nutritionist
Öğrenci
Arkadaşlar herkese merhaba, üniversitenin en başından beri arş. gör. olmak isteyen biriydim. Çok şükür ki yakın bir tarihte cari alım ile (hem de 33a) bu amacıma kavuştum. Kendimin yaşadığı zorlukları, kafa karışıklıklarını başkaları yaşamasın diye tecrübelerimi paylaşmak istedim. Umarım seneler öncesinde benim kafama takılanları cevaplayarak adaylara yardımcı olabilirim. Diğer arkadaşlar da değişik bulduğu tecrübelerini yazarak adaylara yardımcı olabilir.
Evet yukarıda söylediğim gibi ben kararımı önceden verdiğim için sadece bu amaca yoğunlaşmıştım. Okul puanı, dil, puanı ve ALES yönünden bu nedenlerle diğer öğrencilere göre şanslıydım. Bazı yeni açılmış bölümlerde ÖYP ile atanmak kolay olduğu için bu mesleği istemeyen kişilerin bile artık (zamla birlikte) akademisyen olmak için uğraştığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu durum gerçekten üzücü programın amacı nitelikli akademisyen yetiştirmek iken artık yavaş yavaş garantici olmaya çalıştığımız için istemeden bu mesleğe mecbur bırakılan akademisyenler yetişmeye başladı. Gördüğüm, araştırdığım üzere öncelikle gerçekten çok fedakarlık ve sabır isteyen bir meslek o nedenle öncelikle kararlı olmak önemlidir. Mutlu olmadan bu mesleğe devam etmek yarardan çok zarar getirecektir.
Benim araştırdığım ilk konu sınavlara ne zaman girmek gerektiği idi. Bilindiği üzere ALES'in geçerliliği 3 senedir. Ben bu nedenle 3. sınıf güz döneminden itibaren ALES'e giriyorum(farkedildiği üzere hala daha da giriyorum). ÖSYM'nin sınavlarının hangi dönem zor hangi dönem kolay olacağı bilinmemektedir. Bu nedenle eğer ki maddi açıdan çok büyük sıkıntınız yoksa sınava sürekli girmeye devam etmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Ben bir daha ilk girdiğim kadar yüksek puan alamadım, ama hala daha girip en azından sorulardan uzaklaşmamış oluyorum. Benim lise altyapım sağlamdı o nedenle özel bir çalışma yapmama gerek kalmadan ÖSS'ye hazırlanırkenki bilgilerimle çok iyi bir puan almayı başarabildim. Yine çevremde altyapısı olan arkadaşlarım sadece deneme çözerek iyi sonuçlar alabildi bunun için en iyi kaynaklar tahmin ettiğiniz gibi çıkmış sorulardır. Kaynaklar dönem dönem değiştiği için forumda deneyimlerini paylaşan arkadaşların kaynak yorumlarına göre kitap seçimi yapabilirsiniz. Ayrıca hiç bir deneyimim yok hiç soru çözmedim sınavda zaten yapamam diye düşünmeyin sadece soruları görmek adına dahi ne kadar erken ALESe girebilirseniz o kadar iyi olacaktır. Gerçek sınav deneyimi yaşamak evde çözmekten çok daha iyidir.
Malum ikinci sınavımız da YDS. ALESe göre daha sıkıntı oluşturabilecek bir sınav ama gözünüz hemen korkmasın. 'İngilizce bilgisini çok ölçmüyor taktik sınavı' gibi yorumları zaten çok okuduğumuz için bu kısmı atlıyorum. Öncelikle akademisyen olacak kişinin iyi ingilizce bilmesi gerektiğini düşünüyorum ve bunun YDS kurslarıyla mümkün olmadığını belirtmek isterim. Amacınız YDS'den 65 üstü almak ise,biraz alt yapınız varsa kendiniz çözümlü soruları çözerek, kelime ezberleyerek bunu çok rahat yapabilirsiniz. Ama amacımızı bu kadara basite indirgemek çok yanlış olur. Ben hem YDS kursuna hem de genel İngilizce kursuna gittim. Oturup kendim çalışamadığım için YDS kursuna gittim ama kendiniz çalışabilecekseniz genel ingilzce kursunu tamamlayıp evinizde çalışarak da çok rahat başarı sağlayabilirsiniz. Sınavın taktik sınavı olması bir yana bunu avantaj haline getiren bir çok insan var. İngilizce konuşamazken, önceden hiç ingilizce görmemişken insanlar sadece kurslarla veya çalışmayla YDS'den çok iyi sonuçlar alabilmektedir. İlk YDS'ye de 3. sınıfımın bahar döneminde girdim ve 40 aldım) Sonrasında ise 70 üstüne çıkmıştım. Zaten biraz forumda araştırırsanız artık oturup çalışmaktan çok ingilizce site, kitap, gazete v.b takip etmekle alakalı olduğunu göreceksiniz.
3. sınıfta girdiğim ALES puanım yüksek olduğu için TÜBİTAK bursuna 4. sınıfta başvuru yaptım. Maddi duruma bakılmaksızın sadece başarı bursu olduğu için çok şükür almaya hak kazandım. Sadece kadro araştırmak yeterli değil. Mutlaka bursları da takip edin. Maddi durumunuz iyi değilse ve başarılıysanız destek olmayan isteyen bir çok kurum var.
Sınavları ve yüksek okul puanınızı yan cebimize koyup kadrolara bakmaya gelince işimiz çok daha rahat olacak. Çünkü bu defa onlar sizi değil siz gitmek istediğiniz yeri seçeceksiniz demektir Kadroları ise forumdan okuyarak öğrendim. YLSY nedir, ÖYP nedir, Cari alımlar nasıl olur, 33a ve 50d nedir hepsini sağolsun burdaki hocalarım sayesinde öğrendim. Bildiğim çoğu soruya da forumda cevap vermeye çalışıyorum fakat ortak olarak şu sıkıntıyı görüyorum. Geçen senelerin puanlarına kılavuzuna bakılmadan soru soruluyor. Eğer ki niyetiniz ciddiyse açıp en sonki kılavuzu okuyunuz bölümünüzün puanlarını takip ediniz. Ben son 3 sene benim bölümümden hangi üniversite kaç kadro açtı kaçla kapattı neredeyse ezbere biliyorum mesela)
ÖYP puanım yaklaşık olarak 91 idi. Ben 3 büyük şehirden başka bir şehri istemiyordum ve benim bölümümde kendimden daha büyük bir ÖYP puanı duymamıştım. Mezun olduktan sonraki temmuz alımlarında 3 şehirden hiç biri kadro açmadı ama panikleyip tercih yapmadım, bekledim. YLSY kadrolarını görmek istedim benim bölümümden 1 tane bile kadro açılmadı Ama her olmayan işte bir hayır olduğunu düşünüp bir an bile vazgeçmedim. Cari alım ile istediğim bir üniversite kadro açtı ama malum cari alımlarda torpil olabileceği için korktum, üzüldüm. Ama yine yılmadım ve umudumu kaybetmedim. Ve gerçekten torpil olmadan da kadro atamasının yapılabildiğini kendime ispatladım, rahatladım
Ve kendime söz verdim bir yere doğru düzgün atanabilirsem benim gibi zorluk yaşayanlarla bilgilerimi paylaşacağım diye, bu yazıyı yazmamın amacı da aslında budur Herkesin umduğundan daha güzel daha başarılı bir hayat yaşaması dileğimle...
Evet yukarıda söylediğim gibi ben kararımı önceden verdiğim için sadece bu amaca yoğunlaşmıştım. Okul puanı, dil, puanı ve ALES yönünden bu nedenlerle diğer öğrencilere göre şanslıydım. Bazı yeni açılmış bölümlerde ÖYP ile atanmak kolay olduğu için bu mesleği istemeyen kişilerin bile artık (zamla birlikte) akademisyen olmak için uğraştığı bir ülkede yaşıyoruz. Bu durum gerçekten üzücü programın amacı nitelikli akademisyen yetiştirmek iken artık yavaş yavaş garantici olmaya çalıştığımız için istemeden bu mesleğe mecbur bırakılan akademisyenler yetişmeye başladı. Gördüğüm, araştırdığım üzere öncelikle gerçekten çok fedakarlık ve sabır isteyen bir meslek o nedenle öncelikle kararlı olmak önemlidir. Mutlu olmadan bu mesleğe devam etmek yarardan çok zarar getirecektir.
Benim araştırdığım ilk konu sınavlara ne zaman girmek gerektiği idi. Bilindiği üzere ALES'in geçerliliği 3 senedir. Ben bu nedenle 3. sınıf güz döneminden itibaren ALES'e giriyorum(farkedildiği üzere hala daha da giriyorum). ÖSYM'nin sınavlarının hangi dönem zor hangi dönem kolay olacağı bilinmemektedir. Bu nedenle eğer ki maddi açıdan çok büyük sıkıntınız yoksa sınava sürekli girmeye devam etmekte fayda olduğunu düşünüyorum. Ben bir daha ilk girdiğim kadar yüksek puan alamadım, ama hala daha girip en azından sorulardan uzaklaşmamış oluyorum. Benim lise altyapım sağlamdı o nedenle özel bir çalışma yapmama gerek kalmadan ÖSS'ye hazırlanırkenki bilgilerimle çok iyi bir puan almayı başarabildim. Yine çevremde altyapısı olan arkadaşlarım sadece deneme çözerek iyi sonuçlar alabildi bunun için en iyi kaynaklar tahmin ettiğiniz gibi çıkmış sorulardır. Kaynaklar dönem dönem değiştiği için forumda deneyimlerini paylaşan arkadaşların kaynak yorumlarına göre kitap seçimi yapabilirsiniz. Ayrıca hiç bir deneyimim yok hiç soru çözmedim sınavda zaten yapamam diye düşünmeyin sadece soruları görmek adına dahi ne kadar erken ALESe girebilirseniz o kadar iyi olacaktır. Gerçek sınav deneyimi yaşamak evde çözmekten çok daha iyidir.
