Doktora Sonrası Yardımcı Doçentlik Süreci Tecrübeleriniz

enver328

Öğrenci
Arkadaşlar ben şuan yüksek lisans yapıyorum ve bitince de doktora yapmayı düşünüyorum. Fakat doktora sonrası yardımcı doçent kadrosu ile ilgili bazı merak ettiğim durumlar var:

1-)Cari alımlarla girilen araştırma görevlisi kadrolarının bazılarında sözleşme yapılıyor ve doktora sonrası ilgili üniversitede kadro açılıyor. Bu şekilde olunca kadro arama ihtiyacı oluşmuyor.

2-)Şuanki öyp sisteminde ise eskisiyle aynı olan 50/d kadrosu sebebiyle kadro açma insiyatifi üniversitenin elinde oluyor.

3-)Araştırma görevlisi olmadan doktora yapanlarda da sanırım kişinin kendisi üniversiteler ile iletişime geçiyor.


1. durum için sorun yok, fakat diğer durumlarda kadro bulma ihtimalini öğrenmek istiyorum ve bu duruma göre karar vereceğim. Benzer durumlarla karşılaşanlar kadro sıkıntısı çekti mi ya da kısa sürede kadro buldular mı? Üniversite, bölüm, yayınlar, dil puanının etkisi ne kadar?

Tüm durumları herhangi bir referansın olmadığını varsayarak soruyorum. Hali hazırda yüksek lisans yapan arkadaşlarım da var ve bu duruma göre bir karar vermek durumundayız.
 

Ink Bottle

Moderator
Arkadaşlar ben şuan yüksek lisans yapıyorum ve bitince de doktora yapmayı düşünüyorum. Fakat doktora sonrası yardımcı doçent kadrosu ile ilgili bazı merak ettiğim durumlar var:

1-)Cari alımlarla girilen araştırma görevlisi kadrolarının bazılarında sözleşme yapılıyor ve doktora sonrası ilgili üniversitede kadro açılıyor. Bu şekilde olunca kadro arama ihtiyacı oluşmuyor.

2-)Şuanki öyp sisteminde ise eskisiyle aynı olan 50/d kadrosu sebebiyle kadro açma insiyatifi üniversitenin elinde oluyor.

3-)Araştırma görevlisi olmadan doktora yapanlarda da sanırım kişinin kendisi üniversiteler ile iletişime geçiyor.


1. durum için sorun yok, fakat diğer durumlarda kadro bulma ihtimalini öğrenmek istiyorum ve bu duruma göre karar vereceğim. Benzer durumlarla karşılaşanlar kadro sıkıntısı çekti mi ya da kısa sürede kadro buldular mı? Üniversite, bölüm, yayınlar, dil puanının etkisi ne kadar?

Tüm durumları herhangi bir referansın olmadığını varsayarak soruyorum. Hali hazırda yüksek lisans yapan arkadaşlarım da var ve bu duruma göre bir karar vermek durumundayız.

Hocam yayınlarınız iyi olsun, şu an yayınlarınızdan başka hiçbir şeyi kafaya takmayın, 3-5 yıla ne olur ne biter kanun mu değişir yönetmelik mi değişir kimse bilemez. Tek tip araş. gör.lük konuşuluyor, YÖK kalkacak deniyor, 2547 SK değişecek deniyor, soruşturmalar bitince ÖYP'liler tekrar kadroya geçirilecek deniyor vs. vs. Bence bunlara kafa yormak ve her gün "ne oldu ki, doktora sonrası ne olacak ki" diye düşünmek yerine yayın yapmaya odaklanmak daha doğru. Alanın en iyi dergilerini zorlayacak kaliteli şeyler çıkarın ortaya.

