Doktorada Bitmeyen Sorulara Bir Yenisi

[nanofly]

Doktoradaki, yeterlilik, tez savunması sınavlarında yaş, cinsiyet gibi konular nedeniyle doğrudan cumhurbaşkanı veya tarikatçı yöneticiler tarafından cumhurbaşkanı tarafından atılmış gibi gösterilen, hocalara öğrencileri atın mesajı gönderilebilir mi? Eğer öyle bir durum varsa, bu kıyımı ispatlamak ve düzgün bir ülkede bilimle uğraşmak için nasıl bir yol izlenmeli?

Eğitimde hak gasplarını denetleyen yurtdışı kurumlar var mı?

 

[eskilerden biri]

Hiç duymadım böyle bir şey olabilir mi?

 

[eczak]

Öğrencinin yeterince iyi olmadığı, araştırmalarının yetersiz olduğu gibi durumlarda juri daha önceden konuşmuş veya yetersiz olduğu aralarında belirlenmiş ve sınavda başarısız olacağı öncesinden belli oluyor olabilir; ancak yaş, cinsiyet gibi ayrımlar bu dediğim başarısızlık nedenlerinden değil. Keza üstten birinin bir öğrencinin yeterliliği veya sınavı ile neden ilgilensin bu sınavlara girileceği bilgisini nereden alsın buna geçsin veya kalsın neden desin. Yani yeterliliği geçince ne oluyor sanki İspat olabilirse hukuk devletiyiz olaya el atılır ama hakikaten böyle bir şey olabilir mi?

 

[birbilen]

Doktoradaki, yeterlilik, tez savunması sınavlarında yaş, cinsiyet gibi konular nedeniyle doğrudan cumhurbaşkanı veya tarikatçı yöneticiler tarafından cumhurbaşkanı tarafından atılmış gibi gösterilen, hocalara öğrencileri atın mesajı gönderilebilir mi? Eğer öyle bir durum varsa, bu kıyımı ispatlamak ve düzgün bir ülkede bilimle uğraşmak için nasıl bir yol izlenmeli?

Eğitimde hak gasplarını denetleyen yurtdışı kurumlar var mı?

Bu anca komplo teorisi olur.

 

[nanofly]

Benzer bir durumun duyumunu almış olabilirsiniz ama konu yeni ise bazen jüri yetersiz kalabiliyor. Bu konu herzaman gözardı ediliyor. Öğrenciye sormadan yetersizliğe karar vermek ne demek. Biz konuyu anlamadıkı, bari öğrenciyi zarara uğratalım demek. Bence öğrenciye sormadan akademisyenliğ hobi olarak icra eden kişilerin danışmanlığında öğrenciye yetersiz demenin etik ilkelerle bağdaşmadığı açıktır.
Öğrenci olmadan yapılan sınavı savunacak kafayı anlamıyorum. Hadi öğrenci yok. Tez bittiğinde övgüyü alan danışman niye bu yetersizlikten nasibini alıp parasını iade etmiyor.

 

[eskilerden biri]

Benzer bir durumun duyumunu almış olabilirsiniz ama konu yeni ise bazen jüri yetersiz kalabiliyor. Bu konu herzaman gözardı ediliyor. Öğrenciye sormadan yetersizliğe karar vermek ne demek. Biz konuyu anlamadıkı, bari öğrenciyi zarara uğratalım demek. Bence öğrenciye sormadan akademisyenliğ hobi olarak icra eden kişilerin danışmanlığında öğrenciye yetersiz demenin etik ilkelerle bağdaşmadığı açıktır.
Öğrenci olmadan yapılan sınavı savunacak kafayı anlamıyorum. Hadi öğrenci yok. Tez bittiğinde övgüyü alan danışman niye bu yetersizlikten nasibini alıp parasını iade etmiyor.

Eczak hocanın dediği şu sanırım: Tez savunması için jüri toplandığında aday dışarı alınıp jüri kendi arasında bir ön görüşme yapar. Aday jüri önüne çıkar savunmasını yapar jüri sorusunu sorar. Jüriyi açıklama tatmin etmişse tez kabul edilir. Sizin dediğiniz gibi kafadan red olmaz.
Yalnız bir şeye katılmıyorum. Tezi yapan öğrencidir. Başarı da başarısızlık da öğrenciye aittir. Bazen danışman istediği kadar öneride bulunsun sonuçta tezi öğrenci yazıyor. Başarılı bir tezde övgü de öğrencinindir danışman ancak öğrencisinin başarısıyla gurur duyar.

 

[nanofly]

Eczak hocanın dediği 4 gün önceden tezin kabul edilip edilmediği bellidir ki benim bulunduğum üniversitede uygulanan budur. Siz de bu şekilde kafadan reddin dürüst olmadığının farkındasınız. Buna bazı jüriler çalışma deneyimi, torpil gibi şartlar ekleyince hayatını doktorasına adamış insanlar ve aileleri, bu sorumsuzluğun karşısında Allah'a sığınıyorlar. Bir konuyu anlamamayı gururlarına yediremeyince öğrenci yetersiz oluyor.