merhaba ben fransız dili edebiyatı son sınıf öğrencisiyim. amacım akademisyen olmak ama alanımda kadro sıkıntısı çok fazla. bu yüzden alan değiştirmek istiyorum sık kadro açılan bi bölümde yüksek yapıp,o bölümde kalmaya çalışmak mantıklı mı sizce? örneğin bi sosyoloji kendi mezunu varken beni alır mı akademisyen olarak?
bölüm değiştirmek
- Konbuyu başlatan aab
- Başlangıç tarihi
pepsiadam
Öğrenci
Sen olsan alır mısın?
önemli olan tez diye düşünüp alırım bence. alan da biliyorum aslında ama yaygınlığını merak ediyorum
bigthunder
Doçent
sizin bölüme katkınız çok olacaksa neden olmasın ya da bir dayı bulun sorun kalmaz
pepsiadam
Öğrenci
Fransız Dili ve Edebiyatı ve Sosyoloji bölümleri benim alanım dışında. Kendi alanım (tasarım) için örnek verecek olursam, yüksek lisansa başvurabilmek için lisans mezuniyetinin tasarım alanlarından birinde olmasına dikkat ediliyor. Alanı benzer bile olsa lisansüstünde alandan olmadığı için öğrenci kabul etmeyen programlar mevcut.
Fransız Dili ve Edebiyatı mezunu olarak hangi alanlarda Yüksek Lisans programına başvurabiliyorsunuz önce bunu inceleyin. Sosyoloji bölümleri alan sınırlaması koymuyor olabilir.
Fakat akademisyenliğin "öğreten" tarafından bahsedecek olursak, öğrencilere daha faydalı olabilmek için alana oldukça hakim olmanız gerekiyor. Yüksek lisans eğitiminiz esnasında alanla ilgili açığınızı kapatmak için ekstra çaba sarfetmenize sebep olabilir. Sadece tez konunuz hakkındaki uzmanlığınız yetmeyebilir.
Aksi taktirde kadro beklentinizi bir hocanıza açtığınızda benim sorduğum soruyu duymanız malesef ki mümkün...
Son olarak; "akademisyen olmak istiyorum ama alanımda kadro yok, o yüzden alan değiştirmeyi tercih ettim" gibi bir argümanı yüksek lisans mülakatınızda masaya koymayın ,)
A
Akademik Forum
Guest
Lisans eğitimiyle alana hakim olunduğunu mu düşünüyorsunuz..fransizca bilen bir sosyolog olursunuz çok da güzel olur..lisans mezunu olmak değilde sosyoloji de yuksek lisans yapma sarti arayan yerlere başvurabilirsiniz..lisans eğitiminde aldiginiz eğitimi 1 yılda halledersiniz...
pepsiadam
Öğrenci
1 yılda halledilebilecek bir olay için niye öğrencilere 4 yıl eğitim veriliyor? 1. yılın sonunda diploma dağıtılsın o zaman. Bu kadar basit olmasa gerek?
Bir de "lisans eğitimi alsaydınız alana hakim olurdunuz" anlamına gelen bir şey yazmıyor yukarıda...
A
Akademik Forum
Guest
ffff
Hocam bu tamamen sizin ilginize ve okumalarınıza bağlı. Astronomi okuyup edebiyata, tarihte, sinema'da yüksek lisans yapan çok kişi var. Kişi elektronik mezunu fakat lisans yıllarında sinemaya ilgi duymuş, onun üzerine okumalar yapmış, literatür takibi yapmış ve yüksek lisansını burada devam etmiş. Böyle durumda olan çok kişi var. Fransız dili edebiyatı mezunu olmanız hatta artı bile olabilir. Örnek verilirse sizin Fransızça dil kabiliyetiniz Fransız felsefesi ve sosyolojisi çalışmalarında sizi bir adım öne çekebilir. Fakat benim sorun olarak gördüğüm şey son sınıfa gelmişsiniz sosyolojiden ve akademiden bahsetmenize rağmen bunların içeriği hakkında pek bir bilginiz yok. Şuan durduğunuz nokta bir hevesten ibaret gibi gözüktü yazınızda. Fakat yüksek lisansa başlamadan önce ciddi bir literatür okuması yapıldığı çok nadir görülmüştür. Genelde insanlar mezunu oldukları bölümlerle ilgili sayısı 10 kitabı geçmeyecek bir kaç kitap okuyup kendi alanlarında yüksek lisansa bir şekilde devam ediyorlar daha sonra emek verirlerse yüksek lisans ve doktora programlarında ciddi bir okumanın içerisine giriyorlar. Fakat bu kendi bölümü olan insanların gerçekleştirdikleri bir durum. Kendi bölümü dışında başka bir bölümde yüksek lisans yapacak insandan yüksek lisans yapmak istediği bölüm hakkında o bölümün mezunundan daha fazla literatür hakimiyeti sahip olması gerekir. Bunu görürlerse alırlar. Akademisyenlik şu bölüm çok kadro veriyor ben en iyisi bu bölüme başvurayım düşüncesiyle yapılacak bir meslek kesinlikle değildir. Çünkü gerçekten akademisyenliğin hakkını vermek gerekirse kendi zamanından fedakarlık ederek hayatını tüketteçeğin bir meslek. Ayrıca hakkını verilmeden yapıldığı zaman bile zor iş. Bir tez yazmak, makale yazmak bunlar nasıl olursa olsun kolay işler değil. Birde sırf kadro var diye girilen bir bölümde bunları yapmak ilerisi için işkence haline gelebilir. Bence öncelikle hangi bölüm sizin ilginizi çekiyor ve hayatınızı anlamlandırıyor. Ben neyin üzerine çalışırsam kendime değer verebilirim gibi soruları kendinize sorup ona göre planınızı yapmaktır. Mesela ben felsefe ile ilgileniyorum diyebilirsiniz. Buna karar verdikten sonra artık okuduğunuz bölüm bunun üzerinde nasıl avantaj sağlar bunu düşünebilirsiniz. Eğer Kültürel çalışmalar, sosyoloji ve felsefe gibi alanlar da çalışmayı düşünürseniz size içerik hakkında yardımcı olabilir özel mesaj atabilirsiniz.
