Hocam üniversiteye bir geçin de hayırlısıyla, sonra konuşalım gönül işini evrak işini vs. "Akademisyen olmak kadro işi değildir" diyorsanız, üniversitelerimizin sizlere çok ihtiyacı var bence. Zira bir yılın sonunda lanet edip kaçmak istiyor insan. Hangi bilim, hangi araştırma? Özellikle arş. gör. kadroları tamamen getir-götür üzerine. Özlük hakları nedir araştırılmalı. MEB can'dır. Geçmek için can atıyorum. Saygılar
- - - Güncellendi - - -
Hocam,
doktora yaptığım üniversitenin enstitü müdürü ile çalıştığım üniversitenin dekanı bir olup bana aynı anda soruşturma açtılar. Önce doktora yaptığım üniversitede sırf dersimin sayılmasını isteyen maila ttım diye mailde hiçbir hakaret/tehdit sözcüğü bulunmamasına rağmen TEHDİTTEN 6 ay uzaklaştırma cezası verdiler. Üstüne de doktora yapmamam için dekan bölüm başkanına talimat yolladı çalıştığım üniversite de bütün doktora izin dilekçelerimi gözümün önünde yırtıp attı. YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ÇIKTIĞI HALDE DOKTORAMA DEVAM EDEMEDİM. Bir de bu evrakları danışmanıma suçluymuşum gibi yolladılar danışman da o günden sonra hiçbir mailime cevap dahi vermedi.
Sonra da ameliyatlı olduğum halde raporumu iptal edip raporum bitmeden görev süremin bittiğini bana bildirdiler.
KArar sizin.
Benim yaptığım şeyler de şu oldu:
1) Disiplin cezasının kaldırılması için idari dava açtım
2) İşe geri dönmek için idari dava açtım
3) Hakkımda disiplin cezası verenler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunarak iftira,hakaret, mobbing, sahte evrak hazırlamak, görevi kötüye kullanmak suçlarından birinin 26 yıla kadar diğerinin 10 yıla kadar hapsini istedim, savcı da dosyayı o üniversite rektörlüğüne yolladı rektöre de mail attım "sayın rektör hocam diye başladım olayları anlattım sonunda da bu adamlar aklanırsa ve mahkeme sonucu ile çakışma olursa aklayanlar hakkında da suç duyurusunda bulunacağımı arz ederim" dedim, rektör ilk başta ka'ale almadı sonra savcılıktan giden kağıt oraya resmi bir şekilde ulaştı, gene kaale almadı açtığım idari davaya dair kağıt oraya gitti gene kaale almadı en sonunda bilgi edinme üzerinden evrakların durumunu sordum, enstitü müdürü birkaç gün sonra bana bir tehdit maili yolladı sonra da bir baktım defolup gitmiş müdürlükten müdürlük başkasına geçmiş.
İlk davada yürütmeyi durdurma çıktı, diğerlerinde henüz ses seda yok.
Dekan hakkında da BİMER üzerinden sordum "soruşturma açacak mısınız" diye idari davanın sonucunu bekliyorlarmış, ondan sonra dekan hakkında da 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açacağım.
Hocam, olayın özetinin özetinin özeti bile bu kadar. Yemin olsun annem bile yaşadıklarımı görünce "oğlum keşke ne orada işe girseydin ne de bunlar başına gelseydi" dedi.
Benim kadar şanssız olur musunuz bilmem herkes benim gibi değil çoğunluk laylaylom doktorayı da yapıyor dekana da yağım balım (söz meclisten biraz dışarı) sorun çıkmıyor.
Ama bu tür ekstrem durumlar da var.
Ha bir de o doktora yol izinleri için gittiğimde 3 adet trafik kazası geçirdim 1 dava da asliye cezada ben şikayetçi oldum diye açıldı.
Kaç dava etti ? en az 5. Bak enaz diyorum daha gelenler var
Hukuki bilgim olmasa normal bir avukat 5 davaya hayli yüklü bir para alır herhalde.
SOnuç olarak
1) 3 yıllık doktoram tamamen boşa gitti, devam edemedim
2) İşimden oldum
3) Onca davayla başbaşa kaldım
4) Doktora için gidip gelirken geçirdiğim trafik kazalarından dolayı ve stresten dolayı sağlığımın da bir kısmı gitti.
Ben kendi açımdan bakınca böyle görünüyor ama sizin başınıza ne gelir bilemem.
Adam var 1 saniye bile sorun yaşamıyor.
ama bu benden bile beter şeyler yaşayanlar da var.
Karar sizin değerli hocam ben sizin kararınıza karışamam. Kendi hayatım olarak bakarım ben şu an zamanda geriye gitsem bu işe girmezdim. Tabi maddi kaygılarınızı da anlıyorum bunu da belirteyim O nednele birşey diyemem.
****
Şimdi ne mi yapıyorum? Akademisyenliğe annemin zorlamasıyla girmiştim hayalimdeki meslek hep yurtdışında mühendis olmaktı. Allahtan çalışırken para birikmiş onunla yurtdışına çıktım eğitim alıyorum. Bitirince de güzel bir maaşa yeniden işe başlamam mümkün gibi görünüyor.
Kısacası zamanı geriye alamadım ama hayatıma reset attım.
Hocam naçizane sizi tebrik ederim. Yaşadıklarınız için derin üzüntü duyduğumu belirtmek isterim. Malesef yaşadıklarınız ekstrem örnekler değil. Buna benzer, belki bu kadar ağır olmayan onlarca örnek var önümüzde. Dayınız varsa rahatsınız üniversitelerde. Ben başka birşey söylemek istemem. Hem girerken hem devam ederken dayı şart gibi görünüyor. Tabii ki helal süt emmiş, namuslu idareciler de var. Onların olduğu yerde sorun da olmuyor. Ama konuyu açan hocamın durumundayken de böyle bir ortama geçiş yapmak ne kadar mantıklı.
Son düzenleme:
