Yrd. Doç. Kadrosuna Torpilsiz Alinma

blueskyyy

Öğrenci
Merhaba arkadaslar,

Hali hazirda bir universitede arastirma gorevlisi olan birinin doktorasini tamamladiktan sonra baska bir universitede yard. doç. kadrosuna alinmasinin olasiligi nedir. Bunda bircok faktorun etkili oldugunu dusunuyorum tabii ama ben olayin 'tanidik'/'torpil' kismindan bahsediyorum. Bu olmadan da alimlar olabilir mi, gercekten kadrolar 'adrese teslim' mi oluyor? Varsa bildiginiz duydugunuz ornekleri/aksi ornekleri anlatir misiniz. Simdiden cok tesekkurler.

Kolay gelsin.
 

Ink Bottle

Moderator
Merhaba arkadaslar,

Hali hazirda bir universitede arastirma gorevlisi olan birinin doktorasini tamamladiktan sonra baska bir universitede yard. doç. kadrosuna alinmasinin olasiligi nedir. Bunda bircok faktorun etkili oldugunu dusunuyorum tabii ama ben olayin 'tanidik'/'torpil' kismindan bahsediyorum. Bu olmadan da alimlar olabilir mi, gercekten kadrolar 'adrese teslim' mi oluyor? Varsa bildiginiz duydugunuz ornekleri/aksi ornekleri anlatir misiniz. Simdiden cok tesekkurler.

Kolay gelsin.

ODTÜ, Boğaziçi falan gibi üç beş üni sadece belli yerlerden doktoralı olanları alırlar. Bunların dışındaki okullara özellikle de yayınlarınız iyiyse ve özellikle de doçentlik sınavını geçtiyseniz başvurup atanma ihtimaliniz yüksek. Yarddoçluk'ta nispeten daha zor doçentliğe göre çünkü neticede doçentlik akademisyenin kendini kanıtlaması durumu bir anlamda. Fakat yayınlarınız belirgin derecede iyiyse yard.doç.lukta da atanırsınız elbet, şansınız var.
 

blueskyyy

Öğrenci
Yarddoçluk'ta nispeten daha zor doçentliğe göre çünkü neticede doçentlik akademisyenin kendini kanıtlaması durumu bir anlamda. Fakat yayınlarınız belirgin derecede iyiyse yard.doç.lukta da atanırsınız elbet, şansınız var.
Belirgin derecede iyiyse derken cok abartili birsey aranmiyordur sanirim. O zaman yard. doç. kadrolari alinmasini istedikleri belirli bir kisi icin acilmiyor diyebilir miyiz. Ya da bu dusuk bir ihtimal mi
 

Ink Bottle

Moderator
Belirgin derecede iyiyse derken cok abartili birsey aranmiyordur sanirim. O zaman yard. doç. kadrolari alinmasini istedikleri belirli bir kisi icin acilmiyor diyebilir miyiz. Ya da bu dusuk bir ihtimal mi

aslında onu açıklamak istiyorum işte, genellikle x üniversitesindeki yard.doç. kadroları o üni'deki araş.gör. dr.lar için açılır. O üni'deki araş.gö.dr.lar yerine sizin alınmanız için de onlara göre belirgin şekilde iyi olmanız gerekir. Belirgin kavramı biraz soyut bir ifade çünkü başvurulan üniversiteye ve başvuran kişinin doktora yaptığı üniversiteye bağlı. Bu iki üni arasındaki fark ne kadar fazlaysa kişinin kendini kanıtlaması ihtiyacı da o kadar artar.
 