Kabarık bir dosyanız olursa A üniv. olmaz B üniv. olur o da olmaz C üniv. olur mutlaka bir yerden alırsınız yardımcı doçentliği. Çok takmayın bunları kafanıza, eğitiminize odaklanın. Kolaylıklar.
 

enver328

Öğrenci
Hocam yayınlarınız iyi olsun, şu an yayınlarınızdan başka hiçbir şeyi kafaya takmayın, 3-5 yıla ne olur ne biter kanun mu değişir yönetmelik mi değişir kimse bilemez. Tek tip araş. gör.lük konuşuluyor, YÖK kalkacak deniyor, 2547 SK değişecek deniyor, soruşturmalar bitince ÖYP'liler tekrar kadroya geçirilecek deniyor vs. vs. Bence bunlara kafa yormak ve her gün "ne oldu ki, doktora sonrası ne olacak ki" diye düşünmek yerine yayın yapmaya odaklanmak daha doğru. Alanın en iyi dergilerini zorlayacak kaliteli şeyler çıkarın ortaya.

Kabarık bir dosyanız olursa A üniv. olmaz B üniv. olur o da olmaz C üniv. olur mutlaka bir yerden alırsınız yardımcı doçentliği. Çok takmayın bunları kafanıza, eğitiminize odaklanın. Kolaylıklar.

Yayın açısından sorun olacağını düşünmüyorum. Fakat yine de bunun garantisi yok malesef. Mesela bizim üniversitede 2 yıldır kadro bekleyen araştırma gövrevlisi olduğunu duydum. Belki başka üniversitelerle irtibata geçse kadro bulabilir deniliyor fakat net bir bilgim yok.

Belirsizlik içinde yaşamak da pek bana uygun değil malesef. Şuanki öyp li hocalarımız da kadro sıkıntısı yaşamayacaklarını düşünüyor ama o zaman geldiğinde bir sürü öypli dr. kadro aramaya başlayacak. Hepsinin kadro bulacağını ummak da bana fazla iyimser geliyor.

Eğer, hiç referansı olmadan kadro bulmakta sorun yaşamayan insanlar varsa o zaman düşünebilirim ama aklımda soru işaretleri olduğu sürece bu işe başlamayı düşünmüyorum.
 

Ink Bottle

Moderator
Hocam akademi böyle maalesef ve akademik kariyer düşünüyorsanız olası her durumda sabrınızı koruyup başarılı işler yapmaya devam etmeniz ve ideallerinizi gerçekleştirme konusunda kararlı olmanız gerekiyor.

Buradan olanlar normal, her şey güzel demek istediğimi düşünmeyin, demek istediğim akademide garanti diye bir şey hiçbir zaman olmadı. 33a kadrosuna garanti kadro deniyor, daha geçen hafta bölüm başkanım toplantıda kimse 33a'lıyım diye "yatmasın". Yayın dosyanız iyi değilse yardımcı doçentlik almanız çok zor dedi. Ayrıca üstteki mesajımda bahsettiğim üzere yarın ne olacağını ise kimse bilemez dediğim gibi. Şu an 2547 SK'dan tutun da YÖK'e kadar her şeyin değişeceği konuşuluyor.

Özetle, böyle dalgalı bir iş yaşamı yerine kendinize daha stabil ve daha garanti bir yol arıyorsanız belki kamu sektöründe memurluk/mühendislik/öğretmenlik mesleğiniz her neyse...bunları düşünebilirsiniz.
 

finduilas

Profesör
Yayın açısından sorun olacağını düşünmüyorum. Fakat yine de bunun garantisi yok malesef. Mesela bizim üniversitede 2 yıldır kadro bekleyen araştırma gövrevlisi olduğunu duydum. Belki başka üniversitelerle irtibata geçse kadro bulabilir deniliyor fakat net bir bilgim yok.

Belirsizlik içinde yaşamak da pek bana uygun değil malesef. Şuanki öyp li hocalarımız da kadro sıkıntısı yaşamayacaklarını düşünüyor ama o zaman geldiğinde bir sürü öypli dr. kadro aramaya başlayacak. Hepsinin kadro bulacağını ummak da bana fazla iyimser geliyor.

Eğer, hiç referansı olmadan kadro bulmakta sorun yaşamayan insanlar varsa o zaman düşünebilirim ama aklımda soru işaretleri olduğu sürece bu işe başlamayı düşünmüyorum.

