deneme, bir gezinti gibidir.” der, bir düşünür. Keyfince
bir dolaşımdır, bir iş yolculuğu değildir. Deneme
türündeki yazıları okumanın bunca keyifli oluşunu bu
gezintiye borçluyuz. Denemede kalemin o özgürce
salınışı, istediği yerde eğlenip istediği yerde yere
dokunmayışı, günlük güneşlik bir sabah vakti ya da bir
ikindi gölgeliğinde keyfince dolaşmaya benzer.
Sıkıntının, telaşın adı okunmaz böyle gezintilerde.
Gidilecek ille de bir yer, ispatlanacak fikirler yoktur.
Kürekler aheste çekilir. Herkesin harcı değildir böyle
yürüyüşler, ehlikeyiflere özgüdür. Cenap Şahabettin mi
dediniz, Tanpınar mı? Hele Ataç… Hepsi de keyfine
düşkün adamlardır. Deneme yazarken yaptıkları, zevkli
bir zihin gezintisinden başka bir şey değildir.

Bu parçadan denemeyle ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisi çıkarılabilir?

A) Sıkı kurallara bağlı olduğu
B) Bir düşünceyi kanıtlamayı amaçladığı
C) Yazarlarının tümünün başarılı olduğu
D) Okuruna hoşça vakit geçirttiği
E) Başka edebî türleri bünyesinde topladığı

 

[Merve]

D olmalı....

 

[bigthunder]

“Deneme, bir gezinti gibidir.” der, bir düşünür. Keyfince
bir dolaşımdır, bir iş yolculuğu değildir. Deneme
türündeki yazıları okumanın bunca keyifli oluşunu bu
gezintiye borçluyuz. Denemede kalemin o özgürce
salınışı, istediği yerde eğlenip istediği yerde yere
dokunmayışı, günlük güneşlik bir sabah vakti ya da bir
ikindi gölgeliğinde keyfince dolaşmaya benzer.
Sıkıntının, telaşın adı okunmaz böyle gezintilerde.
Gidilecek ille de bir yer, ispatlanacak fikirler yoktur.
Kürekler aheste çekilir. Herkesin harcı değildir böyle
yürüyüşler, ehlikeyiflere özgüdür. Cenap Şahabettin mi
dediniz, Tanpınar mı? Hele Ataç… Hepsi de keyfine
düşkün adamlardır. Deneme yazarken yaptıkları, zevkli
bir zihin gezintisinden başka bir şey değildir.

Bu parçadan denemeyle ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisi çıkarılabilir?

A) Sıkı kurallara bağlı olduğu
B) Bir düşünceyi kanıtlamayı amaçladığı
C) Yazarlarının tümünün başarılı olduğu
D) Okuruna hoşça vakit geçirttiği
E) Başka edebî türleri bünyesinde topladığı

D bu soruyu çözmüştüm ihtiyaç mi pegemden mi?

 

[alialexander]

(I) Beş dakika önce bir konuyu şiddetle savunan
sanatçı, beş dakika sonra sizinle birlikte kendi
savunduğu şeyle alay edebilirdi. (II) Bir insan nasıl olur
da durmaksızın düşünebilir, her şeyi durmaksızın
sorgulayabilir ve aynı anda büyük bir coşkuyla,
heyecanla hayata bağlanabilir? (III) Sanatçı, varlığıyla
bunun mümkün olduğunu anlatıyordu çevresindekilere.
(IV) Onun bir yerlerde bir şey yaptığını hayal etmek bile
yeterliydi aynı heyecanın birazcık da olsa arkadaşlarına
bulaşması için. (V) Anlamıştık belki: Onun saati
durmadan akıyordu da bizim saatimiz çalışmak için
bahaneler arıyordu sanki. (VI) Bizim yaşama anlam
katma konusundaki üşengeçliğimiz; onun bahanelere
gerek duymadan, bir başkaldırı gibi sürdürdüğü
yaşamını, hız ya da telaş olarak görmemize neden
oluyordu.

Numaralanmış cümlelerden
hangisinin, parçanın anlam bütünlüğünü
bozduğunu bulunuz.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

 

[relaxy]

(I) Beş dakika önce bir konuyu şiddetle savunan
sanatçı, beş dakika sonra sizinle birlikte kendi
savunduğu şeyle alay edebilirdi. (II) Bir insan nasıl olur
da durmaksızın düşünebilir, her şeyi durmaksızın
sorgulayabilir ve aynı anda büyük bir coşkuyla,
heyecanla hayata bağlanabilir? (III) Sanatçı, varlığıyla
bunun mümkün olduğunu anlatıyordu çevresindekilere.
(IV) Onun bir yerlerde bir şey yaptığını hayal etmek bile
yeterliydi aynı heyecanın birazcık da olsa arkadaşlarına
bulaşması için. (V) Anlamıştık belki: Onun saati
durmadan akıyordu da bizim saatimiz çalışmak için
bahaneler arıyordu sanki. (VI) Bizim yaşama anlam
katma konusundaki üşengeçliğimiz; onun bahanelere
gerek duymadan, bir başkaldırı gibi sürdürdüğü
yaşamını, hız ya da telaş olarak görmemize neden
oluyordu.

Numaralanmış cümlelerden
hangisinin, parçanın anlam bütünlüğünü
bozduğunu bulunuz.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

Emin olmamakla birlikte A) I.

 

[alialexander]

Emin olmamakla birlikte A) I.

A dışında hangisi olabilir? emin olmaktan alıkoyan hangi şık/lar