35. Madde Senetleri İptali ve Açılan Dava Örnekleri

_EMİR_

Araştırma Görevlisi
Hocam dava süreci nasıl işleyecek bilgi verebilir misiniz? ilk adım nasıl olacak? Tahmini olarak dava ne kadar sürer

Hocam dava Danıştay'da açılacak ve yürütme durdurma istemi ile açılacak. Bildiğiniz gibi senetler büyük mağduriyet doğuruyor bu nedenle yürütme durdurma istemimiz haklı görülürse ki büyük ihtimalle öyle olacak o zaman 4-5 ay içinde yürütme durdurma kararı çıkar. Esastan karar verilmesi ise yürütme durdurma süresi dahil 1 seneyi bulabilir.
 

edimvar

Öğrenci
Hocam biliyorum her araştırma görevlisinin sorunu hemen hemen aynı. Ancak medyada ve yökün dilinde yer alan 50 d sorunu öncelikle anladığım kadarı ile. Ben burada çoğu 50 d li araştırma görevlisini bizden daha şanslı görüyorum. Nedeni ise senet ve tazminat olayı. Onlar başarısızlıklarında ilişik kesilmesi için korkarken, biz de ÖYP liler olara hem ilişik kesilmesi hem de tazminata girmekten korkuyoruz. Hadi ilişik kesilmesinden korkanlar da vardır, ancak; tazminata girmeyi kimse istemez. Bu genç yaşta 200.000 tl gibi bir meblağın altına nice insan ezilebilir. Düşünsenize insanlar ev alıyor araba alıyor ama bizim durumdaki arkadaşlar tazminat korkularından yatırım bile yapamıyorlar. Bunun için, en öncelikli konu bence ÖYP lilere imzalatılan senedin çözülmesi. İnanın insan bilime kafasını yoramıyor, çalışmalarına ve ailesine bile yoğunlaşamıyor. Panik atak olan nesilden bilim üretilmesini beklemek biraz bana ütopik bir durum gibi geliyor.
 

goggles

Araştırma Görevlisi
Peki dava sonunda senetler iptal olursa ki inşallah olur, o zaman öyp üniversitesinin öğrenciye mecburi hizmetini yaptırtması için ellerinde ne gibi bir dayanak kalacak. Ya öğrenci ben yapmıyorum derse ne olacak?
 

sfagnum

Öğrenci
Peki dava sonunda senetler iptal olursa ki inşallah olur, o zaman öyp üniversitesinin öğrenciye mecburi hizmetini yaptırtması için ellerinde ne gibi bir dayanak kalacak. Ya öğrenci ben yapmıyorum derse ne olacak?


senet yoksa zorunlu görev diye birşey de kalmaz ancak kanaatim odur ki "ben zorunlu görevimi yapmam" diyenlerin oranı %10 u geçmez... yaklaşık 10 yılını akademiye vermiş biri kolay kolay başka bir alana geçmez çünkü...

ayrıca senet zorunlulugu kalkarsa öyp ye başvuru sürecinde de yerleştirme sonrasında kayıt sürecinde de kayıplar 0' a iner... böylece öyp programı fire, vermeden ve özgür bir ortamda yol alır... bilim adamı adayları da rahat kafayla işine bakar...
 
Son düzenleme:

nonickname

Öğrenci
Bu sorun YÖK ün senet olayı halledildikten sonra çözmesi gereken bir sorun ama mecburi hizmetini yapmayanların Türkiye içerisindeki yükseköğretim kurumlarında (devlet veya özel) veya kamu kuruluşlarında görev alması engellenebilir. Buna benzer bir kural da bildiğim kadarıyla zaten yönetmelikte var. YÖK büyük üniversitelere 35. madde ile "lisansüstü eğitim görmesi amacıyla" gönderdiği öğrencilerin gittikleri bölümde hiçbir görev almadan sadece kendi çalışmaları ile uğraştıklarını zannediyor. Açıkçası bu senet uygulamasının başka hiçbir mantıklı açıklaması olamaz. Senet karşılığı olarak lisansüstü eğitim gördüğünüz sürece aldığınız maaş (ve kullandığınız ödenekler) faiziyle geri isteniyor. O zaman bana da şu soruyu sorma hakkı doğuyor: Benim bölümde yaptığım görevlerin (gözetmenlikler, lab. asistanlığı, idari işler vs.) karşılığı ne olacak? Harcanan ödeneğin geri ödenmesi belki kabul edilebilir ama benim "hakedilmiş" maaşımı neden geri istiyorsun? Lisansüstü eğitim görmeye gittiğiniz bölümler tabiri caizse sineğin yağını çıkarıyorlar, sizin etinizden, sütünüzden herşeyinizden yararlanıyorlar.
 
