Cashmere
Araştırma Görevlisi
Merhabalar olsun tüm IELTS meraklılarına, adaylarına
Forumda sıklıkla duyduğum, tavsiyeler aldığım, tecrübeler okuduğum ve sonunda tecrübe ettiğim şu meşhur sınav hakkında fikirlerimi belirtmek istiyorum
shockhan hocamın konusunda bilgi paylaşımında bulunan arkadaşlara,
chatbox ta benim delidivane sorularıma sabırla cevap veren taygun, sidneh hocalarıma, şekerparem sabihagökçenn e ,
Cambridge setini tamamlamamış olsam da elimin değmesine sebep olan RAGİ ye,
Özel msj atıp beni bilgilendiren ve güzel temennilerde bulunan katharsis e,
Konuya denk gelip de bana cesaret veren tüm arkadaşlara teşekkür ederim
1 Eylül de dördüncü kez YDS(KPDS) ye girecek bir kişi olarak IELTS gibi insancıl sınavların varlığına şükrettim bugün
29.08.2013 tarihli Akademik Modüle iştirak etmiş bulunuyorum. Sınav sonucum istediğim derecede gelmese de-ki bu 7- sınava girdiğim ve tecrübe edindiğim için memnunum.
Oral exam yazılı sınavdan 1 gün önce yapıldı. Gereksiz ve manasız bir şekilde heyecanlandım. Sınav stresi olmayan biriyimdir ama insanın doğası da değişken demek ki..Öyle ki birkaç dakika ellerimi sıranın altına sakladım titremelerinden rahatsız olup ama sonra sakinleştim
katharsis hocam Türk examiner a denk gelmememi temenni etmişti, notları sıkıntılı olabilir diye. Şanslıyım sanırım baldan tatlı bir examinerım vardı karşımda Böyle sarılıp içime sokasım geldi güleryüzlü ve yumuşak hallerini görünce Speaking part için olası gelecek konulara ielts-simon ve ielts-exam sitelerinden araştırma yapmıştım, aşağı yukarı neler söyleyeceğimi kafamda maddelemiştim.Kendimce tabi
Part 1 klasik tanışma sorularıyla gayet yumuşak geçti. Evimden, en sevdiğim odadan, neden sevdiğimden bahsederken kıyafetlere geldi konu nasıl olduysa. Alışveriş tercihlerimi, arkadaşlarıma yardım edip etmediğimi, nelere öncelik verdiğimi, çocukken kıyafetlerimi kimin seçtiğini falan sordu Yine sevimli ve sakin bir diyalog hakimdi...
Devamında meşguliyetlerden, stres faktöründen, en koşturmalı/meşgul olduğum günden bahsettik. Ben biraz kontrolümü kaybetmeye başladım buralarda. Kontrolden kastım cümleler refleks olarak çıkmaya başladı ağzımdan.. Hani 2 düşün 1 söyle der ya büyükler, bende salise düşünme olamadı bundan sonra :/
Geldik en merak ettiğim kısım olan part 2 ye, bana bir topic verdi ki, hiç tahmin etmemiştim. İlgimi çeken bir ülkeden bahsetmemi (kendi ülkem dışında), bu ülkenin hangisi olduğunu, neden ilgimi çektiğini, hakkında neler bildiğimi anlatmamı isteyen bir topicti Tabi ki 1 dk not almam için sürem ve bir not defteriyle kalemimi de uzattı...
Notlar aldım, maddeler halinde nelerden bahsetmek istiyosam, unutmamak adına minik kelimeler yazdım...
Hadi dediğinde başladım motor gibi konuşmaya, bi parça konudan uzaklaştım sandım, toparlama cümlelerimi sıralarken süre bitti dedi ağzım açık, cümlem yarım kaldı pek üzüldüm o anda...
Bu arada Kanada dan bahsettim...Detaylara girmeyeyim ama fena bi konu değildi anlattığım
Geldik part 3 e, genelde beklenen sadece sizin topic verildiğinde bahsettiğiniz konu üzerine argümanlar ya da ben öyle sanıyodum; ancak bende böyle olmadı...
