Surveillance
Öğrenci
Bildiğiniz üzere 24 Kasımda açılan ve İhtisaslaştırılmış ÖYP olarak geçen kadroların hepsi 50/d, yani güvencesi olmayan kadrolar. Fakat bence bunların 50/d olmasında şöyle bir mantık hatası var: şimdi YÖK'ün bu kadroları açmasındaki temel sebep, Anadolu'daki küçük üniversiteleri geliştirmek. Ama, bu söz konusu üniversitelerin çoğunda Yüksek Lisans veya Doktora eğitimi yok. Yani biz başka üniversitelerde lisansüstü eğitim için görevlendirileceğiz. Bu süreçte başka yerde görevlendirmemiz olacağından dolayı kendi atandığımız okulu bir kaç yıl göremeyeceğiz. Sorun şu: şimdi 50/d kadroda doktora sonrası ilişik kesilebiliyor. Yani kapının önüne konulma ihtimalimiz var. Bizim doktoradan sonra ilişiğimiz kesilirse, biz atandığımız okula bırakın bir katkı yapmayı, doğru düzgün göremeden işimiz bitmiş oluyor. O zaman bu üniversiteler nasıl gelişmiş olacak? Yani biz hiç bir katkı sağlayamadan ilişiğimiz kesilirse, bu üniversitelerin gelişimine hiç bir katkı sunulmamış olacak. O zaman ne mantığı kaldı ki bu kadroları açmanın? Aslında aynı şey lisansüstü eğitim veren okullar için de geçerli diyebiliriz
Öte yandan, eğer 33/a'ya geçişimiz sağlansa bile benim öngörüm, bu çok büyük bir ihtimalle bazı kriterlere bağlanır. Ayrıca doktora sonrası 33/a'ya geçmek daha zor olur. O zaman da zamanında lisans sonrası sadece ALES, YDS, not ortalaması ve mülakat ile 33/a kadrolara kapak atanlar olmuşken, bizden 33/a'ya geçiş için bunlar dışında belirli kriterler istenirse de bu büyük bir haksızlık olur.
Sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Öte yandan, eğer 33/a'ya geçişimiz sağlansa bile benim öngörüm, bu çok büyük bir ihtimalle bazı kriterlere bağlanır. Ayrıca doktora sonrası 33/a'ya geçmek daha zor olur. O zaman da zamanında lisans sonrası sadece ALES, YDS, not ortalaması ve mülakat ile 33/a kadrolara kapak atanlar olmuşken, bizden 33/a'ya geçiş için bunlar dışında belirli kriterler istenirse de bu büyük bir haksızlık olur.
Sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Son düzenleme: