Araştırma Görevlisi Alımlarının Ön Değerlendirme Aşamasındaki Adaletsizlik ve Dengesizlik

Surveillance

Öğrenci
Arkadaşlar merhabalar. Ben araştırma görevlisi alımlarının Ön Değerlendirme aşamasında not ortalamasının hesaba katılmayıp sadece %60 ALES ve %40 YDS puanları baz alınarak bir Ön Değerlendirme yapılmasının adaletsizlik ve dengesizlik olduğunu düşünüyorum. Benim düşüncem bu süreçte ayrıca Not Ortalamalarının da hesaba katılması gerektiği yönünde.

Bana göre Ön Değerlendirmede ALES, YDS ve Not Ortalamaları alınıp, bu şekilde sınava girmeye hak kazanan adaylar açıklanmalı; daha sonra Yazılı veya Sözlü Sınav notu da eklenerek ortaya çıkan puana göre alım yapılmalıdır. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Konuşalım, tartışalım.
 
Son düzenleme:

Turkboy

Öğrenci
Kesinlikle katılıyorum. Arkadaşım ben makine mühendisiyim banane alesteki türkçe sorularından yahu. Ben bu yaşımda tekrar matematik1 ya da türkçe mi çalışacağım. Ya bölümle alakalı teknik bir sınav yapılmalı ya da üniversitelere katsayı verilip not ortalamaları kesinlikle hesaba katılmalı.

Akademik personel alcam diyorsun bunuda belirlerken akademik bir kriterin yok? Kesinlikle lisans ortalamaları da ön değerlendirme de hesaplanmalı. Bununla alakalı birleşip biryerelere toplu yazı mı yazsak:?
 

Surveillance

Öğrenci
Kesinlikle katılıyorum. Arkadaşım ben makine mühendisiyim banane alesteki türkçe sorularından yahu. Ben bu yaşımda tekrar matematik1 ya da türkçe mi çalışacağım. Ya bölümle alakalı teknik bir sınav yapılmalı ya da üniversitelere katsayı verilip not ortalamaları kesinlikle hesaba katılmalı.

Akademik personel alcam diyorsun bunuda belirlerken akademik bir kriterin yok? Kesinlikle lisans ortalamaları da ön değerlendirme de hesaplanmalı. Bununla alakalı birleşip biryerelere toplu yazı mı yazsak:?

Aynı sorun Sözel adaylar için de Sayısal sorular için geçerli hocam. Hatta daha ziyade burada ALES gibi bir sınavın gerekliliği dahi tartışmalı aslında. Zira dediğiniz gibi ALES yerine alanla ilgili bir sınav yapılabilir. Çünkü bir insanın akademik kariyer yapacağı bir alandaki bilgi düzeyi ancak bu şekilde veya not ortalamasına bakılarak ölçülebilir. Tabi bu da kimilerince tartışılabilir ancak bana göre şu kesindir ki, akademik anlamda Not Ortalaması ALES'e göre daha gerekli ve önemlidir. Çünkü ALES'in bizim alanımızla hiç bir ilgisi yok ve maalesef bir 'zorlaştırma unsuru' olmaktan öteye gidemeyen bir sınav. Ve bunların üzerine bir de en çok yüzdesel ağırlığın böyle bir sınava veriliyor olması ayrı bir trajedi.
 

Sofi

Öğrenci
Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Sonuçta dört yıl okunulan ve iyi kötü emek edilip alının bir not ortalaması var ve eğer ki alanında iyi olmuş bir şahıs gelsin isteniyorsa not ortalaması da hesaba katılmalıdır. Hatta yüzdeleri de şöyle olmalı: %50 Ales %30 Yds %20 Lisans Not ortalaması Ya da Yds ve ortalama %25 olabilir. Sonuçta göreve başlandıktan sonra hiçbir akademisyen Ales bilgisiyle akademik çalışmalarını sürdürmüyor ya da yabancı dil bölümü dışında yabancı diliyle muhteşem çevirilere imza atan bir akademisyen görmedim. Diğer yandan bu yüzdeler verilmelidir, çünkü nesnelliği sağlamak şart.
 
A

Akademik Forum

Guest
Yoğunluğum yüzünden detaylı yazamıyorum ancak KESİNLİKLE KATILIYORUM! Bu düşünceye katılmayanların çok büyük çoğunluğu maalesef ALES inekleridir ve şu an akademimiz buna çanak tutuyor. 4 yılını vermiş, o ortalama için onlarca sınava girmiş birisi için %20 dahi azdır ancak hiç yoktan iyidir. Bu düşünceye kesinlikle destek veriyorum. ALES'in akademisyenlik becerilerinin ne kadarını ölçtüğünü biliyoruz, biraz objektif olalım, birbirimizi kandırmayalım.
 
A

Akademik Forum

Guest
Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Sonuçta dört yıl okunulan ve iyi kötü emek edilip alının bir not ortalaması var ve eğer ki alanında iyi olmuş bir şahıs gelsin isteniyorsa not ortalaması da hesaba katılmalıdır. Hatta yüzdeleri de şöyle olmalı: %50 Ales %30 Yds %20 Lisans Not ortalaması Ya da Yds ve ortalama %25 olabilir. Sonuçta göreve başlandıktan sonra hiçbir akademisyen Ales bilgisiyle akademik çalışmalarını sürdürmüyor ya da yabancı dil bölümü dışında yabancı diliyle muhteşem çevirilere imza atan bir akademisyen görmedim. Diğer yandan bu yüzdeler verilmelidir, çünkü nesnelliği sağlamak şart.

Hocam eğer ALES yerine alanımızla ilgili objektif bir sınav yapılacaksa bunun %50'sinin alınmasına katılırım. Lakin ALES olarak devam edecekse, ALES için %50 çok fazla. Çünkü üstte de belirtmiş olduğum gibi, ALES'in bizim alanımızla hiç bir ilgisi yok ve Akademik bir kriter olmaktan fazlasıyla uzak maalesef.
 
A

Akademik Forum

Guest
Not ortalaması 2.değerlendirmede mülakat notuyla beraber fazlasıyla katılacak diye biliyorum saygılar...
 

Mr. Robot

Öğrenci
Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Ales kesinlikle bir ölçüt değil. Şöyle bir örnek vereyim;

A kişisi ve B kişisi olsun. İkisi de lisans bittikten sonra akademik kariyer yapmak istiyor. İkisinin de ortalamaları eşit olsun. A kişisi lisans bittikten sonra yoğun projelerle uğraşarak zamanını buna harcıyor ve mesleki anlamda ( akademik olarak da ) kendisine birşeyler katan projelerde çalışıyor. Haliyle de alese çok zaman ayıramadığı için ortalama bir puan alıyor ( 75-80 arası gibi ). B kişisi ise bir yıl boyunca hiçbir çalışma yapmayıp sadece alese hazırlanıyor. Tek bir akademik çalışma bile yapmamış bir şekilde alesten 80 üstü ya da 90 üstü bir puan alıyor.

Bu durumda B kişisi akademide daha mı başarılı bir aday olacaktır. Bu sorunun cevabını sizlere bırakıyorum.
 

Surveillance

Öğrenci
Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Ales kesinlikle bir ölçüt değil. Şöyle bir örnek vereyim;

A kişisi ve B kişisi olsun. İkisi de lisans bittikten sonra akademik kariyer yapmak istiyor. İkisinin de ortalamaları eşit olsun. A kişisi lisans bittikten sonra yoğun projelerle uğraşarak zamanını buna harcıyor ve mesleki anlamda ( akademik olarak da ) kendisine birşeyler katan projelerde çalışıyor. Haliyle de alese çok zaman ayıramadığı için ortalama bir puan alıyor ( 75-80 arası gibi ). B kişisi ise bir yıl boyunca hiçbir çalışma yapmayıp sadece alese hazırlanıyor. Tek bir akademik çalışma bile yapmamış bir şekilde alesten 80 üstü ya da 90 üstü bir puan alıyor.

Bu durumda B kişisi akademide daha mı başarılı bir aday olacaktır. Bu sorunun cevabını sizlere bırakıyorum.

Güzel açıklamışsınız hocam aynen katılıyorum. ALES, sanki akademik alanda çok başarılı olunmuş gibi bir yanılgı yaratıyor.


