Doçentlik için 55 dil şartı

ahmetahmet

Öğrenci
65 kalktı yerine 55 mi oldu ?
Bence iyi oldu
Çünkü senelerdir 64 puanda kalmış insanlar vardı

Yani doktorası biten biri ne kadar zaman sonra doçent olacak?
Bu konuda bilgisi olanlar yazsın lutfen
 
Kesin 55 oldu diyemeyiz. Tasarıda 55'den düşük olmamak şartıyla üniversitelerin dil puanını kendi belirlemesi getiriliyor. Şu anda bile bazı üniversiteler doçent atamasında 65in üzerinde dil puanı istiyorlar. Ancak yeni açılmış üniversiteler düşük dil puanı isteyebilirler.
Tasarı yasalaştığında ve üniversiteler doçent unvanı ve kadrosuna atama kriterlerini belirlediğinde durum anlaşılacaktır.
 

agoodperson

Öğrenci
YÖKDİL'e rağmen hala 65 alamayan varsa doçent olmayı tekrar düşünmeli bence. 90 üstü "YDS" puanları ile araştırma görevlisi bile olamayan bir sürü insan var. Tamam, doçent olmak ile yabancı dil bilgisinin ne alakası var denebilir, belli bir noktada haklı olabilirler de ancak 65, 70, 80 gibi puanlar için (özellikle YÖKDİL'de) öyle aman aman bir yabancı dil bilgisine gerek yok. Bu kadarını bile yapamıyorlarsa, biz bilimde dünya ile nasıl rekabet edeceğiz anlamıyorum.

Ben, akademimizdeki son gelişmeleri üzüntü ile takip ediyorum. Başarının, becerinin değil de başka şeylerin önem ve değer gördüğü, adaletsiz bir dönemdeyiz. Bu gelişmeler sonucu, hala umutlanan bazı arkadaşlar var, onları çok iyimser görüyorum. Ben bu düzenlemelerin, başarılı ve becerili insanlara faydalı olması amacıyla gerçekleştirildiğini düşünmüyorum. YÖKDİL de böyleydi, asıl amacı biz değildik ancak arada bazılarımızın işine yaradı, bu doçenlik gelişmeleri de aynı böyle bir sonuç yaratacak.

Gidişat kötü.
 

horozigo

Araştırma Görevlisi
Yüksek lisans yapmadan önce dil şartının gerekli olmadığını savunuyordum. Şimdi de dil konusunun en azından giriş aşamasında tartışılabileceğini düşünüyorum ancak belli bir mesleki deneyim sahibi akademisyenlerin dil öğrenmemesinin de kesinlikle tembellik olduğu görüşündeyim.

Bu konuda, sisteme dışarıdan yapılacak müdahalelerin art niyetli olduğu görüşündeyim. Makale okurken görülüyor ki birçok çalılma birbirinin kopyası, başlık ve içeriğin bazı kısımları değişmiş.

Artık sosyal bilimler, fen bilimleri veya sağlık bilimleri ayrımı kalmadı. Dünyadaki gelişmeleri takip edebilmek için okumak gerekiyor ve baş döndürücü hızda gerçekleşiyor. Doçentlik seviyesine gelmiş bir akademisyen, hiç dil bilmese bile kendi imkanlarıyla çeviri yapsa dahi bir nebze öğrenebilir.

Yeni Türkiye'nin yeni akademisyenleri hedefleniyor. Her yeni politikada biraz daha geriye gidiyoruz.
 
A

Akademik ÜYE

Guest
ÖYP Tercihleri Başladı Deniliyor

Yeni ÖYP tercihleri açılmış olup e-devlet üzerinden sisteme haber linki doğrultusunda ilk defa girerek lisans, Ales ve YÖKDİL puanı bilgilerimi girdim. Bundan sonra tercih aşaması olmalı ama ben yüksek lisans yapmıyorum. Lisans mezunuyum. NasIl bir yol izlemeliyim?
 

ege-tan

Öğrenci
Yeni ÖYP tercihleri açılmış olup e-devlet üzerinden sisteme haber linki doğrultusunda ilk defa girerek lisans, Ales ve YÖKDİL puanı bilgilerimi girdim. Bundan sonra tercih aşaması olmalı ama ben yüksek lisans yapmıyorum. Lisans mezunuyum. Nasıl bir yol izlemeliyim?Ales 71; YÖKDİL :65 Ortalama :2.58 (67...) Bu arada ÖYP tercihleri nasıl oluyor? Puan durumları nedir.
 

Merve

Baş Editör
Yeni ÖYP tercihleri açılmış olup e-devlet üzerinden sisteme haber linki doğrultusunda ilk defa girerek lisans, Ales ve YÖKDİL puanı bilgilerimi girdim. Bundan sonra tercih aşaması olmalı ama ben yüksek lisans yapmıyorum. Lisans mezunuyum. Nasıl bir yol izlemeliyim?Ales 71; YÖKDİL :65 Ortalama :2.58 (67...) Bu arada ÖYP tercihleri nasıl oluyor? Puan durumları nedir.

Atananların lisansüstü tercihleridir o. Oyp alımı yok.
 
A

AkademikF

Guest
Dilsiz akademisyenin bilimde yeri olamaz

Yaşamı boyunca bir yabancı dil öğrenme başarısı dahi gösterememiş kimseler akademiye nasıl katkıda bulunacak? Tüm alanlarda en etkili yayınlar İngilizce yayımlanıyor. Buna Türkçe ve Türk Dili konusunda yapılmış yayınlar dahil. Dil bilmeyen bir akademisyenin bilimsel toplantılarda dünyadaki meslektaşlarıyla görüşüp bilgi alışverişinde bulunabilmesi mümkün mü? Alanında çıkan çalışmaları nasıl okuyup anlayacak? Ülke olarak bilim indekslerinde nasıl rekabet edebileceğiz? Kendi içinde, kendi kendine, etkisiz dergilerde binlerce ve hiç okunmayan çöp yayın çıkarıp duran akademisyenlerle hangi alanyazına girebileceğiz? Yılda Türkiye’den çıkan 22 bin yayını toplasan bilimsel değer ve nitelik bakımından Hollanda’dan çıkan 500 yayın kadar etmiyor. Kaç tane doktora öğrencimiz var Güney Koreli dengiyle oturup bilimsel konularda tartışma yapabilecek? Bilimi anlamadığımız gibi, terminolojiyi bilmeyen tercümanlarla da o işler ancak o kadarcık olur. SSCI, SCI yayın yapamazsanız bilimde dünya sahnesinde de esameniz okunmaz, anca Afrika ligindeki dergilerde yayın çıkartayım da doçentliğimi alayım diye kuyruğa girersiniz. Yazık ediyoruz kendimize.
 
Üst