++alyansss

Kısıtlanmış Üyelik
hay allahım yaa işte tam da bundan korkuyordum bende şu işe bak bu kadroya da torpilin uğursuz gözü takılmış , ... , bu düzeni koyanları allah napsın ... adam gitsin tezli yapsın ,üstrüne dr. yapsın ve böyle bir muhabet sözü bile çok rahatsız edici ... ayrıca ink hocam bunlar yürülükte böyle olsa bile olması gereken bence böyle olmamalı , yani bilim yansız olmalı ... elbette ki tam donanımlı bir okul un en düşük başarılı öğrencisi ortalamadan yüksek olur çıkışta fakat hiç bilinmeyen bi okulun da bir öğrencisi bence türkiye gibi bi ülkede hatta dünyada alanında 1. olabilir pekala ..bence olay kişide bitiyor ... ayrıca türkiyede pek bilimin önemsendiğine inanmıyorum kimse kendisini kandırmasın ...
 

keynesyengil

Öğrenci
universitede bekleyen dr argorler varken sizin baska yerden gelip onlarin kadrosunu almaniz tam anlamiyla haksizlik be saygisizliktir. ha dersen ki harvard ucla yale vb universitelerden doktoram var o zaman eyvallah diger hic bir durum sizin oradakilerden iyi olduguzu objektif olarak gostermez
 

orobans

Öğrenci
Yeni kurulmuş bir çok üniversite var. Kibarca cvnizi hazırlar bırakır konuşursunuz dekanla yada rektörle bence bunda bir sakınca yok. ama köklü üniversitelerde zaten kadro sıkıntısı varken ve yıllarca üniversitesine emek vermiş araştırma görevlisi varken sizin oradan kadro alabilmeniz için ciddi bir torpiliniz olması gerekir ama buda bölüm içinde huzursuzluğa neden olabilir. onun dışında açılan kadroların yüzde 95 adaya özgü geri kalan yüzde 5 ise benim balık diye tabir ettiğim kimseyi bulamadıklarından kim düşerse diye açılan kadrolar.Birde her üniversitenin belli bir yayın şartı vardır. kimi bir iki makale ister kimi yığınla. senato kararlarına göre değişebiliyor. Ancak hocam önce bir doktorayı bitirin de bunlar az biraz teferruat.
 

Ink Bottle

Moderator
Öncelikle şunu belirteyim, Türkiye'de hatrı sayılır bir üniversiteye atandım ve atandığım okulda eğitime devam ediyorum. Burayı çok seviyorum ve ömür boyu da buradayım Allah'tan bir engel çıkmazsa.

Şimdi konuya dönelim. Akademide başarı ve liyakat esastır. Bunun saygısızlıkla hak yemeyle bir ilgisi yok. Benim yaptığım çalışmalar, hedeflerim vs. belli. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Ha doktoradan sonra benim yarddoç. olarak atanmam için açılmış kadroya dışardan biri gelir başvurur ve okulun puanlama sistemine göre benden fazla puan aldığı gösterilerek atanırsa benim o arkadaşa diyeceğim tek şey "hoşgeldin" olur. Sonraki dönemde ben de yayınlarımı artırmaya çalışırım, hatta oturur o yeni gelen arkadaşla proje yazarım, makale yazarım. Kısacası bağcıyı dövmem üzüm yerim.

Bir tarafta 4 tane SCI makale yayınlayıp açıkta bekleyen doktoralılar varken bir tarafta zırva dergilerde yayınlanmış tek makaleyle birinin yarddoç.luğa atanması komikliktir. Fakat sistem şu anda böyle ne yazık ki. Pek çok kişi bu sistemi savunduğu için de değişmesi mümkün görünmüyor. Bu sistem aslında akademinin nasıl memur zihniyetinde çalıştığının da göstergesidir.
 
Son düzenleme:
A

Akademik Forum

Guest
Benim de korktuğum nokta bu. Diyelim ki öğrenci olarak doktorayı bitirdik. Sonrası tam bir muamma. Çok düşük bir ihtimal içeriyor yrd doç olarak bir üniversiteye girmek. En baştan araştırma görevlisi olarak bir kuruma girelemezse sonu bir kara delik.
 