Yoğunluğum yüzünden detaylı yazamıyorum ancak KESİNLİKLE KATILIYORUM! Bu düşünceye katılmayanların çok büyük çoğunluğu maalesef ALES inekleridir ve şu an akademimiz buna çanak tutuyor. 4 yılını vermiş, o ortalama için onlarca sınava girmiş birisi için %20 dahi azdır ancak hiç yoktan iyidir. Bu düşünceye kesinlikle destek veriyorum. ALES'in akademisyenlik becerilerinin ne kadarını ölçtüğünü biliyoruz, biraz objektif olalım, birbirimizi kandırmayalım.


Aynen öyle hocam. Dediğiniz gibi 4 yıl emek veriyorsunuz; onca vizeye-finale giriyorsunuz; alanınızla ilgili iyi bir birikim ve iyi bir ortalama yapıyorsunuz. Ama sadece 3 saatlik ve alanınızla ilgili size hiç bir fayda sağlamayacak bir olan sınava, bu koca 4 yıllık emekten daha fazla önem gösteriliyor. Bunun akla mantığa sığar bir yanı yok. Ortalaması sağlam olan insanlar bunu avantaja çeviremeyip daha ön değerlendirmede elenme riski yaşıyorlar bu yüzden.

Kendimden örnek vermek gerekirse, 83 ALES'im, 81 YDS puanım ve 96 ortalamam var; okulumu dereceyle bitirdim. Fakat gelin görün ki geçen günlerde yaptığım bir Araştırma Görevlisi alımı başvurusunda, sırf bu dengesiz değerlendirme nedeniyle ön değerlendirmede elendim. Şimdi bu hak mı adalet mi? Benim 4 yıllık emeğimin, aldığım derecenin sonucu bu mu olmalıydı?
 
Son düzenleme:

finduilas

Profesör
On degerlendirmede not ortalamasinin da olmasi gerektigi ya da alan sinavi yapilmasi gerektigine ben de katiliyorum ancak ALES'in hicbir seyi olcmedigi konusuna katilmiyorum. ALES, bence, hizli dusunme ve yorumlama yetenegini olcuyor ki bu yetenek bir akademisyen adayinda mutlaka olmasi gereken bir yetenek. Akademik anlamda basarili olmak, bana gore, sadece universitede dersleri basariyla gecmek ve calismalar yapmaktan ibaret degil, ayni zamanda muhakeme ve yorumlama yetenegine de sahip olunmasi, hizli dusunulup hizli karar verilmesi gereken bir durum. Okulundan yuksek dereceyle mezun olmus ama daha bir yonetmeligi bile okuyup yorumlayamayan, iki kelimeyi bir araya getiremeyen, sadece slaytlardan "okuyarak" ders veren nice akademisyenler goruyoruz. O nedenle, bence, ALES mutlaka olmali ama degerlendirme sadece ondan ibaret olmamali ya da yuzdesi bu kadar yuksek olmamali.
 

Mr. Robot

Öğrenci
On degerlendirmede not ortalamasinin da olmasi gerektigi ya da alan sinavi yapilmasi gerektigine ben de katiliyorum ancak ALES'in hicbir seyi olcmedigi konusuna katilmiyorum. ALES, bence, hizli dusunme ve yorumlama yetenegini olcuyor ki bu yetenek bir akademisyen adayinda mutlaka olmasi gereken bir yetenek. Akademik anlamda basarili olmak, bana gore, sadece universitede dersleri basariyla gecmek ve calismalar yapmaktan ibaret degil, ayni zamanda muhakeme ve yorumlama yetenegine de sahip olunmasi, hizli dusunulup hizli karar verilmesi gereken bir durum. Okulundan yuksek dereceyle mezun olmus ama daha bir yonetmeligi bile okuyup yorumlayamayan, iki kelimeyi bir araya getiremeyen, sadece slaytlardan "okuyarak" ders veren nice akademisyenler goruyoruz. O nedenle, bence, ALES mutlaka olmali ama degerlendirme sadece ondan ibaret olmamali ya da yuzdesi bu kadar yuksek olmamali.

