Akademisyenlikten Memnun musunuz?

Academisyen

Öğrenci
Merhaba foruma yeni katıldım,

İnternette bu konu ile ilgili pek çok yazı ve forum okudum belki çoğu kişiye sıradan bir soru olarak gelebilir ancak siz değerli öğretim üyelerininde fikrini almak istedim.

Sizce akademisyenliğin devlette mühendisliğe göre sağladığı artı ve eksileri nelerdir. Sorumu kararsızlık olarak görmemenizi rica ediyorum. Doktoram bitince kadrom düşmesin diye devlete geçtim. Makalelerimi yazıyorum.

Şimdiden değerli cevaplarınız için teşekkürler.
 

aktan

Doçent
Merhaba foruma yeni katıldım,

İnternette bu konu ile ilgili pek çok yazı ve forum okudum belki çoğu kişiye sıradan bir soru olarak gelebilir ancak siz değerli öğretim üyelerininde fikrini almak istedim.

Sizce akademisyenliğin devlette mühendisliğe göre sağladığı artı ve eksileri nelerdir. Sorumu kararsızlık olarak görmemenizi rica ediyorum. Doktoram bitince kadrom düşmesin diye devlete geçtim. Makalelerimi yazıyorum.

Şimdiden değerli cevaplarınız için teşekkürler.

Mühendis değilim ama mühendis olan başarılı arkadaşlarım var.

Özel sektörde çalışmak kısa vadede bol kazanç, piyasayı öğrenmek adına çoğu arkadaşa cazip geliyor. Ancak, Türkiye'nin ekonomisinin kırılgan ve belirsiz olması kişilerde özellikle orta yaşlarda devleti daha cazip hale getiriyor ama iş işten de geçmiş oluyor.

Birkaç örnek; Boğaziçi İnşaat müh mezunu olup Amerika'da master yapmış bir tanıdığım Türkiye'ye dönme kararı aldı. Türkiye'ye döndükten sonra ise işler istediği gibi gitmedi. Kendisi şu an da DSİ'de çalışmaya bile razı durumda. Evli, çocuğu var ve düzenli bir gelir arayışında..

Tabi özel temposuna ayak uydurmuş ve iş kaybetme stresini iyi yönetebilen kişiler de eminim ki mevcut. Bu biraz da sizin kendinizi nasıl gördüğünüzle ilgili
 

Academisyen

Öğrenci
Cevabınız için teşekkür ederim sayın aktan. Sanırım çoğu akademisyen doktora bitene kadar oldukça fazla sıkıntı çekiyor ancak doktoradan sonra yard doçluk ve sonrasında sıkıntılar kısmende olsa azalıyor. Ben de doktoram bitince kamuya geçmek zorunda kaldım ve üniversiteyi hala özlüyorum. Aslında ilk mesajımda doktoradan sonrası için akademisyenler genel olarak maaşı dışında hayatından memmun mu bunu öğrenmek istemiştim.
 

qpuro

Kısıtlanmış Üyelik
Mühendis değilim ama mühendis olan başarılı arkadaşlarım var.

Özel sektörde çalışmak kısa vadede bol kazanç, piyasayı öğrenmek adına çoğu arkadaşa cazip geliyor. Ancak, Türkiye'nin ekonomisinin kırılgan ve belirsiz olması kişilerde özellikle orta yaşlarda devleti daha cazip hale getiriyor ama iş işten de geçmiş oluyor.

Birkaç örnek; Boğaziçi İnşaat müh mezunu olup Amerika'da master yapmış bir tanıdığım Türkiye'ye dönme kararı aldı. Türkiye'ye döndükten sonra ise işler istediği gibi gitmedi. Kendisi şu an da DSİ'de çalışmaya bile razı durumda. Evli, çocuğu var ve düzenli bir gelir arayışında..

Tabi özel temposuna ayak uydurmuş ve iş kaybetme stresini iyi yönetebilen kişiler de eminim ki mevcut. Bu biraz da sizin kendinizi nasıl gördüğünüzle ilgili

Özel sektör kısa vadade de uzun vadede de Türkiye'de hiç bir getiri sağlamaz, alacağın anca 1 ev olur o kadar. Türkiye insan gücünün ucuz olduğu bir ülkedir tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi. Yeni mezun mühendislere 1500-2000 Lira para verirler 10 sene sonra anca 5000 lira alır oda alabilirse.

Aklında özel sektör de maaşlı işçi olarak çalışmak varsa arkana bile bakmadan Avustralya - Norveç 2'lisini araştır. Özellikle Avustralya'da vasıfsız tamirat işlerini yapan (maaşlı çalışıyor kendisi) 1. dereceden akrabamın %100 helal parayla oturduğu 500M2 villası 8Silindir spor arabası ve eşine yeni aldığı Türkiyede 0'ı 100Bİn Tl olan jipi var, kendisi 50 yaşında 2 tane çocuğu da özel kolejde okuyor ayrıca.

Bugün Norveçte sokak süpürsen dahi 4-5 senelik çalışıp para biriktirmeyle Ferrariye binebilirsin. Türkiye'de Mühendis olarak ömrünün sonuna kadar çalış bırak ferrari'yi filan söylüyorum 3+1 ev alırsan öp başına koy.

Devlete girersin orası başka, hanımında memur olur evine girer işbaşı yaptığın günden itibaren 5-6 Bin Tl para. Borsada değerlendirirsin 10 sene içinde ev + yazlık + bmw + kenarda hatrı sayılı paran olur.

Ama özel sektöre girdiğinde kiradır ıvır zıvırdır para biriktiremezsin dolayısıyla para da parayı çekmez karın tokluğuna çektiğin mortgage i ödersin yıllarca.

İşin özü : Türkiye'de devlete girebiliyorsan gir, giremiyorsan 5 dk düşünmeden Avustralya çalışma iznine başvur. Tuvalet bile temizlesen orda Türkiye'deki mühendisten daha insan yerine koncağına ve yaşam standartının Türkiye'deki özel sektörde çalışan mühendisten daha iyi olcağına adın kadar inanabilirsin
 

akademik88

Öğrenci
Özel sektör kısa vadade de uzun vadede de Türkiye'de hiç bir getiri sağlamaz, alacağın anca 1 ev olur o kadar. Türkiye insan gücünün ucuz olduğu bir ülkedir tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi. Yeni mezun mühendislere 1500-2000 Lira para verirler 10 sene sonra anca 5000 lira alır oda alabilirse.

Aklında özel sektör de maaşlı işçi olarak çalışmak varsa arkana bile bakmadan Avustralya - Norveç 2'lisini araştır. Özellikle Avustralya'da vasıfsız tamirat işlerini yapan (maaşlı çalışıyor kendisi) 1. dereceden akrabamın %100 helal parayla oturduğu 500M2 villası 8Silindir spor arabası ve eşine yeni aldığı Türkiyede 0'ı 100Bİn Tl olan jipi var, kendisi 50 yaşında 2 tane çocuğu da özel kolejde okuyor ayrıca.

Bugün Norveçte sokak süpürsen dahi 4-5 senelik çalışıp para biriktirmeyle Ferrariye binebilirsin. Türkiye'de Mühendis olarak ömrünün sonuna kadar çalış bırak ferrari'yi filan söylüyorum 3+1 ev alırsan öp başına koy.

Devlete girersin orası başka, hanımında memur olur evine girer işbaşı yaptığın günden itibaren 5-6 Bin Tl para. Borsada değerlendirirsin 10 sene içinde ev + yazlık + bmw + kenarda hatrı sayılı paran olur.

Ama özel sektöre girdiğinde kiradır ıvır zıvırdır para biriktiremezsin dolayısıyla para da parayı çekmez karın tokluğuna çektiğin mortgage i ödersin yıllarca.