Yurtdışına yapılan gezilerin sebebini sordu, gereksiz yere klişe bi cevap verdim; dil öğrenmek, farklı kültürler tanımak, gezmek eğlenmek için gibi...Kendi ülkende kalarak da dil öğrenebilir ya da araştırma yapabilirsin ama diyince afalladım Çünkü haklı, ama hissetmek, yerinde görmek tecrübe etmek farklıdır, hem güzel anılar toplar hem de çektiğiniz fotoğraflar ve videolarla arkadaşlarınıza hava atarsınız artık böyle bi zamanda yaşıyoruz dedim. Sonra çok pişman oldum böyle bişey söylediğime, sığ geldi...
Yurtdışında okumak ve yaşamak arasındaki farklardan, çocukların yurtdışında bi süre yaşama konusunda ne düşüneceğinden bahsettik; burada da çocuklar önceleri arkadaşlarından ayrılacakları için üzülürler mutlaka ama çabuk unuturlar hem yenilik onlara eğlenceli gelecektir dedim...Çocukları hafife mi aldım diye dövündüm durdum sınavdan sonra
Yurtdışına çıkma sebebi ne olabilir sorusuna klasiklerle başladım, eğitim, iş fırsatları, kariyer, turizm derken hmm hmm yapıyodu examinerım Belki de aşık olurlar onun peşinden giderler dedim o maviş gözler kocaman açıldı kahkaha attı Pek hoşuma gitti
Sonlara doğru ülkelerarası ilişkilerden, özellikle komşu ülkelerden bahsettik. Burada o an nasıl kurduğuma inanamadığım güzel bi cümle kurdum ki; Komşularınızla ilişkileriniz samimiyetsiz ya da gerginse düşmanınızla uyuyosunuz demektir gibi bişeydi...
Bu arada speaking sınavım Taksim de idi...Test saatim 17:20 olmasına rağmen 16 gibi oradaydım ve bekletmeden fotoğrafımı çekip aldılar beni
- - - Güncellendi - - -
Speaking testten 1 gün sonra da yazılı sınava girdim (bu sabah)
Saat 08:15 te hazır bulunmamızı tembihleyen görevliler hanı açacak kişiye haber vermemiş olacak ki saat 8 de hala kapılar kilitliydi. Acemice davranan Benjamin yaka kartlı bir delikanlı bizi yönlendirmeye çalıştı, elinde sıra numaralı isimler yazan bir liste var ancak isimleri 5-6 taksitle okudu, kayıt masasındakiler sürekli arayıp çabuk yolla diye azarladılar garibimi :/
Bekleme mevzuunu sevmiyorum ben...Sıkıldım o yüzden...Çok kalabalık değildik sanıyorum 100 kişi etmezdik...
Belgelerimizi teslim etmeden önce çanta ve özel eşyalarımızı idare eder bi şekilde numaralar yazılmış kağıtlarla boş bir odaya bıraktık. Sonrasında numaralarımıza göre sınıflara yerleştik.
Listening test gayet hoş gitti, 1 kelime kaçırıp 2 sorudan emin olamadım...Ekstradan verilen 10 dakika bazı adayların aklını karıştırıyo hala ne yazık ki...
Reading test bi tık daha zorluydu. Öncesinde soruları tarayıp sonra parçalara daldım...İlk parçada hayvanların hastalıklarını kendi yöntemleriyle tedavi ettiklerine dair yapılan araştırmaları ve detayları anlatmışlardı...
İkinci parçada Grimm Kardeşlerin romanları ve gelişim süreci anlatılıyodu ki bu parçada sıkıldım çünkü tıkanıp kaldığımı hissettim bi ara...Bilmediğim/ anlamını çıkaramadığım kelimelere takıldım kaldım...
1 saat içinde reading testi tamamiyle (cevap kağıdına cevaplarımızı geçirmek de dahil) bitmeli şeklinde 5 ya da 6 sefer uyarı yapıldığı halde sınavın bittiğini haber veren uyarıya karşı gelen adaylar vardı. Bir de iddia ediyo duymadım öyle bişeyi, söylemediniz diye... Biz kalan 29 kişi gaipten duyduk demek o uyarıyı Onlar inatlaşırken geldik beni geren Writing test e
Task 1 aslında basit bir charttı ama pek spesifik/dikkat çekici ya da yazmaya değer bilgi çarpmadı benim gözüme... 1989-2004 yılları arasında İngiltere de bir şehirde turizmle ilişkili sektörlerdeki iş/pozisyon sayılarını gösteren bi barcharttı..Önerilen 20 dakikanın 12 dakikasını kullandım bu bölüm için...
Soru kitapçığını aldığımda yaptığım ilk şey task 2 de ki konuya bakmak oldu..1 için yazarken beynimde bişeyler çalışsın istedim...Ön hazırlık gibi bişey yani
Task 2 konumuz müzelerin teknoloji çağıyla birlikte önemini yitirdiği ve artık müzelere ihtiyaç duyulmadığı fikrine katılıp katılmadığımızdı...
Kesinlikle müzelereden taraf birisiyim, elimden geldiğinde sebeplerimi anlattım, aşırıya kaçmadan bağlaçlar kullandım ki zaten refleks olarak geliyo bazıları...Linking word için tekrar edilmemeli gibi bi tip okumuştum simon da, buna dikkat ettim. Kesinlikle spelling önemli, belirtmeden geçmeyeyim...
Also, so, moreover, and, furthermore, however, on the other hand gibi bağlaçlar kullandığımı hatırlıyorum.. Sanırım bir de but ım vardı...
Genel temam Feeling is everything di Nerden aklıma geldiyse zaten bu sloganı duyduğum güne selam olsun Müzelerde yapılabilecek aktivitelerden, uyulması gereken kurallardan, insanları nasıl etkileyebileceğinden bahsettim... Geçmişini bilen insan geleceğini kurtarır gibi bi söz vardır ya hani duymuşsunuzdur mutlaka, bunu rahmetli dedeme mal ettim, çünkü o anda deyim aklıma gelmedi ingilizce olarak :/
Son 10 dakika kala merak ettim kelime sayımı, şaşırdım o kadar da uzun yazmadım ama 280 kelime civarı bişey çıkmış diye...
Sınav sonucum ne olursa olsun ben mutlu ayrıldım o sınıftan Hedeflediğim skoru alırsam da 8 e ulaşmak amacıyla bu sefer ciddi bir tempoyla hazırlanarak başarmak istiyorum...
Umarım içinizde şüphe kalmamıştır ielts in daha samimi ve insancıl olduğu konusunda
Forumda sıklıkla duyduğum, tavsiyeler aldığım, tecrübeler okuduğum ve sonunda tecrübe ettiğim şu meşhur sınav hakkında fikirlerimi belirtmek istiyorum
shockhan hocamın konusunda bilgi paylaşımında bulunan arkadaşlara,
chatbox ta benim delidivane sorularıma sabırla cevap veren taygun, sidneh hocalarıma, şekerparem sabihagökçenn e ,
Cambridge setini tamamlamamış olsam da elimin değmesine sebep olan RAGİ ye,
Özel msj atıp beni bilgilendiren ve güzel temennilerde bulunan katharsis e,
Konuya denk gelip de bana cesaret veren tüm arkadaşlara teşekkür ederim
1 Eylül de dördüncü kez YDS(KPDS) ye girecek bir kişi olarak IELTS gibi insancıl sınavların varlığına şükrettim bugün
29.08.2013 tarihli Akademik Modüle iştirak etmiş bulunuyorum. Sınav sonucum istediğim derecede gelmese de-ki bu 7- sınava girdiğim ve tecrübe edindiğim için memnunum.
Oral exam yazılı sınavdan 1 gün önce yapıldı. Gereksiz ve manasız bir şekilde heyecanlandım. Sınav stresi olmayan biriyimdir ama insanın doğası da değişken demek ki..Öyle ki birkaç dakika ellerimi sıranın altına sakladım titremelerinden rahatsız olup ama sonra sakinleştim
katharsis hocam Türk examiner a denk gelmememi temenni etmişti, notları sıkıntılı olabilir diye. Şanslıyım sanırım baldan tatlı bir examinerım vardı karşımda Böyle sarılıp içime sokasım geldi güleryüzlü ve yumuşak hallerini görünce Speaking part için olası gelecek konulara ielts-simon ve ielts-exam sitelerinden araştırma yapmıştım, aşağı yukarı neler söyleyeceğimi kafamda maddelemiştim.Kendimce tabi
Part 1 klasik tanışma sorularıyla gayet yumuşak geçti. Evimden, en sevdiğim odadan, neden sevdiğimden bahsederken kıyafetlere geldi konu nasıl olduysa. Alışveriş tercihlerimi, arkadaşlarıma yardım edip etmediğimi, nelere öncelik verdiğimi, çocukken kıyafetlerimi kimin seçtiğini falan sordu Yine sevimli ve sakin bir diyalog hakimdi...