Alesin bir nebze ölçülmesi konusunda hemfikir olmakla beraber hızlı düşünüp hızlı karar vermenin akademide çok önemli olacağı kanaatinde değilim. Kendimden örnek vereyim. Ben mühendislik mezunuyum. Birinci sınıfa başladığımda akademide başarılı olmuş ve bu başarısıyla nam yapmış hocam şöyle demişti. Her biriniz buraya çalakalem soruları çözerek geldiniz fakat gerçek yaşam bu şekilde değil. Öyle ki gerçek yaşamda ( akademiyi de buna kesinlikle ekleyebiliriz ) çözdüğünüz soruları bir kaç defa kontrol etmelisiniz ve bu çözümü çok açık ve net bir şekilde ifade etmelisiniz. Yani Ales'in tam tersi. Kendisine katılıyorum. Bölümde de akademide de bir soruyu ne kadar hızlı çözdüğünüz değil de o çözdüğünüz soruyu ne kadar iyi ifade ettiğiniz önemlidir. Akademisyenliğin temelinde de problemlere bu tarz yaklaşım söz konusudur. Tarih boyunca da böyle olmuştur.
 

finduilas

Profesör
Alesin bir nebze ölçülmesi konusunda hemfikir olmakla beraber hızlı düşünüp hızlı karar vermenin akademide çok önemli olacağı kanaatinde değilim. Kendimden örnek vereyim. Ben mühendislik mezunuyum. Birinci sınıfa başladığımda akademide başarılı olmuş ve bu başarısıyla nam yapmış hocam şöyle demişti. Her biriniz buraya çalakalem soruları çözerek geldiniz fakat gerçek yaşam bu şekilde değil. Öyle ki gerçek yaşamda ( akademiyi de buna kesinlikle ekleyebiliriz ) çözdüğünüz soruları bir kaç defa kontrol etmelisiniz ve bu çözümü çok açık ve net bir şekilde ifade etmelisiniz. Yani Ales'in tam tersi. Kendisine katılıyorum. Bölümde de akademide de bir soruyu ne kadar hızlı çözdüğünüz değil de o çözdüğünüz soruyu ne kadar iyi ifade ettiğiniz önemlidir. Akademisyenliğin temelinde de problemlere bu tarz yaklaşım söz konusudur. Tarih boyunca da böyle olmuştur.

Hizli dusunup hizli karar vermeyi soru cozmek anlaminda degil, hayatta karsilasilan seyler acisindan soyluyorum. Burda yine dedigim noktaya geliyoruz zaten, akademisyenlik, muhendislik de dahil, soru cozmekten ibaret degil. Akademisyenlik bir seyler uretmekle esdeger benim gozumde ve o seyi uretirken eger cabuk kavrama, cabuk yorumlama ve cozum bulma yeteneginiz yuksekse daha basarili olursunuz diye dusunuyorum. Kaldi ki sizin belirttiginiz "ifade etme" konusu da bunun bir parcasi. Bu konular ne alan sinaviyla ne de not ortalamasiyla olculebilecek konular degil maalesef.
 
A

Akademik Forum

Guest
Konu sapmasın arkadaşlar. Bir şeyler yapmalıyız. Ya alanlara uygun daha detaylı bir sınav sistemi getirilmeli ya da ALES'in bu oranı azaltılmalı. Birleşelim, bir şeyler yapalım. Bu böyle olmaz!

Bu arada Survelliance hocam bölümünüz nedir, ne mezunuzunuz?
 

finduilas

Profesör
Konu sapmasın arkadaşlar. Bir şeyler yapmalıyız. Ya alanlara uygun daha detaylı bir sınav sistemi getirilmeli ya da ALES'in bu oranı azaltılmalı. Birleşelim, bir şeyler yapalım. Bu böyle olmaz!

Bu arada Survelliance hocam bölümünüz nedir, ne mezunuzunuz?

Konu sapmasin derken? Konu dusuncelerimizi paylasmak zaten, konuyu acan hocamizin da yazdigi gibi.

Bana göre Ön Değerlendirmede ALES, YDS ve Not Ortalamaları alınıp, bu şekilde sınava girmeye hak kazanan adaylar açıklanmalı; daha sonra Yazılı veya Sözlü Sınav notu da eklenerek ortaya çıkan puana göre alım yapılmalıdır. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Konuşalım, tartışalım.
 

Surveillance

Öğrenci
On degerlendirmede not ortalamasinin da olmasi gerektigi ya da alan sinavi yapilmasi gerektigine ben de katiliyorum ancak ALES'in hicbir seyi olcmedigi konusuna katilmiyorum. ALES, bence, hizli dusunme ve yorumlama yetenegini olcuyor ki bu yetenek bir akademisyen adayinda mutlaka olmasi gereken bir yetenek. Akademik anlamda basarili olmak, bana gore, sadece universitede dersleri basariyla gecmek ve calismalar yapmaktan ibaret degil, ayni zamanda muhakeme ve yorumlama yetenegine de sahip olunmasi, hizli dusunulup hizli karar verilmesi gereken bir durum. Okulundan yuksek dereceyle mezun olmus ama daha bir yonetmeligi bile okuyup yorumlayamayan, iki kelimeyi bir araya getiremeyen, sadece slaytlardan "okuyarak" ders veren nice akademisyenler goruyoruz. O nedenle, bence, ALES mutlaka olmali ama degerlendirme sadece ondan ibaret olmamali ya da yuzdesi bu kadar yuksek olmamali.

Hocam şöyle ki ALES aslında sizin dediğiniz şekilde okuma-anlama-hızlı düşünme yeteneğini ölçme amacıyla yapılmış olsa dahi, bence bu amacına tam olarak ulaşamıyor. Örneğin ben ALES puanına sahibim fakat maalesef bunun hızlı okuma - anlamaya fayda sağlaması bakımından bir faydasını göremedim. Kaldı ki sizin dediğiniz slaytlardan okuyarak ders anlatan insanlar, aynı zamanda ALES puanlarına da sahip olarak oraya geliyor. Demek ki ALES de fayda etmiyor. Ancak elbette sadece bir kritere göre değerlendirme yaparsak yanlış sonuca varırız.
Şahsi fikrim ALES yerine, akademik anlamda başarıyı ölçebilecek daha iyi bir sınav getirilmesi veya ALES ile devam edilecekse de ALES ağırlığının düşürülmesi yönünde.

Bu arada Survelliance hocam bölümünüz nedir, ne mezunuzunuz?

Hocam Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunuyum.
 

finduilas

Profesör
Hocam şöyle ki ALES aslında sizin dediğiniz şekilde okuma-anlama-hızlı düşünme yeteneğini ölçme amacıyla yapılmış olsa dahi, bence bu amacına tam olarak ulaşamıyor. Örneğin ben ALES puanına sahibim fakat maalesef bunun hızlı okuma - anlamaya fayda sağlaması bakımından bir faydasını göremedim. Kaldı ki sizin dediğiniz slaytlardan okuyarak ders anlatan insanlar, aynı zamanda ALES puanlarına da sahip olarak oraya geliyor. Demek ki ALES de fayda etmiyor. Ancak elbette sadece bir kritere göre değerlendirme yaparsak yanlış sonuca varırız.
Şahsi fikrim ALES yerine, akademik anlamda başarıyı ölçebilecek daha iyi bir sınav getirilmesi veya ALES ile devam edilecekse de ALES ağırlığının düşürülmesi yönünde.

Zaten o yuzden ALES'in tek basina olmamasi gerektigini, agirliginin dusurulmesi gerektigini soyledim hocam. Tek basina tum kriterleri olcecek kadar guclu degil ancak tamamen kaldirilirsa da onemli bir kriterin olculmesi eksik kalacaktir bence. Akademisyenlik icin tek kriter akademik basari degil cunku ustte de dedigim gibi. Aslinda dedigim kriterleri olcmenin en iyi yolu mulakat ama iste onda durum malum...
 
A

Akademik Forum

Guest
Okul ortalaması gelirse bu notu değiştirmek neredeyse imkansız olduğundan birçok insan sistem dışına itilir ve akademisyen olma şansları pek kalmaz. Dünya sıralamasına giren üniversitelerimizde not ortalaması yüksek olarak mezun olmanın ne kadar zor olduğu da malum. Öneriniz Boğaziçi, ODTÜ, Bilkent, Koç gibi üniversitelerden mezun olanların başarısını dezavantaja dönüştürüyor. Fırsat eşitliği açısından sınav sonucuna göre ön değerlendirme yapılması gayet mantıklı. ALES ve dil sınavları doğru ölçütlerdir, dünyada örnekleri boldur. Değerlendirmede okul ortalaması fazlasıyla katılıyor zaten.
 

