Arkadaşlar bir süredir İstanbul'da dil kursu araştırıyorum.Amaç toefl veya yds ama öncelikle genel ingilizce kursuna yazılıp seviyeyi yeterli duruma getirmek istiyorum.Gezdiğim bir sürü yer sonucunda düşündüğüm ilk iki yer Şişli Dilko ve Kanada Kültür Merkezi oldu.Dilko sanki daha eğitim için kurulmuş bir yermiş izlenimi verdi.Örneğin gittiğim hemen her yer sınıflarda son 1-2 kişilik yer kaldı derken dilko şuan kayıtlı 5-6 kişi var gibi bir şey demişti bana ve bu da çok hoşuma gitti.Hayır bizi gerizekalı sanıyorlar 1-2 kişilik yer kaldı dediklerinde inanacağımızı sanıyorlar neyse
Kanada Kültür Merkezinde 2 kişilik sınıfta eğitim veriliyor yani özel ders sayılır ve fiyat olarak fazla olması gerekirken diğer kurslardan daha ucuz, ancak sınıf 2 kişi olunca pratik konusunda belki sorun olabilir.Yani 10 kişilik bir sınıfta 10 farklı kişi hocaya soru soracak veya 10 farklı kişi alıştırma yapacak ve bu da daha çok tekrar daha kolay pekiştirme anlamına gelebilir.Ama bir hocanın 2 kişiye ders anlatması ve sizinle doğrudan ilgilenebilmesi de büyük avantaj.Yani ikisinin de avantajı ve dezavantajı var.
Bu iki kurs dışında Şişli'deki İstanbul Lisan Merkezine gittim ve tam bir komediydi.Bilgi almak için gittiğimde laf olsun diye bir iki kelime eden ve hiç ilgilenmeyen biriyle karşılaştım yani sanki kursa kayıt etmek istemiyormuş gibiydi, ortamı da sevemedim.Sonra İstiklal'de Oxford House College'a gittim orayı sevdim gibi ama bir kur 4 ayda bitiyor dediler bu çok uzun bir süre.Sonra oraya giden bir arkadaşımla konuştum meğer hocalar bir günde çok az konu işliyormuş sonra herkesi kendi haline bırakıyormuş.Bu durumu öğrenince oradan da vazgeçtim ayrıca fiyat olarak da diğerlerinden biraz daha pahalı.
Aslında en büyük komedilerden birini Kadıköy Akın Dil'de yaşadım.Araştırmaya başlamadan önce gitmeyi düşündüğüm yerler içerisinde en başlarda yer alıyordu.Ama bilgi almak için gittiğimde eğitim danışmanı bana sınıfların 35 kişi civarı olduğunu söyleyince lise gibiymiş burası dedim ama 35 kişilik sınıfın daha iyi olacağını düşünüyorlar çok enteresan Yani belirli bir bilinirliği olan kitapları ve online eğitim programları olduğu için bu kursa gitmek isteyen oldukça kişi olur.Ben de bunu düşünerek gitmiştim.Ama madem ün yaptık her geleni kaydedelim diyerek sınıfları 35 kişilik yapmaları amaçlarının eğitimden çok maddi beklenti olduğunu gösterir.Gerçi tüm dil kurslarının ilk amacı tabiki para kazanmaktır ama madem para kazanıyorum en azından iyi bir eğitim vermeye çalışayım diye düşünmeleri gerekir.Neyse sonra Dilfem'e gideyim dedim, orasının bana çok uygun olmayacağını tahmin etmiştim ama görmüşken gireyim bilgi alayım dedim.Girdiğim gibi bana uygun olmadığını anladım laf olsun diye bir iki soru sorup kaçtım Yine Kadıköy'de English Council diye bir yer vardı.Kurslar genelde aynı çevrede olduğundan burayı da görmüşken gireyim dedim.Aslında olumlu izlenim bıraktı gibi ama tam da emin değilim.Ortam da fena değil, sonra ya burası zaten bilinen bir yer değil miydi ki diye düşünürken British Council'i taklit etmeye çalışan bir yer olabileceği geldi aklıma.Hayır ismi benzettin en azından logonu benzetme ki burası taklit herhalde demeyelim Durum böyle olunca aslında çok olumsuz olmayan düşüncem olumsuza döndü.Yani bu kursları açarken vs. hiç mi düşünmezler bu tarz durumların olumsuz etki yapabileceğini.
British Council'in yerine açılan Brisith Side ile ilgili genelde olumlu şeyler duyuyorum.Arayıp gitmeden önce fiyat bilgisi almak istedim diğerlerine göre oldukça fazla olduğu için gidip görüşmedim ama işte marka olayı olduğundan olumlu bir izlenimi var bende.
