2010 da öyp ile göreve başlayan ve şu an 2 dönemde lisansüstü eğitime başlamadığı için (tabi bu arada yüksek ve doktora yapanlar) ilişiği kesilmek istenen var mı ?
ya sizi inanın anlamıyor çoğunuz lafa söze gelince vatan millet sakarya döktürürsünüz, bayrağın dalgalandığı her yer vatan toprağıdır diye naralar atarsınız. Üstelik daha düne kadar üniversite mezunu işsizler kervanındaydınız.. YÖK, devlet herneyse sizlere 33a lı daimi kadro veriyor, ödeneklerinizi, yurtdışı imkanlarınızı sağlıyor, her ayın 15inde maaşınızı yatırıyor, öyp sistemine güvenerek doğudaki ünilere trilyonlar harcayıp bina değil(!) geleceğin üniversitelerini inşa ediyor, oraya kaliteli öğretim üyeleri yetiştirmek için sizleri çoğunuzun önünden geçemeyeceği ODTÜ, İTÜ, BOĞAZİÇİ vs. gibi ünilere o üniversitelerin çoğu hocasının kabullenmemesine gönderiyor, SİZ DE KALKMIŞSINIZ BU KADAR EMEĞE KARŞI 4-6 YILLIK ZORUNLU HZİMETTEN NASIL KAÇARIM ONUN HESABINI YAPIYORSUNUZ. Madem kendinize o kadar güveniyorsunuz, o kadar başarılısınız o halde beğenmediğiniz DOĞU ÜNİVERSİTELERİNİN KADROLARINI KULLANMAYIN!.. İnsanların hakkına girmeyin!.. Gitmek istemediğiniz veya istemeyeceğiniz yerlere başvuru yapmayın.. Kendinize güveniyorsanız o eğitim aldığınız büyük ünilere normal yollardan girin.. Herneyse anlayacağınız çoğunuz boş konuşuyorsunuz, çoğunuzun amacı menfaat, vatan toprağı, bayrak mayrak naraları atmayın günlük hayatınızda, zira ülkesini gerçekten seven insan kendisi için harcanan onca emek karşısında 4-6 yıllık mecburi hizmet için orasını burasını kıvırtmaz.. Lafım genelleme olarak herkese DEĞİLDİR.. Onlar kendilerini biliyor.
hee bu arada merak edenler olur diye söylüyorum ben de ÖYP liyim, büyük bir üniversiteden lisans mezuniyetim var (ortalamarın tavan yaptığı küçük ünilerden mezun değil (!) (küçük ünilerden mezun başarılı insanlara değildir bu lafım) ve bir doğu üniversitesi adına ODTÜ'de lisansüstü eğitim alıyorum. O doğu üniversitesine dönmeyi istiyorum ve bununla da gurur duyuyorum..
Şu an belirsizlik var senetlerin geçersizliği hükmü danıştaydan çıktı yargıtayın kararı ters yönde
Pamukkale Üniversitesi İktisadî ve İdarî Bilimler Fakültesi Öğretim Görevlisi olan Doç. Dr. Yasin SEZER'in "Öğretim Elemanlarının Mecburi Hizmet Yükümlülüğü" adlı makalesi ektedir.
Giriş
2547 sayılı Yükseköğretim Kanun‟unda yükseköğretim kurumlarında ihtiyaç duyulan öğretim elamanlarını yurt içinde veya yurt dışında bir başka üniversite de yetiştirebilme imkânı verilmiştir. Bu çerçevede, öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları başka bir üniversiteye geçici olarak tahsis edilebilir. Bu şekilde doktora veya tıpta uzmanlık veya sanatta yeterlik payesi alanlar, bu eğitimin sonunda kadrolarıyla birlikte kendi üniversitelerine dönerler.
Bu düzenlemeyle bir başka üniversitede lisansüstü öğrenim görmek isteyen kişilere hem çalışmalarını daha rahat yapabilmeleri hem de esas kadrosunun bulunduğu yüksek öğretim kurumunda idarî sorunlarla karşılaşmamaları için kadrolarını geçici olarak yetiştirilmek üzere gönderildiği üniversitelere aktarma imkânı tanınmıştır. Ancak bu usûl, lisansüstü öğrenim görmek için başvurulabilecek tek yöntem değildir. Kişiler 35.maddede düzenlendiği biçimiyle kadro nakli ve buna bağlı olarak mecburi hizmet yükümlülüğü altına girmeden de lisansüstü öğrenim görebilirler.
DMK'nın EK 35. maddesi ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından personel kanunları ve diğer özel kanunlarda yer alan hükümlere göre bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren okutulacak yeni öğrencilere mecburi hizmet yükümlülüğü kaldırılmıştır. Dolayısıyla, bir başka üniversitede lisansüstü öğrenim görmek üzere gönderilen kişilere mecburi hizmet yükümlülüğü ve buna bağlı olarak tazminat sorumluluğu yüklenemez.
Hocam uyuşmazlık mahkemesi konuyu idari yargı kapsamında görüyor araştırdığım kadarıyla Yani yargıtayın kararı bağlayıcılığını kaybediyor
tam tersine danıştayın kararları bağlayıcılığını kaybediyor çünkü idari mahkemeler artık bakmıyor bu davalara adli yargı bakıyor adli yargının üst kurulu da yargıtay. Benim bildiğim kadarıyla en son öyleydi idari mahkemeler bakmıyor bu tip davalara artık, eskidendi. Daha önceki idari mahkeme kararlarını yahoo madde 35 grubundan bulabilirsin ayrıca şu linkten 4. ve 5. sayfalarda bulabilirsin : http://www.abbasguclu.com.tr/haber/arastirma_gorevlilerinin_feryadi.html?page=4
Hocam ama borçlar hukukuna göre bir sözleşmenin her iki tarafın özgür iradesi ile imzalanması gerekir. Ama 35.madde kapsamında imzalanan sözleşmeler baskı ve tek tarafın haklarını gözetir şekilde imzalanıyor. Bu yüzden sakatlık olur o sözleşmede ve geçerliliğini kaybeder.
Evet hocam dediğinizde haklısınız senetler tek taraflı hukukçu bir hocayla konuşmuştum tek taraflı senetler hükümsüzdür demişti senetin mantığı her iki tarafın da talepleri olmasını gerektirir. Mesela onlar doktora bitiminde geri dönmemizi talep ediyorlarsa bizim de iyi o zaman yar doç kadrom hazır olsun deme gibi bir karşı talebimiz olması gerek. gel gör ki kaç kişi var haklarının farkında olan? farkında olanlardan da kaç kişide cesaret var???