Kendi sorumla ilgili öğrendiklerimi paylaşayım istedim. Bugün kendi üni.mdeki yetkili biriyle görüştüm ve bana ara vermeden y.lisans + doktora yaparsanız arş. gör. lük süreniz y.lisanstan başlamak üzere hesaplanır ve 6+1 şeklindedir dedi. Özellikle belirttim arş. gör. lüğe y.lisanstan sonra başladım diye ama ısrarla y.lisansa başlama tarihimi sordu kendisi. +1 lik kısım tamamen bölümün insiyatifinde dedi.
Yani bu durumda ben y.lisansı yapıp bitirseydim 1-2 sene sonra doktora başvurusu yapıp aynı zamanda 50/dli arş. gr. olsaydım da yine 6+1 sürem mi olacaktı? Ne anladım ben bu işten?
Bir fikri olan var mı? Daha üst makamdan birine mi danışmalıyım bu konuyu acaba? Direkt rektör danışmanına sormak vs. gibi?
Siz yüksek lisansınızı zaten tamamlamışsınız. O yüzden geriye doğru işlemez. Yani 6 artı 1 olamaz, 7 senede doktora tamamlanmaz. Süreniz 4 artı 1'dir. Bu süreler sizin lisansüstü eğitiminiz boyunca yararlanabileceğiniz süreleri ve ek süreleri ifade eder. Yani öğrenciliğiniz boyunca. 50/d kadrosu da öğrencilik yani lisansüstü eğitim süreleri ile ilgili olduğu için bu süreler sona erince kadronuz düşer. Ayrıca o süreler 2 art 1 ve 4 artı 1 şeklindedir. Tabi işin içine 3 aylık jüri uzatması, 1 aylık tez düzeltme uzatması, heyet raporu, askerlik, erasmus vb. öğrenci değişim programları, yurtdışı burs vb. etkenler girerse bu süre daha da uzar. Öte yandan 2547 sayılı Kanun'un 50/d maddesi aynen şöyledir: Lisans üstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine de atanabilirler. Yani bu madde aslında 33/a'ya refere eder. Burada öğretim yardımcılığı kadrolarından birine atanabilirler diyor. Araştırma görevliliği kadrosuna atanabilirler demiyor. Bu kadro şeklen uzman, okutman vb. de olabilir. Ayrıca kanun bir üst sınır da koymamış. Yani, yine şeklen doktoranız bittiğinde dahi tekrar atanabilirsiniz. Tabi bu uygulamada böyle değil. Mahkemelerde buna benzer davalar olduğunu ve 50/d'li araştırma görevlisinin doktorası bittiğinde dahi tekrar atanabildiğini biliyorum. Tabi bu çok az sayıdadır. Ayrıca bunun olabilmesi için idarenin isteği gerek. Yani mesela doktorasını tamamlayan bir 50/d'li görev süresinin uzatılmasını teklif eder ve bunu idareye yazılı olarak bildirirse bölüm başkanlığı, dekanlık ve rektörlükten en az birinin onayı gerekir. Mesela bölüm başkanı onayladı ancak dekanlık ve rektörlük onaylamadı. Hemen idare mahkemesine başvurulur, emsal davalar da mahkemeye sunulur. Kişi görevine devam eder. Tabi bu bir olur, iki olur. Bu sürede üst yönetimi karşısına alan adaya muhtemelen yrd. doç. kadrosu da gelmez. Mahkeme de her sene bir yıl bir yıl uzatmaz. İlla ki bir yerde sona erer. Öte yandan bu üçü de görev süresinin uzatımına onay vermeyip iş yine mahkemeye kalırsa dava %99 reddedilir. Tabi bu hakimin kanundaki boşluğu değerlendirecek kadar yürekli, insaflı ve aynı zamanda olaya da hakim olmasına bağlı olarak o %1'lik ihtimal de gerçekleşebilir. Ama dediğim gibi bu çok az gerçekleşen ve gerçekleşmesi durumunda can sıkacak, baş ağrıtacak bir durumdur. Yani son çare, kritik eşik gibi bir vaziyet varsa denenebilir. Esasında bütün bu anlattıklarım esnek çalışma sisteminin en güzel örneklerinden biridir. Öte yandan esnek kanunlara da güzel bir örnektir. Kanun koyucu tabi ki böyle bir şeyi hesap edemez ama ülkemizde kanuni boşluklar çok fazla. Bu boşluğu da biz her şeye boğun ekmekle fazlasıyla kapatıyoruz.