Eger belirsiz bir yasam size uygun degilse, sabit bir hayat istiyorsaniz akademisyenligi hic dusunmeyin bence, dediginiz gibi bu ise hic baslamayin. Cunku akademisyenlik hicbir zaman sabit bir yasanti olmayacak.
 

stargate

Öğrenci
İstanbul, Ankara gibi yerlerde 10 sene bekleyenler dahi var. Eski ve köklü üniversitelerde en az 2 yıl bekliyorsunuz ve kimse sizin çalışmanıza bakmıyor. Kendi adamlarını özel şartlar koyarak yayınsız alan üniversiteler bile var. Toplu organize olup, danıştayın da daha önce vermiş olduğu karara göre adamına göre ilana çıkan tüm kadroların iptalini istemeliyiz ki hak eden kazanabilsin. Yoksa bi ömür kadro bulunmayacak. Aşağıdaki karar göre;
Örneğin, İşletme alanında Sayısal yöntemler anabilim dalında personel alınacaksa, bu alanda çalışmaları olmak yazması yeterlidir. İlana çıkan kadrolardaki gibi bazı kişilerin çalışmalarını tarif eden ilanların tümü iptal nedenidir.
Biraz zaman ayırıp idari mah. başvurduğunuzda ilan iptal edilecektir. Bu şekilde hakkınızı arayabilirsiniz

(Kadro için getirilen koşulun hangi gerekçelerle getirildiği davalı idarece ortaya konulamadığından ve getirilen bu koşul, açılan kadroya atanması istenilen kişiyi tarif eder nitelikte olduğundan, bu yönüyle dava konusu edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmayıp, Mahkeme kararının bu gerekçeyle onanması gerekmektedir. 8. Daire 2010/3384 E., 2010/4726 K. "İçtihat Metni" Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1-Gazi Üniversitesi Rektörlüğü )


Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık; davalı idarece ilan edilen yardımcı doçentlik kadrosuna başvuran davacının atanmamasına ilişkin Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığının 03.09.2009 gün ve 3160 sayılı işlemi ile bu kadroya davalı idare yanında davaya katılanın atanmasına ilişkin işlemin iptali ve atanmama işlemi nedeniyle uğranıldığı öne sürülen parasal kayıpların tazmini isteminden kaynaklanmıştır.

b.Yardımcı doçentliğe atanmada aranacak şartlar;

(1) Doktora veya tıpta uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilecek belli sanat dallarının birinde yeterli kazanmış olmak,

(2) Fakülte, enstitü veya yüksekokul yönetim kurullarınca biri o dilin öğretim üyesi olmak üzere seçilecek üç kişilik bir jüri tarafından; sınava girenin kendi bilim alanında Türkçeden yabancı dile, yabancı dilden Türkçe'ye 150-200 kelimelik bir çevriye kapsayan yabancı dil sınavını başarmak,

c.(Mülga:12.08.1986- KHK 260/7 md.; yeniden düzenleme; 18.06.2008 -5772/3 md) Üniversiteler, yardımcı doçentlik kadrosuna atama için bu maddede aranan asgari koşulların yanında Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler." hükmü yer almıştır.

Yasanın 23. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi olan ek koşullar belirleme yetkisi, yapılacak atamalar için öngörülen ve yasada yer almayan genel ve objektif nitelikteki kriterleri belirlemeyi ifade etmektedir.

Üniversitelerin, ilan ettikleri bir kadro için, ihtiyaç ve hizmet gerekleri doğrultusunda getirdiği özel ve o kadroya özgü, spesifik koşullar ise, Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi değildir.

Dava konusu uyuşmazlıkta, ilan edilen kadro için öngörülen "Fatımiler Tarihi Alanında çalışması olmak" koşulu, bu bağlamda, yalnızca o kadroya özgü bir koşul olup, Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi nitelikte bulunmamaktadır.