Surveillance

Öğrenci
Okul ortalaması gelirse bu notu değiştirmek neredeyse imkansız olduğundan birçok insan sistem dışına itilir ve akademisyen olma şansları pek kalmaz. Dünya sıralamasına giren üniversitelerimizde not ortalaması yüksek olarak mezun olmanın ne kadar zor olduğu da malum. Öneriniz Boğaziçi, ODTÜ, Bilkent, Koç gibi üniversitelerden mezun olanların başarısını dezavantaja dönüştürüyor. Fırsat eşitliği açısından sınav sonucuna göre ön değerlendirme yapılması gayet mantıklı. ALES ve dil sınavları doğru ölçütlerdir, dünyada örnekleri boldur. Değerlendirmede okul ortalaması fazlasıyla katılıyor zaten.

Hocam ön değerlendirmede not ortalamasının katılmamasından bahsettik. 2. aşamadaki değerlendirmede not ortalaması zaten katılıyor bunu biliyoruz. Ayrıca evet okul farklılıklarından dolayı dediğiniz gibi bir problem yaşanması muhtemel ki biz de burada zaten her şeyi kaldıralım sadece not ortalamasına göre alım yapılsın demiyoruz. Lakin sadece ALES ve YDS'ye göre ön değerlendirme yapılması da haksızlıktır. Bu tür haksızlıkların önüne de ancak bütün aşamalarda hem ALES'i, hem YDS'yi hem de Not Ortalamasını hesaba katarak geçebilirsiniz. Sadece ALES ve YDS'ye bakarak değerlendirme yaparsanız, ALES ve YDS'si yüksek olanları kayırmış ve insanların yıllarca uğraşarak elde ettiği başarıları hiçe saymış olursunuz.

Ayrıca şunu da belirteyim, daha önce de söylediğim gibi ben asıl olarak ALES yerine daha işe yarayan ve akademik anlamda fayda sağlayan bir sınav gelmesi gerektiği düşüncesindeyim. Yok illa ALES olacaksa da ağırlığı düşürülmeli.
 
Son düzenleme:

tabularasa

Öğrenci
ALES konusunda düşüncelerinize katılıyorum fakat bana göre not ortalaması da adalet konusunda çok belirleyici bir faktör değil. Öncelikle "lisansta ne öğreniyoruz ki?" muhabbetine hiç girmeyeceğim. Hangi lisans bölümünde akademik anlamda bir şeyler öğretiliyor. Varsa da istisna okullarda ve bölümlerde. İkincisi ve daha önemlisi, okunan okul ve öğretim üyesi faktörü. Şimdi bana kimse alanında otorite bir hocanın verdiği dersle memur zihniyetinde bir öğretim üyesinden alınan dersi karşılaştırmasın. İkincisinden ders alan adamın ortalaması 4.00 olsa ne yazar. Bir de bunun vakıf üniversitesi boyutu var. Elbette çok kaliteli hatta ülke ve dünya çapında kaliteli eğitim veren vakıf üniversiteleri var; ama bunun yanında tabela üniversiteleri de var. Ki, bu tarz okullarda okuyan arkadaşlarımdan duyuyorum notların şişirildiğini. Şimdi bu adamın aldığı ders ve sahip olduğu not ortalaması ile gerçekten kaliteli hocalardan ders almış ve gerçekten emek harcamış birinin not ortalaması yan yana gelebilir mi? İstiyorsa ilk söylediğimin ortalaması tam olsun. Dolayısıyla lisansta şunu öğrendik, vize final yaptık, not ortalamasının dikkate alınmaması adaletsiz demek mantıksız. Hatta ales ve yds'nin baz alınması not ortalamasının alınmasından daha adaletli. En azından herkes eşit şartlarda ales ve yds'ye giriyor. Ayrıca vize ve final nedir arkadaşlar? Bazı bölümlerde sınavdan 1 gün önce ezberlenmiş ders notuyla alınan vize ve final notundan ne çıkar Allah aşkına? ALES konusunda dediğim gibi haklısınız. Akademik yatkınlığı ya da yeterliliği ölçen daha belirleyici sınav yapılabilir. Özellikle alanla ilgili.

