Değerli hocalarım ve hoca adayları, insanoğlu öyle bir yaratılışa sahip ki daima hep daha iyisi olsun isteriz. Emin olmamız gereken bir şey var. İsteklerin hiçbir zaman sonu olmuyor. Bu şekildeki bir mantalite bize fayda vermez. Çünkü lüks kavramının sonu yok. O sebeple mübarek zatlardan birisinin şu sözü beni kendime getirmişti. "Dünya işlerinde kendinden altındakine bak ki elindekine şükür edesin, ahiret işlerinde kendinden üstündekine bak ki yaptığın ibadeti az görüp daha çok yapmaya gayret edesin." İnsan derin olarak düşünürse bu söz ne kadar da mantıklıdır. Allaha emanet olunuz.
Mübarek zatlardan biri dediğiniz Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)dir ki onun sözleri hadis olarak isimlendirilir. Biraz daha okursanız O (sav)'nun adaletli olmakla ilgili pek çok hadisine de rastlayacağınıza eminim.
Doktoralı bir akademisyen olarak elbette kamudaki lisans mezunu bir uzman kadar maaş almanın hakkım olduğunu düşünür ve bunun mücadelesini veririm. Kaldı ki devlet pek çok kamu kurumuna servis imkanı vermişken akademisyenlerin böyle bir hakkı yoktur ve devlete çalıştığı halde yaptığı iş için maaşından harcayan tek memurluk da akademisyenliktir. Sizler yapılan adaletsizlikleri şükürle kapatmaya çalışırsanız önce siz zalim olursunuz, sonra elinizdekinden de olursunuz.
Farklı kamu kurumunda çalışan lisans mezunu pek çok insan halen benden en az 1,5 kat fazla maaş alıyor, ulaşıma para harcamıyor, yemek için %50 daha az ödüyor, en dandik bir iş için şehir dışına yada yurt dışına çıksa harcıhah alıyor. Bizlerse araştırma yada konferans için gittiğimizde cebimizden ödüyoruz. O yüzden kimse şükürden bahsetmeye kalkışmasın. Ayrıca 4000-5000tl maaş almak demek lüks yaşamak demek değildir zira 4000tl 4 kişilk bir aile için yoksulluk sınırıdır bu ülkede.
- - - Güncellendi - - -
Ha bu arada o kadar bile kazanmadığım için bakamayacağımı düşündüğümden çok istememe rağmen çocuk sahibi olmuyorum.