İşin özü : Türkiye'de devlete girebiliyorsan gir, giremiyorsan 5 dk düşünmeden Avustralya çalışma iznine başvur. Tuvalet bile temizlesen orda Türkiye'deki mühendisten daha insan yerine koncağına ve yaşam standartının Türkiye'deki özel sektörde çalışan mühendisten daha iyi olcağına adın kadar inanabilirsin

O dedigini hintliler, bangladesliler, filipliler yapiyor. hepsi sefalet icinde yasiyor. akraban ya da tanidign zengin olabilir ama o is oyle degil. ben uzun zamandir bircok gelismis denilen ulkelerde yasadim, dedigin gibi bir durum genel olarak yok. en onemli fark faiz meselesi. faiz beni bozmaz, veririm dersen yurtdisinda faiz cok dusuk. birebir bildigim 20-30 senelik kredi cekenler var (bizde genelde en fazla krediler 10 senelik faizler kat kat fazla). hakikaten kira oder gibi ev aliyorlar. sonra bakiyorsun adam evim var, arabam var, dukkanim var diyor. aslinda hepsi borc ama faiz dusuk oldugu icin koymuyor.

mesela norvec te dogru maaslar asiri yuksek ama hayatta ona gore pahali. sen Istanbul da en pahali yerde kiraladigin 3+1 eve norvecte tek oda ev bulursan ne ala. maaslarin daha dusuk oldugu ve tabi ki hatayin daha ucuz oldugu yerlere bakarsak, mesela Almanya ve Fransa. doktorani bitirip git oralara alacagin net maas 2000-2500 euro yu gecmez. tek oda evler sehre gore tabi ama ortalama 500 euro dan basliyor. ustune elektrik, su, dogalgazi da ekle kafadan 750 euro gitti. tekrar ediyorum tek oda da (studyo ev) yasiyorsun. esya mesya almam, gezmeyi de zaten sevmem dersen bile kafadan 500 euro daha gitti (bu tabi tek basina yasiyorsan). 1250 euro gitti bile. az biraz keyfine duskun olsan gerisi zaten biter. yani senin dedigin gibi bir yasam yok...

he su olabiliyor. genellikle Turk ler cok cocuklu. babam, anne, coluk cocuk herkes bir iste calisiyor (cocuklar genelde okullarda basarisiz o yuzden calisiyorlar). 3 cocuk olsa, en kotu bu ailenin evine, avrupa icin, 5000 - 6000 euro giriyor. bu parayla da rahat rahat geciniyor. kredisini cekip evini de arabasini da yazliginida kisligini da aliyor. genel durum bundan ibaret.
 

qpuro

Kısıtlanmış Üyelik
O dedigini hintliler, bangladesliler, filipliler yapiyor. hepsi sefalet icinde yasiyor. akraban ya da tanidign zengin olabilir ama o is oyle degil. ben uzun zamandir bircok gelismis denilen ulkelerde yasadim, dedigin gibi bir durum genel olarak yok. en onemli fark faiz meselesi. faiz beni bozmaz, veririm dersen yurtdisinda faiz cok dusuk. birebir bildigim 20-30 senelik kredi cekenler var (bizde genelde en fazla krediler 10 senelik faizler kat kat fazla). hakikaten kira oder gibi ev aliyorlar. sonra bakiyorsun adam evim var, arabam var, dukkanim var diyor. aslinda hepsi borc ama faiz dusuk oldugu icin koymuyor.

mesela norvec te dogru maaslar asiri yuksek ama hayatta ona gore pahali. sen Istanbul da en pahali yerde kiraladigin 3+1 eve norvecte tek oda ev bulursan ne ala. maaslarin daha dusuk oldugu ve tabi ki hatayin daha ucuz oldugu yerlere bakarsak, mesela Almanya ve Fransa. doktorani bitirip git oralara alacagin net maas 2000-2500 euro yu gecmez. tek oda evler sehre gore tabi ama ortalama 500 euro dan basliyor. ustune elektrik, su, dogalgazi da ekle kafadan 750 euro gitti. tekrar ediyorum tek oda da (studyo ev) yasiyorsun. esya mesya almam, gezmeyi de zaten sevmem dersen bile kafadan 500 euro daha gitti (bu tabi tek basina yasiyorsan). 1250 euro gitti bile. az biraz keyfine duskun olsan gerisi zaten biter. yani senin dedigin gibi bir yasam yok...

he su olabiliyor. genellikle Turk ler cok cocuklu. babam, anne, coluk cocuk herkes bir iste calisiyor (cocuklar genelde okullarda basarisiz o yuzden calisiyorlar). 3 cocuk olsa, en kotu bu ailenin evine, avrupa icin, 5000 - 6000 euro giriyor. bu parayla da rahat rahat geciniyor. kredisini cekip evini de arabasini da yazliginida kisligini da aliyor. genel durum bundan ibaret.