Malum ikinci sınavımız da YDS. ALESe göre daha sıkıntı oluşturabilecek bir sınav ama gözünüz hemen korkmasın. 'İngilizce bilgisini çok ölçmüyor taktik sınavı' gibi yorumları zaten çok okuduğumuz için bu kısmı atlıyorum. Öncelikle akademisyen olacak kişinin iyi ingilizce bilmesi gerektiğini düşünüyorum ve bunun YDS kurslarıyla mümkün olmadığını belirtmek isterim. Amacınız YDS'den 65 üstü almak ise,biraz alt yapınız varsa kendiniz çözümlü soruları çözerek, kelime ezberleyerek bunu çok rahat yapabilirsiniz. Ama amacımızı bu kadara basite indirgemek çok yanlış olur. Ben hem YDS kursuna hem de genel İngilizce kursuna gittim. Oturup kendim çalışamadığım için YDS kursuna gittim ama kendiniz çalışabilecekseniz genel ingilzce kursunu tamamlayıp evinizde çalışarak da çok rahat başarı sağlayabilirsiniz. Sınavın taktik sınavı olması bir yana bunu avantaj haline getiren bir çok insan var. İngilizce konuşamazken, önceden hiç ingilizce görmemişken insanlar sadece kurslarla veya çalışmayla YDS'den çok iyi sonuçlar alabilmektedir. İlk YDS'ye de 3. sınıfımın bahar döneminde girdim ve 40 aldım) Sonrasında ise 70 üstüne çıkmıştım. Zaten biraz forumda araştırırsanız artık oturup çalışmaktan çok ingilizce site, kitap, gazete v.b takip etmekle alakalı olduğunu göreceksiniz.
3. sınıfta girdiğim ALES puanım yüksek olduğu için TÜBİTAK bursuna 4. sınıfta başvuru yaptım. Maddi duruma bakılmaksızın sadece başarı bursu olduğu için çok şükür almaya hak kazandım. Sadece kadro araştırmak yeterli değil. Mutlaka bursları da takip edin. Maddi durumunuz iyi değilse ve başarılıysanız destek olmayan isteyen bir çok kurum var.
Sınavları ve yüksek okul puanınızı yan cebimize koyup kadrolara bakmaya gelince işimiz çok daha rahat olacak. Çünkü bu defa onlar sizi değil siz gitmek istediğiniz yeri seçeceksiniz demektir Kadroları ise forumdan okuyarak öğrendim. YLSY nedir, ÖYP nedir, Cari alımlar nasıl olur, 33a ve 50d nedir hepsini sağolsun burdaki hocalarım sayesinde öğrendim. Bildiğim çoğu soruya da forumda cevap vermeye çalışıyorum fakat ortak olarak şu sıkıntıyı görüyorum. Geçen senelerin puanlarına kılavuzuna bakılmadan soru soruluyor. Eğer ki niyetiniz ciddiyse açıp en sonki kılavuzu okuyunuz bölümünüzün puanlarını takip ediniz. Ben son 3 sene benim bölümümden hangi üniversite kaç kadro açtı kaçla kapattı neredeyse ezbere biliyorum mesela)
ÖYP puanım yaklaşık olarak 91 idi. Ben 3 büyük şehirden başka bir şehri istemiyordum ve benim bölümümde kendimden daha büyük bir ÖYP puanı duymamıştım. Mezun olduktan sonraki temmuz alımlarında 3 şehirden hiç biri kadro açmadı ama panikleyip tercih yapmadım, bekledim. YLSY kadrolarını görmek istedim benim bölümümden 1 tane bile kadro açılmadı Ama her olmayan işte bir hayır olduğunu düşünüp bir an bile vazgeçmedim. Cari alım ile istediğim bir üniversite kadro açtı ama malum cari alımlarda torpil olabileceği için korktum, üzüldüm. Ama yine yılmadım ve umudumu kaybetmedim. Ve gerçekten torpil olmadan da kadro atamasının yapılabildiğini kendime ispatladım, rahatladım
Ve kendime söz verdim bir yere doğru düzgün atanabilirsem benim gibi zorluk yaşayanlarla bilgilerimi paylaşacağım diye, bu yazıyı yazmamın amacı da aslında budur Herkesin umduğundan daha güzel daha başarılı bir hayat yaşaması dileğimle...