Araştırma Görevlisi Alımlarının Ön Değerlendirme Aşamasındaki Adaletsizlik ve Dengesizlik

DRHLecter

Öğrenci
Arkadaşlar benimde eleştirdiğim çok nokta var ama sadece bu sayfada konuşabiliyoruz bu sayfayı kapattıktan sonra gerekli kurallara uymak zorundayız , sistemi eleştirmek yerine eğer biz bu işi gerçekten başarmak istiyorsak olana uyum sağlamalıyız çünkü elimizden gelen bir şey yok.
 

finduilas

Profesör
Arkadaşlar benimde eleştirdiğim çok nokta var ama sadece bu sayfada konuşabiliyoruz bu sayfayı kapattıktan sonra gerekli kurallara uymak zorundayız , sistemi eleştirmek yerine eğer biz bu işi gerçekten başarmak istiyorsak olana uyum sağlamalıyız çünkü elimizden gelen bir şey yok.

Napalim, yanlis buldugumuz konular hakkinda konusmayalim mi yani? Bir cozum yolu bulmak icin tartismayalim mi?
 

DRHLecter

Öğrenci
Napalim, yanlis buldugumuz konular hakkinda konusmayalim mi yani? Bir cozum yolu bulmak icin tartismayalim mi?

Hocam ben size 500 sayfa eleştiri yazısı yazarım hemde Avrupada olan kanıtlı örneklerimle.Çözüm yolu olmuyor söylemeye çalıştığım noktada o zaten uyum sağlamak zorundayız sen başvurmazsan listede bir üstündekini yada altındakini alacaklar sistem için sadece isimden ibaretiz hepsi bu. Adil kullanım kotası gibi düşünün bütün internet kullanıcıları bütünü demeyimde gençlerin başını çektiği azımsanamayacak bir miktar insan kotayı protesto etti elde ne var 0.Söylemeye çalıştığım şey bu.Aynı yolun yolcusuyuz yani.
 

finduilas

Profesör
Hocam ben size 500 sayfa eleştiri yazısı yazarım hemde Avrupada olan kanıtlı örneklerimle.Çözüm yolu olmuyor söylemeye çalıştığım noktada o zaten uyum sağlamak zorundayız sen başvurmazsan listede bir üstündekini yada altındakini alacaklar sistem için sadece isimden ibaretiz hepsi bu. Adil kullanım kotası gibi düşünün bütün internet kullanıcıları bütünü demeyimde gençlerin başını çektiği azımsanamayacak bir miktar insan kotayı protesto etti elde ne var 0.Söylemeye çalıştığım şey bu.Aynı yolun yolcusuyuz yani.

Yani? Nereye varmaya calisiyorsunuz bu yazdiginizla? Uyum saglamak zorundayiz ee yani? Kapatalim mi bu konuyu, konusmayalim mi?
 

finduilas

Profesör
Cozum yolu olmadigini nereden biliyorsunuz ayrica? Cogunluk sizin gibi "Boyle gelmis boyle gider" diye arkasina yaslanip hicbir seye ses cikarmadigi icin cozum yolu bulunamiyor olabilir mi acaba?
 

m.ahmet

Öğrenci
Hocam ben hızlı düşünme fikrinize katılmıyorum. Örneğin sosyal bilimlerde akademik kariyer yapan birisi olarak söylüyorum, bizim için hızlı düşünmektense düşünme eylemini zamana yaymak daha faydalı oluyor. Birşeyi okuduğum zaman onu gün içinde uzun uzun düşünerek daha sağlıklı anlamlar çıkarıyorum. Hızlı düşünme mantığını daha önce yine duymuştum fakat bana mantıksız geliyor hele akademisyen için. Acelem ne?
 

Surveillance

Öğrenci
ALES konusunda düşüncelerinize katılıyorum fakat bana göre not ortalaması da adalet konusunda çok belirleyici bir faktör değil. Öncelikle "lisansta ne öğreniyoruz ki?" muhabbetine hiç girmeyeceğim. Hangi lisans bölümünde akademik anlamda bir şeyler öğretiliyor. Varsa da istisna okullarda ve bölümlerde. İkincisi ve daha önemlisi, okunan okul ve öğretim üyesi faktörü. Şimdi bana kimse alanında otorite bir hocanın verdiği dersle memur zihniyetinde bir öğretim üyesinden alınan dersi karşılaştırmasın. İkincisinden ders alan adamın ortalaması 4.00 olsa ne yazar. Bir de bunun vakıf üniversitesi boyutu var. Elbette çok kaliteli hatta ülke ve dünya çapında kaliteli eğitim veren vakıf üniversiteleri var; ama bunun yanında tabela üniversiteleri de var. Ki, bu tarz okullarda okuyan arkadaşlarımdan duyuyorum notların şişirildiğini. Şimdi bu adamın aldığı ders ve sahip olduğu not ortalaması ile gerçekten kaliteli hocalardan ders almış ve gerçekten emek harcamış birinin not ortalaması yan yana gelebilir mi? İstiyorsa ilk söylediğimin ortalaması tam olsun. Dolayısıyla lisansta şunu öğrendik, vize final yaptık, not ortalamasının dikkate alınmaması adaletsiz demek mantıksız. Hatta ales ve yds'nin baz alınması not ortalamasının alınmasından daha adaletli. En azından herkes eşit şartlarda ales ve yds'ye giriyor. Ayrıca vize ve final nedir arkadaşlar? Bazı bölümlerde sınavdan 1 gün önce ezberlenmiş ders notuyla alınan vize ve final notundan ne çıkar Allah aşkına? ALES konusunda dediğim gibi haklısınız. Akademik yatkınlığı ya da yeterliliği ölçen daha belirleyici sınav yapılabilir. Özellikle alanla ilgili.

Not: Not ortalamam çok yüksek değil ama çok düşük de değil. Siz karar verin. 3.16.

Hocam bu üniversiteler arasındaki eşitsizlik, ülkemizdeki eğitimsel sorunlarla ilgili ayrıca bir tartışma konusu. Mesela buna benzer bir sorun da, en iyi özel okullarda en iyi şartlarda okuyanlarla ortalama bir devlet üniversitesinde okuyanları eşit sayarak aynı üniversite sınavına sokup aynı başarıyı beklemektir. Burada eşitliği sağlayacağım derken adalet öldürülüyor; balıktan uçmasını, kuştan yüzmesini bekliyorlar. Herkesin kendine göre ilgi alanları ve becerileri var ve herkes bunlara yönelmesi gerekiyor. İnsanlar neden kendi alanlarıyla hiç ilgisi olmayan soruları çözmek zorunda bırakılıyor? İnsanlar neden bir alanda başarı gösteremeyince örneğin bir sözelci matematik çözemeyince ya da bir sayısalcı sözel çözemeyince gerizekalı yerine konuluyor veya belirli yerlere gelmesi engelleniyor? Ülkemizdeki en büyük problemlerden birisi de üstte de belirttiğim gibi, balıktan uçmasını, kuştan yüzmesini bekleyen; insanları bir yarış atı gibi yetiştiren sınavlardır. İnsanların tüm hayatlarının 2-3 saatlik sınavlara bağlı olması ne derece mantıklıdır? Siz böyle yaptığınızda, insanların sadece sınavı geçmek için çalışıp; sınavı geçtikten ve kendini garantiye aldıktan sonra yan gelip yatmasına neden olursunuz. Ve bu sistemden de, garanti altında olduğu için üretmeyen, memur zihniyetli akademisyenler çıkar. Böyle devam ettiği sürece yani bilimsel başarılar sığ kriterlere indirgendiği sürece de bilim asla ilerlemez.
 

finduilas

Profesör
Hocam ben hızlı düşünme fikrinize katılmıyorum. Örneğin sosyal bilimlerde akademik kariyer yapan birisi olarak söylüyorum, bizim için hızlı düşünmektense düşünme eylemini zamana yaymak daha faydalı oluyor. Birşeyi okuduğum zaman onu gün içinde uzun uzun düşünerek daha sağlıklı anlamlar çıkarıyorum. Hızlı düşünme mantığını daha önce yine duymuştum fakat bana mantıksız geliyor hele akademisyen için. Acelem ne?
Bir sorunla karsilastiginizda hizli dusunup cabuk karar verme, pratik cozumler, alternatifler gelistirebilme yetenegi acisindan soyluyorum onu hocam.

Sent from my SM-N920T using Tapatalk
 
A

Akademik Forum

Guest
Yahu tüm dünyada yüksek lisans ve doktora programlarına kabul sırasında ALES benzeri sınav istenir GMAT GRE gibi. Çünkü her üniversitenin not verme sistemi bir olmaz, sen X üniversitesinde 4 ortalama alırsın diğeri Y üniversitesinde 3 ortalamayı zor yapar. Not ortalaması tabi ki önemli ama tek sıralama ölçütü olamaz. Bilim sınavına alınırken zaten not ortalaması da dikkate alınıyor. Ayrıca mühendis adam matematik bilir, ALES'teki matematik sorularını yapamıyorsanız nasıl mühendissiniz anlamadım!
 

Mr. Robot

Öğrenci
Genel olarak hepimiz benzer düşüncelere sahip gibiyiz. Ales'in akademik anlamda yeterli olmadığını düşünüyoruz. Peki sizce ne yapmalıyız? Bir dilekçe ya da benzer bir uygulama yapılabilir mi?
 
A

Akademik Forum

Guest
Katılıyorum hocam. Ayrıca ales geçerliği güvenirliği yüksek sınavlardan birisidir. Şahsi kanaatim kıytırık okuldan 4.00 ile mezun olmuş birisi ile iyi bir okuldan 3.00 ortalamayla mezun olmuş birisini karlılaltırırsak tabiki de iyi okuldan geleni seçerim. Araştırma, fikir üretme açısından daha fazla katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu noktada ales yeterli bir sınavdır. Ve not ortalaması fakültelerin kanaatine bırakıkmalıdır. Her şeyi ezberlemiş, soruları almış sınava öyle girmiş kişilerin ilerde öğretim üyesi olduklarında öğrencilerden gelen sorulara karşı cevap veremediklerini görüyoruz ve öğrencilik hayatımızda her zaman bu tipteki hocalara hep kızmışızdır. Just think about it.
 

ayşempınar

Öğrenci
arkadaşlar merhaba son açılan kadrolardaki ilanlara eski öyp lilerin başvurmasında bir sakınca var mı. forumu inceliyorum iki gündür bu tarz sorular sorulmuş ancak kesin bir cevap göremedim. kafam çok karıştı bilgisi olan varsa ve yazabilirse çok sevinirim teşekkür ederim.
 

Bazinga

Öğrenci
ben akademik ortalamanın ön değerlendirmeye katılması taraftarı değilim. yukarıda bir çok hoca güzel bir şekilde ifade etti. bir insanın yüksek ortalamaya sahip olması o kişinin alanında yetkin olduğunu göstermiyor çoğu zaman, maalesef. bunun yerine alan sınavı yapılabilir -de o da nasıl yapılır nasıl olur hiçbir fikir yürütemiyorum. ales gerekli mi değil mi den ziyade güvenirlik olarak kalması gerektiğini söyleyebilirim, torpilin at koşturduğu günümüzde merkezi sınavlar en güvenilirleri benim gözümde (biri alesin kalkmamasını isteyenler ales inekleridir gibi bir şey yazmıştı, parlak bir ales puanım yok).
 

Sofi

Öğrenci
Hocam eğer ALES yerine alanımızla ilgili objektif bir sınav yapılacaksa bunun %50'sinin alınmasına katılırım. Lakin ALES olarak devam edecekse, ALES için %50 çok fazla. Çünkü üstte de belirtmiş olduğum gibi, ALES'in bizim alanımızla hiç bir ilgisi yok ve Akademik bir kriter olmaktan fazlasıyla uzak maalesef.

Ales kesinlikle etki etmeli ama dediğiniz gibi oranlar değiştirilebilir. Bu nesnellik için şart çünkü üniversite ve üniversite hocalarına göre değişiyor not verme işi. Nitekim Yök üniversitelerine ve akademisyenlerine güvenseydi ön değerlendirmeyi direk not ortalaması üzerinden yapardı. Yaşadığımız güncel olaylar yüzünden güvenmemekle de haklıymış bu ayrı bir mesele. Yani demek istediğim benim dört yıl boyunca emek edip aldığım not bir başkasının emeğiyle eşit olamayabiliyor. Örneğin ben lisansta bir dersin sınavına 5 kitaptan sorumlu girerken başka bir üniversitede aynı bölümü okuyan arkadaşım hocasının sınavdan evvel verdiği 5 sınav sorusunun içinden 3ünü soracağını söyleyerek ona rahat ve bol bir not alma imkanı veriyor.
Ayrıca Ales in analitik düşünmeye, analiz-sentez yetilerini güçlendirmeye yönelik katkısı da yadsınamaz. Şahsen Ales çalıştıktan sonra akademik çalışmalarımda daha başarılı olduğumu bizzat deneyimledim.
Çözüm Alesin yanında yapılacak bir alan sınavı olabilir tıpkı kpss de alan sınavı yapılması gibi. Ama bu sınav klasik olmamalı çünkü yaptıkları Öyp alan sınavının bir fiyasko ile sonuçlandığına şahit olduk. Ya Ales e girerken ardından alanımızda çoktan seçmeli sorular olacak ya da ön değerlendirmede %25 civarı not ortalamalarımız etki edecek.
 
Son düzenleme:
A

Akademik Forum

Guest
Akademik

arkadaşlar ales notundan ziyade akademik ilgi ve beceriyi ölçebilen bana göre, branş alanına yönelik çalışmalar, journal , makale vb. araştırmalardır. bunları destekleyen olmazsa olmaz yapan ise yabancı dildir. Çünkü Uluslar arası yayınların kalitesi ve çalışma prensibini yakalamamız gerekiyor.
bence yabancı dil+ales puanı+ araştırma (makale+journal+toplantı+ proje) vb. deneyimlerin bir standart puanı oluşturulmalı.
Bilimin esas yapı taşını araştırma hevesi+heyecan+öğrenme isteği ve sorgulama oluşturuyor. Bence alımlarda bu sebeple araştırma vb. deneyimler ön plana çıkması şart diye düşünüyorum. Alesin eleyici bir sistem olmadığını artık hepimiz anladık...Bu sebeple gençlerin bilim , araştırma vb. noktalarda desteklenmesi ve yeni projeler gerçekleştiren bir bilim insanına ihtiyaç var. Hep beraber BİMER' e görüşlerimizi bildirebiliriz.
Kolaylıklar dilerim...
 

horozigo

Araştırma Görevlisi
Not ortalaması: Her okulun kendi değişkenleri var, çan eğrisi var vesaire. Bazı okullarda geçme notu 50 iken bazı okullarda 70. Dolayısıyla bu çok ciddi bir karışıklık. Nesnellikten uzak. Kaldı ki, lisans öyle bir durum ki; okuyabilmek için çalışmak zorunda olan öğrenciler var. Bu konuda şahsen yaşadıklarımı yazsam Yök direkt ismime kadro açar öyle söyleyeyim.

Yds: İngilizce bilmek oldukça önemli. Ama Yds gibi 'virgülden sonra şu ifade gelir' veya kelime ezberine dayalı bir sistem nesnel değil. Yds'den 75+ alıp kendini yabancı dilde ifade edemeyen insanların bulunması bunun kanıtı. Kaldı ki günümüz teknolojisinde yabancı dilden çeviri yapmak için anadil kadar yabancı dil bilmeye gerek yok. Şimdi buna karşı bir argüman üretilebilir: Yabancı akademisyenlerle diyalog. Kaç akademisyen yapıyor birebir görüşme? Yüzde verebilir misiniz mesela? Okullarda zorla tutulan yüzde 50?

Ales: Finduilas hocama katılıyorum. Artı, olay türkçe/matematik değil. Bu sınavda psikolojik olarak, zaman olarak ve zihinsel anlamda ciddi bir çaba var. Demiyorum ki Ales çok güzel bir sınavdır, soru şekillerinde değişiklikle elemeye göre değil, ölçmeye yönelik bir sistem oluşturulabilir. Şu anda bana göre bu saymış olduğum etkenlerden en mantıklısı Ales'in uygulanmasıdır. Ayrıca yukarıda bahsedilmiş "düşünce zamana yayılmalıdır" diye. Oysa düşünceden bahsetmiyoruz, hızlı karar almadan bahsediyoruz ki çok önemli.

Diğer: Şu anda, cari ilanlarda ön değerlendirme puanı yüksek adaylar kadro az olduğu için hemen hemen her yere başvuruyor. Ön değerlendirmeye girebilme ihtimali ortadan kaldırılıyor diğer adaylar için. Aslında bu anlamda şöyle bir şey yapılabilir; şimdi birkaç kişi sürekli her yere başvuruyor ve neredeyse her okulda ön değerlendirmeye giriyor ancak sınava girmek için (aynı tarihlere denk gelen sınavlar için) okul seçiyor ve diğer okullardaki o ön değerlendirme kontenjanı boş kalıyor. Tamam her yere başvurulabilir ancak ciddi fırsat eşitsizliği doğuyor. Aynı zamanda çıkan kadrolar için belirli bir kota getirilebilir her adayın başvurusu anlamında.
Ayrıca; sosyal medyada Ales ile ilgili soru paylaşılıyor bazen. -de/-da ekini geçtim "... yardımcı olurmusunuz" diye soruyu bitirip sözelden sınava giren adaylar var. Yani bu aday tabii ki Ales'i eleştirir.

Şu anda en uygulanabilir olan etken Ales'tir. Hepimizin, her sistemin yanlışları var. Bütün bu sistem içinde en az 'kötü' olanı bu sınavdır.

not: Son Ales puanım EA 82. Çok çok iyi diye yazmadım, sakın ola "Ales ineği" diye düşünmeyin.
 
Son düzenleme:

Surveillance

Öğrenci
Diğer: Şu anda, cari ilanlarda ön değerlendirme puanı yüksek adaylar kadro az olduğu için hemen hemen her yere başvuruyor. Ön değerlendirmeye girebilme ihtimali ortadan kaldırılıyor diğer adaylar için. Aslında bu anlamda şöyle bir şey yapılabilir; şimdi birkaç kişi sürekli her yere başvuruyor ve neredeyse her okulda ön değerlendirmeye giriyor ancak sınava girmek için (aynı tarihlere denk gelen sınavlar için) okul seçiyor ve diğer okullardaki o ön değerlendirme kontenjanı boş kalıyor. Tamam her yere başvurulabilir ancak ciddi fırsat eşitsizliği doğuyor. Aynı zamanda çıkan kadrolar için belirli bir kota getirilebilir her adayın başvurusu anlamında.

Hocam ben de konuyu açarken özellikle de bu anlattıklarınızdan muzdarip olduğum için açtım. Yani evet not ortalamasında okullara göre farklı uygulamalar var ancak bunu nasıl ayırt edebiliriz ki? O zaman bu mantıkla not ortalamasını komple kaldırmaları gerekir. Gerçekten emek çekip ortalama kasanlar, sahip oldukları şansı avantaja çeviremeden daha ön değerlendirmede eleniyor; ön değerlendirmeyi geçip sınava girmeyenler de normalde ön elemeyi geçebilme potansiyeli olan insanların hakkını yemiş oluyor. Yani kurunun yanında yaş da yanmış oluyor. Ama burada not ortalaması tamamen ÖSYM sınavlarına göre bir ön değerlendirmeye kıyasla bir dengeleyici unsur oluyor. Öbür türlü şuan ki ön değerlendirme sistemi tamamen ALES ve YDS puanı uçuk olanların işine yarıyor ki asıl haksızlık burada zaten. Dediğim gibi burada not ortalaması da hesaba katılmalı ki bir dengeleyici unsur olsun. Böylece tüm kriterler işin içine katılırsa daha adil ve hiç bir tarafı kayırmayan bir değerlendirme olur diye düşünüyorum. Ayrıca zaten not ortalaması katılsa da çok yüksek oranlarda olmayacağından dolayı not ortalaması düşük olan adayların hala bir kurtarma şansı olmuş olacak.

Ya Ales e girerken ardından alanımızda çoktan seçmeli sorular olacak ya da ön değerlendirmede %25 civarı not ortalamalarımız etki edecek.

Hocam ya ALES tamamen kaldırılıp alanlarla ilgili bir sınav getirilebilir. Ya da dediğiniz gibi ALES'e devam edilecekse yanında ayrı bir oturum olarak KPSS örneğindeki gibi alan sınavı yapılabilir. Ama her iki durumda da ön değerlendirmede en az %25 oranında not ortalaması alınmalı; tamamen ÖSYM sınavları olmalısındansa not ortalaması bir dengeleyici unsur olmalı. Ha burada diğer arkadaşların dediği gibi not şişiren okullar özellikle de özel okullar olabilir ama bunu nasıl ayırt edebiliriz ki? Yani gerçekten emek vererek ortalama yapanlar ne yapacak o zaman? Kurunun yanında yaş da yanar misali oluyor. Not ortalaması konusunun tek handikabı, okullar arasındaki farklılıklardır evet ama bunu da ortadan kaldırabilecek tek şey tüm ülkedeki üniversiteleri aynı kaliteye getirmek olurdu sanırım :) Demek istediğim bu genel anlamda ülkemizdeki eğitim sistemiyle ilgili. Ama şunu da düşünün, burada biz önceki mesajlarda bir arkadaşımızın dediği gibi tutup %60 not ortalaması etkisi getirmekten bahsetmiyoruz. Sonuçta ön değerlendirmede not ortalaması etkisi getirilmiş olsa da YÖK bunu da düşünerek %25-30'lar civarında tutar not ortalamasının etkisini. Ki böylece okulundan yüksek ortalama ile mezun olamamış adaylara diğer kriterlere yüklenerek kurtarma şansı tanınmış olur.
 
