Kadrolar tabii ki adrese teslim. Bir yrd doç ilanına açın bakın o kadar ayrıntılıdır ki şaşarsınız. Misal "uluslarası ilişkiler anabilim dalında rusya-ukrayna krizine realist yaklaşım konulu doktora tezi yazmış olan" yazar. Böyle doktora tezi olan tek insan da muhtemelen o üni.de kadro bekleyen ar.gör'dür. Ancak bu ülkenin her yerinde yıllardır devam eden uygulamadır ve bence kendi içinde mantıklıdır. Ben çalıştığım kurumda 3 yıldır ar.gör'lük yapıyorum, 9-5 it gibi çalışıyoruz, ders programlarını biz hazırlıyoruz, sınav sorularını hazırlayıp sınavlara gözetmenlik yapıp kağıtları biz değerlendiriyoruz, ders kayıtları,ekle-siller bizde ve daha bir sürü şey. Şimdi ben bu okula bu kadar emek vermişken aynı zamanda tez ve makale yazmışken, onun yerine başka yerde doktorasını yapmış adamı alırlarsa hakkımı nasıl öderler? Zira şu an öyle bir durum var ve bütün hocalar benim tarafımda çünkü karşı taraf burada hiç çalışmadı ve torpille kadro almaya çalışıyor, hocalar da tüm güçleriyle engellemeye çalışıyorlar.
Öncelikle şunu belirteyim bu mesajı forumun bir üyesi olarak yazıyorum. Yazdığım görüş forum yönetiminin görüşü gibi algılanmasın.
Önceki bir yazımda da belirttim, atandığı okula daimi olarak atanmış ve başka bir okulda çalışmayı kesinlikle düşünmeyen biriyim fakat görüşünüze saygı duymakla birlikte katılmıyorum. Sizin yaklaşımınız daha doğrusu şu an Türkiye'de pek çok üniversitede mevcut olan yaklaşım üniversiteyi körleştiriyor ve Türkiye'de bilimin önüne adeta taş koyuyor.
Benim sizin ya da herhangi birinin 8-5 çalışması bölüm işlerinde görev alması yardımcı doçentlik için bir adım önde olmasını gerektirmez, nasıl ki bilimsel çalışmalarımızı yükselmek ve bilimsel anlamda kendimizi geliştirmek için yapıyorsak bilimsel yönü olmayan çalışmalarımızı da para kazanmak için yapıyoruz ve karşılığını alıyoruz. Yani bahsi geçen ders programını hazırladığımız için ders asiste ettiğimiz için her ay belli bir miktar para alıyoruz ve bu emeğin karşılığı da para oluyor.
Dışa kapalı hiçbir sistemin iyi çalışması mümkün değildir. Bir anabilim dalına yardımcı doçent alınacaktır ve o hocadan bir x dersini vermesi bekleniyordur. O zaman tutup "x alanında çalışmaları olmak" şeklinde şart konabilir ama tutup da yazdığı teze kadar detaya inilirse belki de o okula gelecek çok parlak bir kişinin gelmesi engellenmiş olur ve sonuçta da bölüm kaybeder.
Son olarak şunu belirteyim, eğer ben doktorayı bitirdiğim zaman bölümünde açılan yardımcı doçentlik kadrosuna başvuran birinin yayınlar vs. neticesinde hesaplanan puanı benim puanımdan iyi olursa o zaman benim ona diyeceğim tek şey "hoşgeldin" olur. O adama/kadına nefret duymak yerine "bak bölümümüze nasıl iyi biri geldi, ben bu adamdan/kadından bilimsel anlamda nasıl yararlanabilirim acaba, TÜBİTAK 1001 mi yazsak, BAP mı yazsak birlikte, ortak makale çalışması mı teklif etsem" falan derim kendi kendime.
Bizim bölüm isme adresli açmıyor kadroları ve son 3 yılda ABD doktoralı 2 yardımcı doçent 1 doçent geldi ve bölümün kalitesi bir anda artmaya başladı. O hocalarla proje yazıyoruz yayın yapıyoruz vs. yani hepimize yararları oluyor, hepimiz onlardan bir şey öğreniyoruz.
Düşüncelerim bu yönde. İyi çalışmalar dilerim.