HakanP

Öğrenci
Arkadaşlar 10 yıllık öğretmenim ve bu sene yüksek lisansa başlıyorum , geç kaldığımın farkındayım,yüksek lisans ve doktora yaptıktan sonra bir üniversite ye yard. Doç. Olarak girme hedefim var, ama söylediklerinize bakınca en az 6 yıllık çabam olacak ve bunun boşa gitme ihtimali yüksek öylemi.
 

jenis

Öğrenci
Arkadaşlar 10 yıllık öğretmenim ve bu sene yüksek lisansa başlıyorum , geç kaldığımın farkındayım,yüksek lisans ve doktora yaptıktan sonra bir üniversite ye yard. Doç. Olarak girme hedefim var, ama söylediklerinize bakınca en az 6 yıllık çabam olacak ve bunun boşa gitme ihtimali yüksek öylemi.

imkânsız da değildir de, gördüğüm kadarıyla halihazırdaki hocalar için kadro açılıyor çoğunlukla. o hocalar zaten bölümdekilerin yönlendirmeleriyle, üniversitenin istediği şekilde yetiştiriyorlar kendilerini. o yüzden onları almaları normal de bir yandan. tabii bu demek değil ki dışarıdan kimse alınmaz, kimse onlar gibi olamaz. herkes gibi uğraşırsınız, ama bütün ihtimalleri göz önünde bulundurmanızda fayda var.
 

keynesyengil

Öğrenci
4 sci yayinin var ben istedigim uniye kadroya girerim diye birsey yok ki orda argorler var uni su su puani saglayanlar basvurabilir derse ve argorun puanida tutuyorsa sizi almalari argorlere saygisizlik ve etik degil
 

erdemyeler

Öğrenci
yard doç. kadrolarının %99u kişiye özel açılır ve daha ilana girdiği ilk gün kimin giriş yapacağı önceden bellidir.
Bana göre araştırma görevlisi yapmayan kişiyi de yard doç. yapmamak lazım çünkü o zaman araştırma görevlilerini kendi hizmetçileri gibi görüyorlar.
YAni derseniz ki yard doç kadroları kişiye özel olmasın siz haklısınız AMA o zaman araştırma görevlileri de hizmetçi muamelesi görmesin derim.
Şu anda akademisyen değilim 4 yıl araştırma görevliliği yaptıktan sonra mobbing nedeniyle istifa etmenin eşiğindeyken mobbinginkendisiyle işten atıldım :)
İşten atılmamı başlatan olaylar silsilesi de memuriyetten yardımcı doçentliğe geçen bir sonradan görmenin benim hakkımda "bana ne hakla selam vermez" şeklindeki kini ile tuttuğu tutnaklar oldu ( tutanağı tutarken arkdaaşa imzalatırken söylemiş :) ) o nedenle yard doç kadrosunu araştırma görevliği yapmayanlara verilmesini ben asla kabul etmem şahsen. Bu açıdan doktorayı her bitirenin yard doçluğa alınması yerine en az 3 yıllık araş. gör. olma şartı aranması bana göre doğru olandır tabi nedense üniversiteler bir sürü uyduruk şart ileri sürüp bunu ileri sürmezler işte burada hatalıdırlar çünkü rektörün dekanın tanıdığını bu şekilde işe alabilirler bu da doğru değildir. yani meselenin iki yönü var. böyle işte...
 
Son düzenleme:

dpd06

Öğrenci
Merhaba arkadaslar,

Hali hazirda bir universitede arastirma gorevlisi olan birinin doktorasini tamamladiktan sonra baska bir universitede yard. doç. kadrosuna alinmasinin olasiligi nedir. Bunda bircok faktorun etkili oldugunu dusunuyorum tabii ama ben olayin 'tanidik'/'torpil' kismindan bahsediyorum. Bu olmadan da alimlar olabilir mi, gercekten kadrolar 'adrese teslim' mi oluyor? Varsa bildiginiz duydugunuz ornekleri/aksi ornekleri anlatir misiniz. Simdiden cok tesekkurler.

Kolay gelsin.