Sonuç olarak Şişli Dilko ya da İstiklal'deki Kanada Kültür Merkezine kayıt olacağım.Bu yazıyı hem Dilko'ya, Kanada Kültür'e giden varsa belki görüşlerini yazar düşüncesiyle, hem de kursa yazılmayı düşünenler için gezdiğim yerler hakkında fikirlerimi yazayım da belki işine yarayan birileri çıkar düşüncesiyle yazdım.Varsa başka önerileri olan gidip memnun olan yazarsa iyi olur.Reklam amacıyla yazacak olanlar varsa ya açık açık belirtip eğitim tarzlarını, neden onlara gitmemiz gerektiğini anlatsınlar ya da gizliden reklam yapmaya çalışıp ama beceremeyip kendilerini komik duruma düşürmesinler
Kanada Kültür Merkezinde 2 kişilik sınıfta eğitim veriliyor yani özel ders sayılır ve fiyat olarak fazla olması gerekirken diğer kurslardan daha ucuz, ancak sınıf 2 kişi olunca pratik konusunda belki sorun olabilir.Yani 10 kişilik bir sınıfta 10 farklı kişi hocaya soru soracak veya 10 farklı kişi alıştırma yapacak ve bu da daha çok tekrar daha kolay pekiştirme anlamına gelebilir.Ama bir hocanın 2 kişiye ders anlatması ve sizinle doğrudan ilgilenebilmesi de büyük avantaj.Yani ikisinin de avantajı ve dezavantajı var.
Bu iki kurs dışında Şişli'deki İstanbul Lisan Merkezine gittim ve tam bir komediydi.Bilgi almak için gittiğimde laf olsun diye bir iki kelime eden ve hiç ilgilenmeyen biriyle karşılaştım yani sanki kursa kayıt etmek istemiyormuş gibiydi, ortamı da sevemedim.Sonra İstiklal'de Oxford House College'a gittim orayı sevdim gibi ama bir kur 4 ayda bitiyor dediler bu çok uzun bir süre.Sonra oraya giden bir arkadaşımla konuştum meğer hocalar bir günde çok az konu işliyormuş sonra herkesi kendi haline bırakıyormuş.Bu durumu öğrenince oradan da vazgeçtim ayrıca fiyat olarak da diğerlerinden biraz daha pahalı.
Aslında en büyük komedilerden birini Kadıköy Akın Dil'de yaşadım.Araştırmaya başlamadan önce gitmeyi düşündüğüm yerler içerisinde en başlarda yer alıyordu.Ama bilgi almak için gittiğimde eğitim danışmanı bana sınıfların 35 kişi civarı olduğunu söyleyince lise gibiymiş burası dedim ama 35 kişilik sınıfın daha iyi olacağını düşünüyorlar çok enteresan Yani belirli bir bilinirliği olan kitapları ve online eğitim programları olduğu için bu kursa gitmek isteyen oldukça kişi olur.Ben de bunu düşünerek gitmiştim.Ama madem ün yaptık her geleni kaydedelim diyerek sınıfları 35 kişilik yapmaları amaçlarının eğitimden çok maddi beklenti olduğunu gösterir.Gerçi tüm dil kurslarının ilk amacı tabiki para kazanmaktır ama madem para kazanıyorum en azından iyi bir eğitim vermeye çalışayım diye düşünmeleri gerekir.Neyse sonra Dilfem'e gideyim dedim, orasının bana çok uygun olmayacağını tahmin etmiştim ama görmüşken gireyim bilgi alayım dedim.Girdiğim gibi bana uygun olmadığını anladım laf olsun diye bir iki soru sorup kaçtım Yine Kadıköy'de English Council diye bir yer vardı.Kurslar genelde aynı çevrede olduğundan burayı da görmüşken gireyim dedim.Aslında olumlu izlenim bıraktı gibi ama tam da emin değilim.Ortam da fena değil, sonra ya burası zaten bilinen bir yer değil miydi ki diye düşünürken British Council'i taklit etmeye çalışan bir yer olabileceği geldi aklıma.Hayır ismi benzettin en azından logonu benzetme ki burası taklit herhalde demeyelim Durum böyle olunca aslında çok olumsuz olmayan düşüncem olumsuza döndü.Yani bu kursları açarken vs. hiç mi düşünmezler bu tarz durumların olumsuz etki yapabileceğini.
British Council'in yerine açılan Brisith Side ile ilgili genelde olumlu şeyler duyuyorum.Arayıp gitmeden önce fiyat bilgisi almak istedim diğerlerine göre oldukça fazla olduğu için gidip görüşmedim ama işte marka olayı olduğundan olumlu bir izlenimi var bende.
Sonuç olarak Şişli Dilko ya da İstiklal'deki Kanada Kültür Merkezine kayıt olacağım.Bu yazıyı hem Dilko'ya, Kanada Kültür'e giden varsa belki görüşlerini yazar düşüncesiyle, hem de kursa yazılmayı düşünenler için gezdiğim yerler hakkında fikirlerimi yazayım da belki işine yarayan birileri çıkar düşüncesiyle yazdım.Varsa başka önerileri olan gidip memnun olan yazarsa iyi olur.Reklam amacıyla yazacak olanlar varsa ya açık açık belirtip eğitim tarzlarını, neden onlara gitmemiz gerektiğini anlatsınlar ya da gizliden reklam yapmaya çalışıp ama beceremeyip kendilerini komik duruma düşürmesinler