Emir Bey. Tekrardan merhaba. Öncelikle ilk sorduğum soru öncesinde unuttuğum bir şeyi şu anda yapayım. Bu anlamlı girişim adına sizleri ve emeği geçen herkesi kutlamak ve teşekkür etmek isterim.
Sorduğum soruyu şu şekilde revize edeyim. Sizin cevabınızdan da yola çıkara anladığım şu:
A) Senetlerin iptali zorunlu hizmetin iptali anlamına gelmiyor.
B) Senetlerin iptali, zorunlu hizmetin başka bir üniversitede de yapılmasını sağlamıyor.
Bu durumda, açılacak davanın neden doğrudan senet iptaline yönelik olduğunu tam kavrayamadım. Yani acaba bu dava;
*öğrenim süresince elde edilen gelirlerin hakedilmiş olduğu, asistanlığın ücret karşılığı yapılan bir iş olduğu ( bildiğim kadarıyla buna ilişkin alınmış ve emsal niteliği taşıyan bir karar da var) nitekim, 33a-50d gibi asistanlarla aynı işi yapan ve aynı ücreti alan 35. madde araştırma görevlilerinin neden bir anlamda burslu - öğrenci sayıldığı gibi sorular ve tezler üzerinden doğrudan bir dava açılmıyor??
*Ya da zorunlu hizmetin tek bir üniversite ile sınırlandırılmayıp, öğretmenler gibi içerisinde zorunlu hizmetin yapılabileceği bir seçenekler havuzu içerisinden yapılmasına yönelik bir iddia (Nitekim memurların hepsi için sözkonusu olan zorunlu hizmet, bölge kavramı ile ilişkilendirilmiştir) VB.
Bu dava[LAR] daha anlamlı olmazmı?
Bu soruları yöneltirken, tekrar etmek isterim ki şu anda senetlerin iptaline yönelik bir çabayı kesinlikle küçümseme niyetinde değilim. Sadece sesli düşünüyorum ve sorunlarımıza yönelik daha etkili neler yapılabilire ilişkin fikri olanların da bu sürece dahil olması gerektiğini düşünüyorum.
Tekrardan teşekkürler.