Kadrolar tabii ki adrese teslim. Bir yrd doç ilanına açın bakın o kadar ayrıntılıdır ki şaşarsınız. Misal "uluslarası ilişkiler anabilim dalında rusya-ukrayna krizine realist yaklaşım konulu doktora tezi yazmış olan" yazar. Böyle doktora tezi olan tek insan da muhtemelen o üni.de kadro bekleyen ar.gör'dür. Ancak bu ülkenin her yerinde yıllardır devam eden uygulamadır ve bence kendi içinde mantıklıdır. Ben çalıştığım kurumda 3 yıldır ar.gör'lük yapıyorum, 9-5 it gibi çalışıyoruz, ders programlarını biz hazırlıyoruz, sınav sorularını hazırlayıp sınavlara gözetmenlik yapıp kağıtları biz değerlendiriyoruz, ders kayıtları,ekle-siller bizde ve daha bir sürü şey. Şimdi ben bu okula bu kadar emek vermişken aynı zamanda tez ve makale yazmışken, onun yerine başka yerde doktorasını yapmış adamı alırlarsa hakkımı nasıl öderler? Zira şu an öyle bir durum var ve bütün hocalar benim tarafımda çünkü karşı taraf burada hiç çalışmadı ve torpille kadro almaya çalışıyor, hocalar da tüm güçleriyle engellemeye çalışıyorlar.
 

Ink Bottle

Moderator
Kadrolar tabii ki adrese teslim. Bir yrd doç ilanına açın bakın o kadar ayrıntılıdır ki şaşarsınız. Misal "uluslarası ilişkiler anabilim dalında rusya-ukrayna krizine realist yaklaşım konulu doktora tezi yazmış olan" yazar. Böyle doktora tezi olan tek insan da muhtemelen o üni.de kadro bekleyen ar.gör'dür. Ancak bu ülkenin her yerinde yıllardır devam eden uygulamadır ve bence kendi içinde mantıklıdır. Ben çalıştığım kurumda 3 yıldır ar.gör'lük yapıyorum, 9-5 it gibi çalışıyoruz, ders programlarını biz hazırlıyoruz, sınav sorularını hazırlayıp sınavlara gözetmenlik yapıp kağıtları biz değerlendiriyoruz, ders kayıtları,ekle-siller bizde ve daha bir sürü şey. Şimdi ben bu okula bu kadar emek vermişken aynı zamanda tez ve makale yazmışken, onun yerine başka yerde doktorasını yapmış adamı alırlarsa hakkımı nasıl öderler? Zira şu an öyle bir durum var ve bütün hocalar benim tarafımda çünkü karşı taraf burada hiç çalışmadı ve torpille kadro almaya çalışıyor, hocalar da tüm güçleriyle engellemeye çalışıyorlar.

Öncelikle şunu belirteyim bu mesajı forumun bir üyesi olarak yazıyorum. Yazdığım görüş forum yönetiminin görüşü gibi algılanmasın.

Önceki bir yazımda da belirttim, atandığı okula daimi olarak atanmış ve başka bir okulda çalışmayı kesinlikle düşünmeyen biriyim fakat görüşünüze saygı duymakla birlikte katılmıyorum. Sizin yaklaşımınız daha doğrusu şu an Türkiye'de pek çok üniversitede mevcut olan yaklaşım üniversiteyi körleştiriyor ve Türkiye'de bilimin önüne adeta taş koyuyor.

Benim sizin ya da herhangi birinin 8-5 çalışması bölüm işlerinde görev alması yardımcı doçentlik için bir adım önde olmasını gerektirmez, nasıl ki bilimsel çalışmalarımızı yükselmek ve bilimsel anlamda kendimizi geliştirmek için yapıyorsak bilimsel yönü olmayan çalışmalarımızı da para kazanmak için yapıyoruz ve karşılığını alıyoruz. Yani bahsi geçen ders programını hazırladığımız için ders asiste ettiğimiz için her ay belli bir miktar para alıyoruz ve bu emeğin karşılığı da para oluyor.

Dışa kapalı hiçbir sistemin iyi çalışması mümkün değildir. Bir anabilim dalına yardımcı doçent alınacaktır ve o hocadan bir x dersini vermesi bekleniyordur. O zaman tutup "x alanında çalışmaları olmak" şeklinde şart konabilir ama tutup da yazdığı teze kadar detaya inilirse belki de o okula gelecek çok parlak bir kişinin gelmesi engellenmiş olur ve sonuçta da bölüm kaybeder.