Son düzenleme:

_EMİR_

Araştırma Görevlisi
2547 sayılı kanunun 35. maddesinde mecburi hizmeti yerine getirmeyenlere yükseköğretim kurumlarında görev verilmez diyor. Yani senet kalksa da mecburi hizmet kalkmıyor. Bizim senetleri iptal ettirmemizdeki amaç başarısızlık ya da başka bir bir kuruma geçerken senet ödeme yükümlülüğünün olmamasıdır.
 

edimvar

Öğrenci
Hocam o kadar karışık tazmnata düşme olayı var ki... Mesela 2011 yılında ÖYp ye atanana birisi dil eğitimi sonrası TOEİC sınavından 65 barajını geçip y.lisansa başlıyor. Yüksek lisans ders dönemi sırasında TOEIC esşdeğerliliği bitiyor ve ders aşamasında kendisinden başka bir sınavdan puan talep ediyor ilgili enstitü. Sonrasında IELTS den 65 eşdeğerliliği puan alıyor 2013 yılında. Kurtuluyor. Sonra doktoraya başlamak için dil belgesini veriyor ve görevlendirme süreci başlıyor. Bu sefer IELTS kalıkıyor. Şimdi ise doktoraya devam ediyor, ederken şimdi ise IELTS sınav eşdeğerliliği ve süresi geçtiği için başka bir sınavdan geçmesi bekleniyor ve şu an tazmina düşme korkusu var. Bu sizce başarısızlık mı?
 
A

Akademik Forum

Guest
Bir soru

Emir bey. Anlamadığım şu ki, senet ödeme bir yandan zorunlu hizmeti kaldırmamakta derken, diğer yandan da başka bir kuruma geçmemizin önünü açması için anlamlı olarak değerlendiriliyor. Ancak başka bir kuruma geçme konusu, en son yapılan yasal düzenleme ile eş durumu ve sağlık özrü dışında imkansız hale geldi. Bu durumda senetlerin kalkması yalnızca öğretim üyeliğinden vaçgeçmeyi olanaklı kılıyor gibi? Yanılıyor muyum? Yani senetler kalksa da aslında başka bir kuruma geçiş imkansız değil mi?
 

_EMİR_

Araştırma Görevlisi
Emir bey. Anlamadığım şu ki, senet ödeme bir yandan zorunlu hizmeti kaldırmamakta derken, diğer yandan da başka bir kuruma geçmemizin önünü açması için anlamlı olarak değerlendiriliyor. Ancak başka bir kuruma geçme konusu, en son yapılan yasal düzenleme ile eş durumu ve sağlık özrü dışında imkansız hale geldi. Bu durumda senetlerin kalkması yalnızca öğretim üyeliğinden vaçgeçmeyi olanaklı kılıyor gibi? Yanılıyor muyum? Yani senetler kalksa da aslında başka bir kuruma geçiş imkansız değil mi?

Hocam merhaba. Kısmen haklısınız ancak senet konusu başlı başına çok büyük bir problemdir önce onu halletmemiz gerek. Daha sonrasında da mecburi hizmetin sadece eş ve sağlık durumu nedeniyle değil kişinin başka bir kurumu kazanmasıyla devredilmesi gerektiği konusunda çalışacağız. Haklarımız için çalışmaya devam edeceğiz inş.
 
A

Akademik Forum

Guest
Emir Bey. Tekrardan merhaba. Öncelikle ilk sorduğum soru öncesinde unuttuğum bir şeyi şu anda yapayım. Bu anlamlı girişim adına sizleri ve emeği geçen herkesi kutlamak ve teşekkür etmek isterim.
Sorduğum soruyu şu şekilde revize edeyim. Sizin cevabınızdan da yola çıkara anladığım şu:
A) Senetlerin iptali zorunlu hizmetin iptali anlamına gelmiyor.
B) Senetlerin iptali, zorunlu hizmetin başka bir üniversitede de yapılmasını sağlamıyor.