Son düzenleme:

Sofi

Öğrenci
Bana kalırsa sorun şöyle çözülür; Yök üniversitelerden kadro isteyip kendi sınavını yapıp akademisyen alma yetkisini alıp kpss gibi türkçe, matematik ve alan soruları sorup gerekiyorsa mülakat yapıp merkezi atama yapmalıdır. Diğer türlü üniversiteler akademisyene ihtiyaç oldukça kadro açması çok düşük ihtimal, akademisyen adayının işe ihtiyacı oldukça kadro açılıyor. Tabi bu arada bu işe kendisini adamış ve çaresiz insanlarda işsiz bekliyor ve neticede yaş kemale eriyor. :( Ama düzen bu şekilde devam edecekse Ales in yanında alan sınavına sıcak bakılmalıdır adaletin sağlanması için. :)

- - - Güncellendi - - -

arkadaşlar ales notundan ziyade akademik ilgi ve beceriyi ölçebilen bana göre, branş alanına yönelik çalışmalar, journal , makale vb. araştırmalardır. bunları destekleyen olmazsa olmaz yapan ise yabancı dildir. Çünkü Uluslar arası yayınların kalitesi ve çalışma prensibini yakalamamız gerekiyor.
bence yabancı dil+ales puanı+ araştırma (makale+journal+toplantı+ proje) vb. deneyimlerin bir standart puanı oluşturulmalı.
Bilimin esas yapı taşını araştırma hevesi+heyecan+öğrenme isteği ve sorgulama oluşturuyor. Bence alımlarda bu sebeple araştırma vb. deneyimler ön plana çıkması şart diye düşünüyorum. Alesin eleyici bir sistem olmadığını artık hepimiz anladık...Bu sebeple gençlerin bilim , araştırma vb. noktalarda desteklenmesi ve yeni projeler gerçekleştiren bir bilim insanına ihtiyaç var. Hep beraber BİMER' e görüşlerimizi bildirebiliriz.
Kolaylıklar dilerim...

Haklısınız nitelikli "akademisyen isteniyorsa!" ön değerlendirmede başvuran adayın makale vb. çalışmaları da hesaba katılmalıdır.
 

Surveillance

Öğrenci
Bana kalırsa sorun şöyle çözülür; Yök üniversitelerden kadro isteyip kendi sınavını yapıp akademisyen alma yetkisini alıp kpss gibi türkçe, matematik ve alan soruları sorup gerekiyorsa mülakat yapıp merkezi atama yapmalıdır. Diğer türlü üniversiteler akademisyene ihtiyaç oldukça kadro açması çok düşük ihtimal, akademisyen adayının işe ihtiyacı oldukça kadro açılıyor. Tabi bu arada bu işe kendisini adamış ve çaresiz insanlarda işsiz bekliyor ve neticede yaş kemale eriyor. :( Ama düzen bu şekilde devam edecekse Ales in yanında alan sınavına sıcak bakılmalıdır adaletin sağlanması için. :)

Aynen hocam objektifliği sağlamanın bir diğer yolu da merkezi atamadır. Çünkü hakikaten de üniversiteler kolay kolay kadro açmıyor. Bizzat okuldaki bir hocamdan duydum ihtiyaç olsa dahi yine de kadro açmamak gibi durumlar yaşandığını. Sorunun temeli burada zaten. Ülkemizdeki üniversite, fakülte, bölüm oranlarına kıyasla açılan kadrolar gerçekten çok az.
Merkezi atama sistemini de okullar kendilerine göre ''atanan insanları tanımıyoruz; beraber akademik çalışma yapacağımız insanları bizim tanıyor olmamız önemli'' şeklinde gerekçelendiriyor; ki bu da açıkça ''kadrolaşma''ya işaret ediyor maalesef. Biz merkezi atamayı objektif olarak görmüş olsak da, saçma bulanlar da var. Ne yani şimdi adrese teslim kadrolar açıp, kıytırık bir mülakat yapılmıyor diye merkezi atama saçma mı olmuş oluyor? Zaten sen merkezi atama yapmayıp cariden alım da yapsan, Araştırma Görevlisi alırken sen de aynı kriterleri isteyeceksin (ALES, Not ortalaması, YDS vs.) ; tek farkın sözlü mülakat olacak. Onun da güvenilirliği ortada zaten.
 
Üst