Son olarak şunu belirteyim, eğer ben doktorayı bitirdiğim zaman bölümünde açılan yardımcı doçentlik kadrosuna başvuran birinin yayınlar vs. neticesinde hesaplanan puanı benim puanımdan iyi olursa o zaman benim ona diyeceğim tek şey "hoşgeldin" olur. O adama/kadına nefret duymak yerine "bak bölümümüze nasıl iyi biri geldi, ben bu adamdan/kadından bilimsel anlamda nasıl yararlanabilirim acaba, TÜBİTAK 1001 mi yazsak, BAP mı yazsak birlikte, ortak makale çalışması mı teklif etsem" falan derim kendi kendime.

Bizim bölüm isme adresli açmıyor kadroları ve son 3 yılda ABD doktoralı 2 yardımcı doçent 1 doçent geldi ve bölümün kalitesi bir anda artmaya başladı. O hocalarla proje yazıyoruz yayın yapıyoruz vs. yani hepimize yararları oluyor, hepimiz onlardan bir şey öğreniyoruz.
Düşüncelerim bu yönde. İyi çalışmalar dilerim.
 
Son düzenleme:

dpd06

Öğrenci
Valla hocam ülkedeki hal malum. Torpil her yerde, bari burda olmasın. Elbette daha iyi akademisyen buyursun gelsin. Ama çalıştığım üniversite için konuşayım, Columbia Üniversitesi doktoralı biri geldi, kadro istedi, tam alacakken "birileri" adamın Gezi dönemi protestoları destekleyen facebook iletilerinin çıktısını alıp rektörlüğe vermiş, bu adamı alırsanız YÖK'e şikayet ederim demiş. Son dakikada almadılar adamı, gerçi adam için hayırlı olmuş zira şimdi Boğaziçi kadro verdi. Adamın CV'si ile burdan köye yol olur. Ha şimdi bir kısım hoca da FETÖ'den açığa alındı. İsteriz ki o'cu bu'cu demeden akademik çalışmalara bakılarak verilsin kadrolar. Ama ülke böyle bir haldeyken (darbe girişiminden sonrası değil hep böyleydi), yok Canik üniversitesi, yok İstanbul Esenyurt üniversitesi kurulmuşken, bu tabela üniversiteleri her ay dergi çıkarıp saçma sapan makaleler yayımlarken, bu makalelerle insanlar doçent falan olurken, hangi kaliteden bahsediyoruz? Ülkedeki akdemisyenlerin %60'ı memur gibi, yurtdışı konferansına gidiyorum diye tatile gidiyor, kendi sunumundan başka sunuma katılmıyor, üretmiyor, dil bilmiyor vs. Kısacası size katılıyorum, ancak umutsuzum ve gelişeceğimizi de hiç zannetmiyorum.




Öncelikle şunu belirteyim bu mesajı forumun bir üyesi olarak yazıyorum. Yazdığım görüş forum yönetiminin görüşü gibi algılanmasın.

Önceki bir yazımda da belirttim, atandığı okula daimi olarak atanmış ve başka bir okulda çalışmayı kesinlikle düşünmeyen biriyim fakat görüşünüze saygı duymakla birlikte katılmıyorum. Sizin yaklaşımınız daha doğrusu şu an Türkiye'de pek çok üniversitede mevcut olan yaklaşım üniversiteyi körleştiriyor ve Türkiye'de bilimin önüne adeta taş koyuyor.

Benim sizin ya da herhangi birinin 8-5 çalışması bölüm işlerinde görev alması yardımcı doçentlik için bir adım önde olmasını gerektirmez, nasıl ki bilimsel çalışmalarımızı yükselmek ve bilimsel anlamda kendimizi geliştirmek için yapıyorsak bilimsel yönü olmayan çalışmalarımızı da para kazanmak için yapıyoruz ve karşılığını alıyoruz. Yani bahsi geçen ders programını hazırladığımız için ders asiste ettiğimiz için her ay belli bir miktar para alıyoruz ve bu emeğin karşılığı da para oluyor.