Hocam bu tamamen sizin ilginize ve okumalarınıza bağlı. Astronomi okuyup edebiyata, tarihte, sinema'da yüksek lisans yapan çok kişi var. Kişi elektronik mezunu fakat lisans yıllarında sinemaya ilgi duymuş, onun üzerine okumalar yapmış, literatür takibi yapmış ve yüksek lisansını burada devam etmiş. Böyle durumda olan çok kişi var. Fransız dili edebiyatı mezunu olmanız hatta artı bile olabilir. Örnek verilirse sizin Fransızça dil kabiliyetiniz Fransız felsefesi ve sosyolojisi çalışmalarında sizi bir adım öne çekebilir. Fakat benim sorun olarak gördüğüm şey son sınıfa gelmişsiniz sosyolojiden ve akademiden bahsetmenize rağmen bunların içeriği hakkında pek bir bilginiz yok. Şuan durduğunuz nokta bir hevesten ibaret gibi gözüktü yazınızda. Fakat yüksek lisansa başlamadan önce ciddi bir literatür okuması yapıldığı çok nadir görülmüştür. Genelde insanlar mezunu oldukları bölümlerle ilgili sayısı 10 kitabı geçmeyecek bir kaç kitap okuyup kendi alanlarında yüksek lisansa bir şekilde devam ediyorlar daha sonra emek verirlerse yüksek lisans ve doktora programlarında ciddi bir okumanın içerisine giriyorlar. Fakat bu kendi bölümü olan insanların gerçekleştirdikleri bir durum. Kendi bölümü dışında başka bir bölümde yüksek lisans yapacak insandan yüksek lisans yapmak istediği bölüm hakkında o bölümün mezunundan daha fazla literatür hakimiyeti sahip olması gerekir. Bunu görürlerse alırlar. Akademisyenlik şu bölüm çok kadro veriyor ben en iyisi bu bölüme başvurayım düşüncesiyle yapılacak bir meslek kesinlikle değildir. Çünkü gerçekten akademisyenliğin hakkını vermek gerekirse kendi zamanından fedakarlık ederek hayatını tüketteçeğin bir meslek. Ayrıca hakkını verilmeden yapıldığı zaman bile zor iş. Bir tez yazmak, makale yazmak bunlar nasıl olursa olsun kolay işler değil. Birde sırf kadro var diye girilen bir bölümde bunları yapmak ilerisi için işkence haline gelebilir. Bence öncelikle hangi bölüm sizin ilginizi çekiyor ve hayatınızı anlamlandırıyor. Ben neyin üzerine çalışırsam kendime değer verebilirim gibi soruları kendinize sorup ona göre planınızı yapmaktır. Mesela ben felsefe ile ilgileniyorum diyebilirsiniz. Buna karar verdikten sonra artık okuduğunuz bölüm bunun üzerinde nasıl avantaj sağlar bunu düşünebilirsiniz. Eğer Kültürel çalışmalar, sosyoloji ve felsefe gibi alanlar da çalışmayı düşünürseniz size içerik hakkında yardımcı olabilir özel mesaj atabilirsiniz.
Artık ÖYP yok. Cari alımlar da x bölümü lisans mezunu olmak + x bölümü yüksek yapıyor olmak şartıyla açılır. O yüzden en azından kadrolara başvurabilmek için o bölümün lisansını da bitirmiş olman gerekir. Açıköğretimde sosyoloji bölümü var. Fransız dilini okurken bir yandan da sosyolojiyi okuyabilirsin.
ÖYP kalktığı için artık kimseye akademik kariyer yapmayı tavsiye etmiyorum. İstersen bütün sınavlardan 100 al yine de istediğin okulda çalışamama ihtimalin çok yüksek. Sen Muğla'da mutlu olurum ben dersin ama bir bakmışsın kendini Ardahan'da bulmuşsun gibi bir şey yani artık sistem.
En güzeli sen önce İngiliz dili ve Edebiyatına geç Hem okutman ataması çok hem de öğretmenlik. İngiliz dilini okurken de açıköğretimden uluslararası ilişkiler, işletme, iktisat gibi bölümlerden birini oku. Şuan bence en mantıklısı bu senin için. 90+ üzeri bir YDS ile iibf'de mutlaka kadro bulursun.
ÖYP kalktığı için artık kimseye akademik kariyer yapmayı tavsiye etmiyorum. İstersen bütün sınavlardan 100 al yine de istediğin okulda çalışamama ihtimalin çok yüksek. Sen Muğla'da mutlu olurum ben dersin ama bir bakmışsın kendini Ardahan'da bulmuşsun gibi bir şey yani artık sistem.
En güzeli sen önce İngiliz dili ve Edebiyatına geç
Hem okutman ataması çok hem de öğretmenlik. İngiliz dilini okurken de açıköğretimden uluslararası ilişkiler, işletme, iktisat gibi bölümlerden birini oku. Şuan bence en mantıklısı bu senin için. 90+ üzeri bir YDS ile iibf'de mutlaka kadro bulursun.