Devamında meşguliyetlerden, stres faktöründen, en koşturmalı/meşgul olduğum günden bahsettik. Ben biraz kontrolümü kaybetmeye başladım buralarda. Kontrolden kastım cümleler refleks olarak çıkmaya başladı ağzımdan.. Hani 2 düşün 1 söyle der ya büyükler, bende salise düşünme olamadı bundan sonra :/
Geldik en merak ettiğim kısım olan part 2 ye, bana bir topic verdi ki, hiç tahmin etmemiştim. İlgimi çeken bir ülkeden bahsetmemi (kendi ülkem dışında), bu ülkenin hangisi olduğunu, neden ilgimi çektiğini, hakkında neler bildiğimi anlatmamı isteyen bir topicti Tabi ki 1 dk not almam için sürem ve bir not defteriyle kalemimi de uzattı...
Notlar aldım, maddeler halinde nelerden bahsetmek istiyosam, unutmamak adına minik kelimeler yazdım...
Hadi dediğinde başladım motor gibi konuşmaya, bi parça konudan uzaklaştım sandım, toparlama cümlelerimi sıralarken süre bitti dedi ağzım açık, cümlem yarım kaldı pek üzüldüm o anda...
Bu arada Kanada dan bahsettim...Detaylara girmeyeyim ama fena bi konu değildi anlattığım
Geldik part 3 e, genelde beklenen sadece sizin topic verildiğinde bahsettiğiniz konu üzerine argümanlar ya da ben öyle sanıyodum; ancak bende böyle olmadı...
Yurtdışına yapılan gezilerin sebebini sordu, gereksiz yere klişe bi cevap verdim; dil öğrenmek, farklı kültürler tanımak, gezmek eğlenmek için gibi...Kendi ülkende kalarak da dil öğrenebilir ya da araştırma yapabilirsin ama diyince afalladım Çünkü haklı, ama hissetmek, yerinde görmek tecrübe etmek farklıdır, hem güzel anılar toplar hem de çektiğiniz fotoğraflar ve videolarla arkadaşlarınıza hava atarsınız artık böyle bi zamanda yaşıyoruz dedim. Sonra çok pişman oldum böyle bişey söylediğime, sığ geldi...
Yurtdışında okumak ve yaşamak arasındaki farklardan, çocukların yurtdışında bi süre yaşama konusunda ne düşüneceğinden bahsettik; burada da çocuklar önceleri arkadaşlarından ayrılacakları için üzülürler mutlaka ama çabuk unuturlar hem yenilik onlara eğlenceli gelecektir dedim...Çocukları hafife mi aldım diye dövündüm durdum sınavdan sonra
Yurtdışına çıkma sebebi ne olabilir sorusuna klasiklerle başladım, eğitim, iş fırsatları, kariyer, turizm derken hmm hmm yapıyodu examinerım Belki de aşık olurlar onun peşinden giderler dedim o maviş gözler kocaman açıldı kahkaha attı Pek hoşuma gitti
Sonlara doğru ülkelerarası ilişkilerden, özellikle komşu ülkelerden bahsettik. Burada o an nasıl kurduğuma inanamadığım güzel bi cümle kurdum ki; Komşularınızla ilişkileriniz samimiyetsiz ya da gerginse düşmanınızla uyuyosunuz demektir gibi bişeydi...
Bu arada speaking sınavım Taksim de idi...Test saatim 17:20 olmasına rağmen 16 gibi oradaydım ve bekletmeden fotoğrafımı çekip aldılar beni
- - - Güncellendi - - -
Speaking testten 1 gün sonra da yazılı sınava girdim (bu sabah)
Saat 08:15 te hazır bulunmamızı tembihleyen görevliler hanı açacak kişiye haber vermemiş olacak ki saat 8 de hala kapılar kilitliydi. Acemice davranan Benjamin yaka kartlı bir delikanlı bizi yönlendirmeye çalıştı, elinde sıra numaralı isimler yazan bir liste var ancak isimleri 5-6 taksitle okudu, kayıt masasındakiler sürekli arayıp çabuk yolla diye azarladılar garibimi :/
Bekleme mevzuunu sevmiyorum ben...Sıkıldım o yüzden...Çok kalabalık değildik sanıyorum 100 kişi etmezdik...