Dışa kapalı hiçbir sistemin iyi çalışması mümkün değildir. Bir anabilim dalına yardımcı doçent alınacaktır ve o hocadan bir x dersini vermesi bekleniyordur. O zaman tutup "x alanında çalışmaları olmak" şeklinde şart konabilir ama tutup da yazdığı teze kadar detaya inilirse belki de o okula gelecek çok parlak bir kişinin gelmesi engellenmiş olur ve sonuçta da bölüm kaybeder.

Son olarak şunu belirteyim, eğer ben doktorayı bitirdiğim zaman bölümünde açılan yardımcı doçentlik kadrosuna başvuran birinin yayınlar vs. neticesinde hesaplanan puanı benim puanımdan iyi olursa o zaman benim ona diyeceğim tek şey "hoşgeldin" olur. O adama/kadına nefret duymak yerine "bak bölümümüze nasıl iyi biri geldi, ben bu adamdan/kadından bilimsel anlamda nasıl yararlanabilirim acaba, TÜBİTAK 1001 mi yazsak, BAP mı yazsak birlikte, ortak makale çalışması mı teklif etsem" falan derim kendi kendime.

Bizim bölüm isme adresli açmıyor kadroları ve son 3 yılda ABD doktoralı 2 yardımcı doçent 1 doçent geldi ve bölümün kalitesi bir anda artmaya başladı. O hocalarla proje yazıyoruz yayın yapıyoruz vs. yani hepimize yararları oluyor, hepimiz onlardan bir şey öğreniyoruz.
Düşüncelerim bu yönde. İyi çalışmalar dilerim.
 

Ali_33

Öğrenci
Yani anladığım kadarıyla diyorsunuz ki asistanlar dışında kimse yardımcı doçent kadrosu almasın. O zaman yök özellikle doktora programına öğrenci alırken kişilerden imza alsın yapacağınız bu doktora eğitimi sonunda sizi hiç bir şekilde yardımcı doçent kadrosuna almayacağız bunu bilerek yapın ya da asistan dışında kimseyi dr programına almasınlar zaten yapılan doktora sonrasında yardımcı kadrosu verilmeyecek. Oradaki asistan arkadaşların hakkıymış gibi bir izlenim olmuş sizce bir bölümde asistan olup dr yapmak mı daha zor dışarıda çalışıp dr yapmak mı daha zor. ( Ben fikir vermesi açısından bir iki örnek vereyim sizin işiniz icabı sürekli ünide olacaksınız ve üninin her türlü imkanından faydalanacaksınız, hocanız sürekli yanınızda olacak, bir kongreye gitseniz sizi üni destekleyecek ve izinli olacaksınız, hocalarla ikili ilişkileriniz daha kuvvetli olacak vb.) En azından geçen yıl verilen tazminat(800 tl civarı olan) tüm dr yapan akademik personel dışında kişilere de verilmeliydi. hem bu kişiler zor şartlarda dr yapsın hem bitirince de kadro asistanların olsun o zaman bu insanlar ne için dr yapıyor.
 
A

A. Takan

Guest
universitede bekleyen dr argorler varken sizin baska yerden gelip onlarin kadrosunu almaniz tam anlamiyla haksizlik be saygisizliktir. ha dersen ki harvard ucla yale vb universitelerden doktoram var o zaman eyvallah diger hic bir durum sizin oradakilerden iyi olduguzu objektif olarak gostermez
ABD'de bir kişinin doktora yaptığı üniversitede yardımcı doçent olması etik bulunmuyormuş hatta "aile içi evlilik" benzetmesi yapılıyormuş. O kadro bekleyen arş. gör. dr.lar da bulundukları üniversitelerdeki kadroları niye bekliyorlar? Onlar da başka üniversitelere başvurabilirler.
 
Üst