Not: Not ortalamam çok yüksek değil ama çok düşük de değil. Siz karar verin. 3.16.
 
A

Akademik Forum

Guest
Değerli dostlar, yapmayın etmeyin. Elinizi vicdanınıza koyun. İstisnaları bir kenara bırakın. 4 yıl yahu, 4 koca yıllık bir süreç. Ne sınavlar, ne projeler. Hiçbir sınav bunun yerini tutamazken, ön değerlendirmede bu koca 4 yılın hiçbir değeri yok. Nasıl kabullenirsiniz bunu? Nasıl detaylıca düşünmezsiniz?

Alanla ilgili çalışma yapmanın yeri üniversitedir. Lisans eğitiminde 4 yıl boyunca alanına eğilmiş ve bu alanda akademisyen olmak isteyen bir kişi için alım ölçütleri içinde nasıl olur da bu emeklerinin hiçbir karşılığı olmaz? ALES "SIĞ" bir ölçüm sistemidir arkadaşlar kabul edin. Ben demiyorum ki ALES'in ağırlığı olmasın. Yahut ben demiyorum ki not ortalamasının oranı çok çok yüksek olsun. Ama eğer ki, alanlara yönelik daha düzgün sınavlar getirilmeyecekse ALES'in oranı düşürülmeli, o alandaki emeğimi gösteren ortalamamın da bir nebze etkisi eklenmelidir.

İkinci aşamada etkisi var, evet. Lakin ön değerlendirmeyi geçemeyeceksem ne anladım ben bu işten. Yahu şu durumu nasıl yadsırsınız aklım, vicdanım almıyor. Ben X alanında akademisyen olmak istiyorum. 4 yıl vermişim, alın teri dökmüşüm. YÖK bana diyor ki, "Ya iyi hoş da, benim için şu an pek bir önemi yok ALES'ten haber ver". E ne yapayım, oyunu kuralına göre oynayayım, alanımla ilgili çalışmak yerine oturup ALES mi çalışayım? Yahu yapmayın, etmeyin.

Şu iyi kötü üniversitelerden yola çıkarak savunduğunuz subjektif bahanenizi de bir kenara bırakın artık. Kardeşim, %60 lisans ortalaması etkilesin demiyoruz biz. Ortalamanın da etkisi olsun diyoruz. Madem o muhteşem üniversitelere giden dehalarınız o kadar iyi, merak etmesinler ALES'in hala oranı olacak zaten, orada zekalarını ortaya koyar aradaki farkı kapatır öne bile geçerler. Herkes kendi açısından bakıyor, kendinizi kandırmayın. ALES ŞUNU ÖLÇER, BUNU ÖLÇER DİYE DE KONUYU DAĞITMAYIN. ALES AKADEMİSYEN OLMA BECERİLERİNİ ÖLÇEN BİR SINAV DEĞİLDİR. ORANI YÜZDE 60 OLAMAZ, BUNU KABUL EDİN. ETRAF ALES'İ 90 OLAN SIĞIRLARLA DOLDU SİZİN YÜZÜNÜZDEN. AĞIZLARINDAN SALYALAR AKARAK, BOŞ BOŞ BAKARAK ETRAFTA DOLAŞIYORLAR. ANLAŞMAK İÇİN ÖNLERİNE ÖRDEK SORUSU KOYMAK GEREK SANIRIM.

Çözüm nettir. Ya YÖK alanlara göre test usulü sınavlar yaptıracak (zor iş diyorlar, yapmayın ya, onu da yapsınlar bir zahmet) ya da ALES'in oranı azaltılıp, alanla ilgili 4 yıl uğraşılan lisans not ortalamasının da etkisi eklenecektir.

Daha da bir şey yazmam çünkü bu konuda kimse objektif değil. Nereye yazacağız, gücümüzü nasıl birleştireceğiz bir fikri olan varsa söylesin, sonuna dek arkasındayım. Bu sistem değişmeli, ALES'in oranı azaltılmalıdır. Bir yol belirleyin yapalım, haber bekliyorum.
 
Üst