Hocam sizin msglarınızı okudum da genel olarak; yurtdışında yaşıyorsunuz ve TR'ye dönmeyi düşünüyorsunuz ve daha gelmeden kendi psikolojinizi TR'ye ayarlamışsınız.

TR'ye gelmeden önce şu verdiğim 2 kaynağı incelemenizi tavsiye ederim.
Türkiye Değerler Atlası:
Türkiye Değerler Atlası 2012 Yayınlandı :: BAU - Bahçeşehir Üniversitesi
Dünya Değerler Araştırması:
http://mytayf.typepad.com/mytayf/files/betamsunum7.2.08.pdf
 

akademik88

Öğrenci
Hocam sizin msglarınızı okudum da genel olarak; yurtdışında yaşıyorsunuz ve TR'ye dönmeyi düşünüyorsunuz ve daha gelmeden kendi psikolojinizi TR'ye ayarlamışsınız.

TR'ye gelmeden önce şu verdiğim 2 kaynağı incelemenizi tavsiye ederim.
Türkiye Değerler Atlası:
Türkiye Değerler Atlası 2012 Yayınlandı :: BAU - Bahçeşehir Üniversitesi
Dünya Değerler Araştırması:
http://mytayf.typepad.com/mytayf/files/betamsunum7.2.08.pdf

ben gurbetci falan degilim :) Turkiye de yasadigim evim var. Bir sure once yurtdisina ciktim, bircok ulkede belirli surelerde bulundum. soyledimlerim kendi birebir izlenimlerim. baskalarinin soyledikleri degil.

bu dedigin olaylari zaten biliyorum, iclerinde yasadim :) ama o ulkelerde hayat dedigin gibi toz pembe degil. ana fark faiz. Avrupa tanistigim bir aile vardi. evde 4 kisi calisiyorlar eve 5000 euro civari para giriyor aylik. adam herseyini krediye baglamis yavas yavas oduyor, boylelikle rahat yasiyor.

Isvicre ye oglen bir lokantaya git Turkiye deki nin 10 kati para odersin. bakarsan Turkiye de orada ki asgari ucreti alan adam sayisi cok azdir ama ona gore de hayat pahali. Ayrica nufus ve dogal kaynaklarda onemli. Norvec dedigin 5 milyonluk ulke, petrolu de dogalgazi da var. Hic calismasalar dahi sirtlari yere gelmez.

Size birkac resmi rakam vereyim, doktora sonrasinda Avrupa da universitelerin ya da arastirma kurumlarinin verdigi ortalama euro cinsinden maaslar. Bu maaslar ulkelerdeki benzer yasam standartlarina gore ayarlanmis. Yani Norvec te 3500 euro Polonya da 1200 ya yasayabilecegin yasam standardi demek. Yani Polonya da 1 euro odedigin sey Norvec te 3 euro ya tekabul ediyor.

Norvec : 3500
Isvicre: 2800
Isvec: 2500
Hollanda: 2400
Avusturya: 2200
Almanya: 2200
Fransa: 2100
Ispanya: 2000
Ingiltere: 1800
Cek Cumhuriyeti: 1300
Macaristan: 1200
Polonya: 1200
 
Son düzenleme:

47

Moderator
Üstad size tavsiyem doktorayı bitirin öyle akademisyen olun. Asistanı devletin kendisine tahsis ettiği bir köle zanneden akademisyenler yüzünden (ki ülkemizde genel durum böyle) bu iş göründüğü gibi değil. Basit bir örneği kendimden vereyim birkaç gün önce saat 11 gibi duşa girdim, telefonum çalmış, bizim reizlerden biri aramış, bana ulaşamayınca "Efendim telefonunuza ne zaman bakmayı düşünüyorsunuz?" gibisinden bir mesaj atmış. Sevdiğim ve saygıyı hakettiğini düşündüğüm biri olduğu için, geri arayıp özür diledim ancak araştırma görevlisinin 7/24 çalılşan bir amele olarak görüldüğünün açık kanıtıdır, kendisini sevsemde saysamda bu yapılan yanlıştır. Başka bir akademisyen veya hoca bunu yapsaydı tepkim farklı olurdu. Sırf işler aksamasın diye arayan mesaj atan arkadaşlarıma cevap veremeyecek, editörü olduğum foruma günde birkaç dakika bile ayıramayacak kadar yoğun çalımaşmalarımın, uğraşlarımın karışılığı budur :) Artık savsaklama moduna girmiş bulunuyorum. Sabah bu psikolojiyle geldiğimde bu başlığı görmem ilginç bir tevafuk oldu :D

Bir diğer örnek: Üniversitedeki memurlardan biri araştırma görevliliğini kazandı sonra ciddi ciddi düşünüp biraz etraflıca araştırınca vaziyetin vehametini anladı, memurluğuna geri dönüp kazandığı kadro gitti.

Bu arada anlatacak çok şey var, ben ifşa oldum, üniversiteden bir kaç kişi benim gerçek kimliğimi biliyor, şimdi birilerinin kulağına gider iyi olmaz. Hoş korktuğumdan değil, içimde hala bunun sadece onca koşuşturmaca içinde uygunsuz bir ana denk gelmiş olabileceği gibi bir iyi niyet var. Yoksa kendim bu durumu bizzat kendisine iletebilirim.

Şahsi kanaatim bir memur ve özel sektörde ciddi tecrübesi olan biri için doktora bitmeden akademisyenliğe gi-ril-me-me-li. Çünkü birçok uygulama tecrübesiz bir asistan için normal olabilir ama belli bir süreçten geçmiş biri için çok zor sıkıntılı saçma ve gereksiz. Örneğin bir asistana öğrencilerin yanında "evladım şu kitaplarımı düzenle!" emri normal gelirken, ciddi iş ve hayat tecrübesi olan bir arş. gör. için bu bir krizin ilk kıvılcımıdır.

Aylar sonra ilk defa böyle destan gibi bir mesaj yazdım :D
 
A

Akademik Forum

Guest
bende üye 47 ye katılıyorum.Üni.ye giricekseniz kesinlikle arş. grv. pozisyonunda girmeyin derim.47 üyenin yaşadıklarını ben de yaşadım. akşam 10 buçukta aramalar, benim akşam o saatlerde gene öğrencilere ulaşmamın istenmesi,hocaların ders notlarını yazmalar, her türlü ayak işi,fotokopi,evrak taşıma, düzenleme vb. gerektiğinde posta gibi kullanılması vb. Çok idealist olarak (ama gerçekten abartmıyorum yerleşmek için bayağı bekledim) başladığım bu işimden nefret ediyorum artık. yurt dışına nasıl kaçabilirim ona bakıyorum, çünkü tr de kafa hep başka başka yerlerde olduğundan asla bilim denen şeyi yapamayacağımı,var olan kapasitemi kullanamayacağımı,boşa harcanıp gideceğimi gördüm. Bu çok üzücü gerçekten.
 

47

Moderator
Pardon ben soruyu yanlış anlamışım. Ben Araştırma görevliliğinden memnun musunuz? şeklinde anlamışım.
 

Sadakat

Öğrenci
Ali Erdemir - Vikipedi
Türkiye'de iş bulamadı, dünyanın umudu oldu - Yaşam Haberleri - Radikal
Sanirim bu yazi durumu ozetlemeye yetiyor. Bilim insani olmak istiyorsaniz yurtdisina gidiniz ve mumkunse orada kadro bulup yerlesmeye calisiniz.

Bizim buralarda bilimsel katkisi cok fazla olmayan veya dusuk olan veya gecmiste bircok kisi tarafindan calisilmis konulara yonelip, bu konularda SCI yayin yapan herkes bilim adami :)) . (Not: Istisnalar elbette vardir.)
 
Son düzenleme:
Üst