Bu durumda, açılacak davanın neden doğrudan senet iptaline yönelik olduğunu tam kavrayamadım. Yani acaba bu dava;
*öğrenim süresince elde edilen gelirlerin hakedilmiş olduğu, asistanlığın ücret karşılığı yapılan bir iş olduğu ( bildiğim kadarıyla buna ilişkin alınmış ve emsal niteliği taşıyan bir karar da var) nitekim, 33a-50d gibi asistanlarla aynı işi yapan ve aynı ücreti alan 35. madde araştırma görevlilerinin neden bir anlamda burslu - öğrenci sayıldığı gibi sorular ve tezler üzerinden doğrudan bir dava açılmıyor??
*Ya da zorunlu hizmetin tek bir üniversite ile sınırlandırılmayıp, öğretmenler gibi içerisinde zorunlu hizmetin yapılabileceği bir seçenekler havuzu içerisinden yapılmasına yönelik bir iddia (Nitekim memurların hepsi için sözkonusu olan zorunlu hizmet, bölge kavramı ile ilişkilendirilmiştir) VB.

Bu dava[LAR] daha anlamlı olmazmı?

Bu soruları yöneltirken, tekrar etmek isterim ki şu anda senetlerin iptaline yönelik bir çabayı kesinlikle küçümseme niyetinde değilim. Sadece sesli düşünüyorum ve sorunlarımıza yönelik daha etkili neler yapılabilire ilişkin fikri olanların da bu sürece dahil olması gerektiğini düşünüyorum.
Tekrardan teşekkürler.
 

csaltundag

Öğrenci
Emir Bey. Tekrardan merhaba. Öncelikle ilk sorduğum soru öncesinde unuttuğum bir şeyi şu anda yapayım. Bu anlamlı girişim adına sizleri ve emeği geçen herkesi kutlamak ve teşekkür etmek isterim.
Sorduğum soruyu şu şekilde revize edeyim. Sizin cevabınızdan da yola çıkara anladığım şu:
A) Senetlerin iptali zorunlu hizmetin iptali anlamına gelmiyor.
B) Senetlerin iptali, zorunlu hizmetin başka bir üniversitede de yapılmasını sağlamıyor.

Bu durumda, açılacak davanın neden doğrudan senet iptaline yönelik olduğunu tam kavrayamadım. Yani acaba bu dava;
*öğrenim süresince elde edilen gelirlerin hakedilmiş olduğu, asistanlığın ücret karşılığı yapılan bir iş olduğu ( bildiğim kadarıyla buna ilişkin alınmış ve emsal niteliği taşıyan bir karar da var) nitekim, 33a-50d gibi asistanlarla aynı işi yapan ve aynı ücreti alan 35. madde araştırma görevlilerinin neden bir anlamda burslu - öğrenci sayıldığı gibi sorular ve tezler üzerinden doğrudan bir dava açılmıyor??
*Ya da zorunlu hizmetin tek bir üniversite ile sınırlandırılmayıp, öğretmenler gibi içerisinde zorunlu hizmetin yapılabileceği bir seçenekler havuzu içerisinden yapılmasına yönelik bir iddia (Nitekim memurların hepsi için sözkonusu olan zorunlu hizmet, bölge kavramı ile ilişkilendirilmiştir) VB.

Bu dava[LAR] daha anlamlı olmazmı?

Bu soruları yöneltirken, tekrar etmek isterim ki şu anda senetlerin iptaline yönelik bir çabayı kesinlikle küçümseme niyetinde değilim. Sadece sesli düşünüyorum ve sorunlarımıza yönelik daha etkili neler yapılabilire ilişkin fikri olanların da bu sürece dahil olması gerektiğini düşünüyorum.
Tekrardan teşekkürler.

Hocam daha önce zaten bu şekilde mecburi hizmet kaldırılabiliyordu. Sonra ne olduysa oldu, ortada mevzuat değişikliği bile yokken geçtiğimiz Ekim ayında Danıştay Dava Daireleri Kurulu, araştırma görevlilerinin 657/Ek 35. Madde kapsamına girmeyeceği kararına vardı (ucu ucuna oy çokluğu ile). Yani artık sizin ilk önerdiğiniz başlık içerisinde hareket etmek çok da mümkün değil. YÖK tüm üniversitelere bir savunma taslağı gönderdi bununla ilgili... Tüm üniversiteler o şekilde savunuyor ve DDDK kararını emsal gösteriyor, sonuç aleyhimize oluyor...
 
Üst