Belgelerimizi teslim etmeden önce çanta ve özel eşyalarımızı idare eder bi şekilde numaralar yazılmış kağıtlarla boş bir odaya bıraktık. Sonrasında numaralarımıza göre sınıflara yerleştik.
Listening test gayet hoş gitti, 1 kelime kaçırıp 2 sorudan emin olamadım...Ekstradan verilen 10 dakika bazı adayların aklını karıştırıyo hala ne yazık ki...
Reading test bi tık daha zorluydu. Öncesinde soruları tarayıp sonra parçalara daldım...İlk parçada hayvanların hastalıklarını kendi yöntemleriyle tedavi ettiklerine dair yapılan araştırmaları ve detayları anlatmışlardı...
İkinci parçada Grimm Kardeşlerin romanları ve gelişim süreci anlatılıyodu ki bu parçada sıkıldım çünkü tıkanıp kaldığımı hissettim bi ara...Bilmediğim/ anlamını çıkaramadığım kelimelere takıldım kaldım...
1 saat içinde reading testi tamamiyle (cevap kağıdına cevaplarımızı geçirmek de dahil) bitmeli şeklinde 5 ya da 6 sefer uyarı yapıldığı halde sınavın bittiğini haber veren uyarıya karşı gelen adaylar vardı. Bir de iddia ediyo duymadım öyle bişeyi, söylemediniz diye... Biz kalan 29 kişi gaipten duyduk demek o uyarıyı Onlar inatlaşırken geldik beni geren Writing test e
Task 1 aslında basit bir charttı ama pek spesifik/dikkat çekici ya da yazmaya değer bilgi çarpmadı benim gözüme... 1989-2004 yılları arasında İngiltere de bir şehirde turizmle ilişkili sektörlerdeki iş/pozisyon sayılarını gösteren bi barcharttı..Önerilen 20 dakikanın 12 dakikasını kullandım bu bölüm için...
Soru kitapçığını aldığımda yaptığım ilk şey task 2 de ki konuya bakmak oldu..1 için yazarken beynimde bişeyler çalışsın istedim...Ön hazırlık gibi bişey yani
Task 2 konumuz müzelerin teknoloji çağıyla birlikte önemini yitirdiği ve artık müzelere ihtiyaç duyulmadığı fikrine katılıp katılmadığımızdı...
Kesinlikle müzelereden taraf birisiyim, elimden geldiğinde sebeplerimi anlattım, aşırıya kaçmadan bağlaçlar kullandım ki zaten refleks olarak geliyo bazıları...Linking word için tekrar edilmemeli gibi bi tip okumuştum simon da, buna dikkat ettim. Kesinlikle spelling önemli, belirtmeden geçmeyeyim...
Also, so, moreover, and, furthermore, however, on the other hand gibi bağlaçlar kullandığımı hatırlıyorum.. Sanırım bir de but ım vardı...
Genel temam Feeling is everything di Nerden aklıma geldiyse zaten bu sloganı duyduğum güne selam olsun Müzelerde yapılabilecek aktivitelerden, uyulması gereken kurallardan, insanları nasıl etkileyebileceğinden bahsettim... Geçmişini bilen insan geleceğini kurtarır gibi bi söz vardır ya hani duymuşsunuzdur mutlaka, bunu rahmetli dedeme mal ettim, çünkü o anda deyim aklıma gelmedi ingilizce olarak :/
Son 10 dakika kala merak ettim kelime sayımı, şaşırdım o kadar da uzun yazmadım ama 280 kelime civarı bişey çıkmış diye...
Sınav sonucum ne olursa olsun ben mutlu ayrıldım o sınıftan Hedeflediğim skoru alırsam da 8 e ulaşmak amacıyla bu sefer ciddi bir tempoyla hazırlanarak başarmak istiyorum...
Umarım içinizde şüphe kalmamıştır ielts in daha samimi ve insancıl olduğu konusunda