İdare Mahkemesinin vermiş olduğu iptal kararının gerekçesinin getirilen bu koşulun Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi olduğuna ilişkin kısmı doğru olmamakla birlikte, kadro için getirilen koşulun hangi gerekçelerle getirildiği davalı idarece ortaya konulamadığından ve getirilen bu koşul, açılan kadroya atanması istenilen kişiyi tarif eder nitelikte olduğundan, bu yönüyle dava konusu edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmayıp, Mahkeme kararının bu gerekçeyle onanması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle Ankara 5. İdare Mahkemesi kararının yukarıda anılan gerekçeyle onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına 27.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

enver328

Öğrenci
Dediklerinize bakılırsa kadro bulunmuyor, fakat ben dışarıdan doktora yaptığı halde üniversiteye geçen kişiler de gördüm, duydum. Kimi projelerde çalışarak yapmış, kimi kamuda öğretmen veya memur, kimi doktora bursuyla idare etmiş vs.

Belirli üniversitelerde kadro bulunmuyor olabilir ama her hangi bir üniversitede kadro bulunabiliyor mu bunu merak ediyorum. Kimsenin gitmek istemediği illerde açılan yeni üniversitelerde bir sürü kadro eksiği olmasına rağmen kadro bulmanın genel olarak zor olması pek de mantıklı gelmiyor. Geçenlerde bir arkadaş gittiği bir üniversitede kadro olduğu halde kimseyi bulamadıklarından bahsetmişti.

O yüzden özellikle bu konuda tecrübesi olanların durumunu öğrenmek istedim. Mesela iyi bir üniversiteden doktorayı bitirip tüm üniversitelerle iletişime geçtiği halde hiç birinde kadro bulamayıp işsiz kalan var mı bunu merak ediyorum.

Sonuçta bu duruma göre doktora yapmaya karar verecek arkadaşlar var. O yüzden bahsettiğim gibi bir durum gören/yaşayan varsa lütfen bilgilendirsin.
 

haven

Öğrenci
arkadaşlar bir sorum var:
Şuan kamuda kadrolu bir uzmanım ve şuan 2 yıllığına yurtdışında bir üniversitede proje ekibinde çalışıyorum. görev sürem şubatta doluyor. çankaya üniversitesinden teklif aldım. bölüm açılacakmış vs. öncelikle öğr. görevlisi olarak atayacaklarını sonrasında yrd. doç. lik olabileceğini söylediler. maaş vs konuşmadık... sizce kamuda uzmanlığı, doktorluğu, hakimliği, öğretmenliği vs bırakıp özel bir üniversiteye geçmek ne derece mantıklıdır.
 
C

CSw

Guest
HEOL depuratore

[MENTION=95986]haven[/MENTION] Ozel universite olduguna gore kontrat onemli, sartlari iyi ise dusunulebilir; fakat kamuda uzmanlik ozel universitede ogretim gorevliliginden cok daha avantajli gibi.
 

erdemyeler

Öğrenci
İstanbul, Ankara gibi yerlerde 10 sene bekleyenler dahi var. Eski ve köklü üniversitelerde en az 2 yıl bekliyorsunuz ve kimse sizin çalışmanıza bakmıyor. Kendi adamlarını özel şartlar koyarak yayınsız alan üniversiteler bile var. Toplu organize olup, danıştayın da daha önce vermiş olduğu karara göre adamına göre ilana çıkan tüm kadroların iptalini istemeliyiz ki hak eden kazanabilsin. Yoksa bi ömür kadro bulunmayacak. Aşağıdaki karar göre;
Örneğin, İşletme alanında Sayısal yöntemler anabilim dalında personel alınacaksa, bu alanda çalışmaları olmak yazması yeterlidir. İlana çıkan kadrolardaki gibi bazı kişilerin çalışmalarını tarif eden ilanların tümü iptal nedenidir.
Biraz zaman ayırıp idari mah. başvurduğunuzda ilan iptal edilecektir. Bu şekilde hakkınızı arayabilirsiniz

(Kadro için getirilen koşulun hangi gerekçelerle getirildiği davalı idarece ortaya konulamadığından ve getirilen bu koşul, açılan kadroya atanması istenilen kişiyi tarif eder nitelikte olduğundan, bu yönüyle dava konusu edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmayıp, Mahkeme kararının bu gerekçeyle onanması gerekmektedir. 8. Daire 2010/3384 E., 2010/4726 K. "İçtihat Metni" Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1-Gazi Üniversitesi Rektörlüğü )


Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık; davalı idarece ilan edilen yardımcı doçentlik kadrosuna başvuran davacının atanmamasına ilişkin Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığının 03.09.2009 gün ve 3160 sayılı işlemi ile bu kadroya davalı idare yanında davaya katılanın atanmasına ilişkin işlemin iptali ve atanmama işlemi nedeniyle uğranıldığı öne sürülen parasal kayıpların tazmini isteminden kaynaklanmıştır.

b.Yardımcı doçentliğe atanmada aranacak şartlar;

(1) Doktora veya tıpta uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilecek belli sanat dallarının birinde yeterli kazanmış olmak,

(2) Fakülte, enstitü veya yüksekokul yönetim kurullarınca biri o dilin öğretim üyesi olmak üzere seçilecek üç kişilik bir jüri tarafından; sınava girenin kendi bilim alanında Türkçeden yabancı dile, yabancı dilden Türkçe'ye 150-200 kelimelik bir çevriye kapsayan yabancı dil sınavını başarmak,

c.(Mülga:12.08.1986- KHK 260/7 md.; yeniden düzenleme; 18.06.2008 -5772/3 md) Üniversiteler, yardımcı doçentlik kadrosuna atama için bu maddede aranan asgari koşulların yanında Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler." hükmü yer almıştır.

Yasanın 23. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi olan ek koşullar belirleme yetkisi, yapılacak atamalar için öngörülen ve yasada yer almayan genel ve objektif nitelikteki kriterleri belirlemeyi ifade etmektedir.

Üniversitelerin, ilan ettikleri bir kadro için, ihtiyaç ve hizmet gerekleri doğrultusunda getirdiği özel ve o kadroya özgü, spesifik koşullar ise, Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi değildir.

Dava konusu uyuşmazlıkta, ilan edilen kadro için öngörülen "Fatımiler Tarihi Alanında çalışması olmak" koşulu, bu bağlamda, yalnızca o kadroya özgü bir koşul olup, Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi nitelikte bulunmamaktadır.

İdare Mahkemesinin vermiş olduğu iptal kararının gerekçesinin getirilen bu koşulun Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi olduğuna ilişkin kısmı doğru olmamakla birlikte, kadro için getirilen koşulun hangi gerekçelerle getirildiği davalı idarece ortaya konulamadığından ve getirilen bu koşul, açılan kadroya atanması istenilen kişiyi tarif eder nitelikte olduğundan, bu yönüyle dava konusu edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmayıp, Mahkeme kararının bu gerekçeyle onanması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle Ankara 5. İdare Mahkemesi kararının yukarıda anılan gerekçeyle onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına 27.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Çok adaletli bir danıştay kararı bu. Olması gereken de bu. Şahsen arşivledim.
 
A

Akademik Forum

Guest
Danıştay 8. Daire Esas : 2015/14478 Karar : 2016/1621 Tarih : 23.02.2016

Özet: Yardımcı Doçentliğe atamaya ilişkin asgari koşulların ilgili mevzuatta belirlendiği; üniversitelere bunların haricinde Yükseköğretim Kurulu'nun onayını almak şartıyla ek koşullar belirleme yetkisi tanındığı; 2547 sayılı Kanunun 25. maddesinde yer alan "bilim disiplinleri arasındaki farklılık" ile maddenin gerekçesinde yer alan "üniversitelerin gelişmişlik düzeyleri" ifadesi dikkate alındığında, bahsedilen ek koşulların genel nitelikteki koşullar olduğu; Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği'nde de buna uygun şekilde, doçentliğe atamaya ilişkin üniversitelerce belirlenecek asgari kriterlerin Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, yardımcı doçent, doçent ve profesör kadrolarına yapılacak atamalar için 2547 sayılı Kanunda belirtilen koşulların dışında, üniversitelerin senatoları tarafından, anılan kadrolara yapılacak atamalar için belirlenen ve yasada yer almayan genel ve objektif nitelikteki ek kriterler için Yükseköğretim Kurulu'nun onayının alınması zorunludur.

(2547 s. YÖK m. 13, 25) (Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yön m. 2)
 
Üst