35. Madde Senetleri İptali ve Açılan Dava Örnekleri

A

Akademik Forum

Guest
Arkadaşlar,

söz konusu adaletse,gerisi teferruattır..hepimiz vatanımız milletimiz için çalışıyoruz. Bazı arkadaşlarımız yıllarca kadro bekliyor, bazılarımız yerimizden memnun değiliz. Kimimiz daha iyi yerlerde , başarılı ve başarısız olanlarımız var.

Ancak, çalışıp mücadele edip borçlu olunan,senet ve mobbing mağduru olan bir sürü arkadaşımız var..hayatlarımız hocalarımızın iki dudağı arasında..bırakma gibi bir hakkımız yok, bizler bunu kabul ettik,
istemeyerek de olsa ettik..şimdi hergün acaba 35. madde ne zaman iptal olacak diye bakıyoruz..

inanıyorum birgün bu mağduriyet mutlaka giderilecektir
 

Mr December

Baş Editör
Yani? Zorunuza mi gidiyor MEB bursiyerlerinin yurt disinda emek verdigi surelerin karsiligini almalari, donduklerinde 7-0 geriden baslama sacmaliginin ortadan kaldirilmasi? Bu arada bilmem biliyor musunuz ama MEB bursiyerlerinin buyuk cogunlugu yurt disinda da Research Assistant ya da Teaching Asistant olarak "calisiyor". Savunacaksaniz sadece kendi hakkiniz savunun, baskalarinin hakkina laf atmayin.

Sent from my SM-N920T using Tapatalk

Neden zorumuza gitsin? Öğrenci olmak ayrı şeydir çalışmak ayrı şeydir. Sadece çalışmadan çalışıyor gibi hak edinmelerini ben haklı bulmuyorum. RA ve TA olanlar kendi istekleriyle çalışıyorlar, MEB ve MEB bursunun bu çalışma ile alakası yok.
 

finduilas

Profesör
Neden zorumuza gitsin? Öğrenci olmak ayrı şeydir çalışmak ayrı şeydir. Sadece çalışmadan çalışıyor gibi hak edinmelerini ben haklı bulmuyorum. RA ve TA olanlar kendi istekleriyle çalışıyorlar, MEB ve MEB bursunun bu çalışma ile alakası yok.
Evet kendi istekleriyle calisiyorlar ve bunun karsiligini da aliyorlar. MEB bursuyla giden herkesin kadrosu mevcut, su ana kadar o kadronun hakki verilmiyordu, simdi en azindan calisma hakki veriliyor. Bu hakkin verilmesi de sizi hic ama hic ilgilendirmiyor. Sizin hakli bulup bulmaniz bir anlam ifade etmiyor yani. Daha once dedigim gibi, kendi isinize bakin.

Sent from my SM-N920T using Tapatalk
 

Mr December

Baş Editör
Evet kendi istekleriyle calisiyorlar ve bunun karsiligini da aliyorlar. MEB bursuyla giden herkesin kadrosu mevcut, su ana kadar o kadronun hakki verilmiyordu, simdi en azindan calisma hakki veriliyor. Bu hakkin verilmesi de sizi hic ama hic ilgilendirmiyor. Sizin hakli bulup bulmaniz bir anlam ifade etmiyor yani. Daha once dedigim gibi, kendi isinize bakin.

Sent from my SM-N920T using Tapatalk

Uslubunuza dikkat etmenizi öneririm. Forumda sokak ağzıyla konuşmuyoruz genelde.
 

edimvar

Öğrenci
Hocalarım tartışma değil amacımız inanın. Çözüm üretebilsek keşke. ister Meb olsun ister ÖYP olsun aynı amaca hizmet etmekte. Esas ve usullerin ortak sıkıntısı var. Bu platformda bu sıkıntılardan ortak olanı, özellikle yasalarca açıkca belirtilmeyen, yurtiçinde başka üniversitede eğitimini alırken görevini de yapan Araştırma görevlilerin zorunlu hizmetin varlığı. Açıkca yasaya aykırı. Ancak, bir şekilde kılıfını giydirdiler. Ve biz bu kılıfı çıkarmamız gerek. Emir hocam ilgilenmektedir bu durumla. Hocam inşallah güzel haberleri alırız hep beraber.
 

finduilas

Profesör
biraz sakin oll hocam. ringte değiliz
Hocam yetti artik. Allahaskina bir konuyu okuyun, burda tartisilanlarla bursiyerlerin kademe/derece ilerlemesinin ne alakasi var? Hocamiz demis ki "Biz MEB bursiyerleri gibi degiliz, maas karsiligi calisiyoruz." Evet tamamen hakli, bu yuzden bizim senetli olmamiz dogal, OYPlilerinki hukuksuz. Buna kimsenin itirazi yok zaten. Ama gelen cevaba bakin, "Mebliler de calismadigi halde calismis sayiliyor." Yani? Konuyla ne alakasi var? Calismis sayiliyorlar o zaman senetleri iptal olsun mu dendi? 35. madde ile ne alakasi var bunun? Tamamen alakasiz, sadece bursiyerlere duyulan onyargiyla yazilmis bir cumle. Ben de buna itiraz ediyorum. Bursiyerler olarak hepimizin kadrosu var Turkiye'de ama hicbirimiz o kadrolarin haklarini alamiyoruz. Simdi en azindan yurt disinda gecirdigimiz 6-7 sene kayip olmamis olacak. Bu bile yeterli degilken alakasiz bir konuda alakasiz bir sekilde itiraz edilmesi ne kadar dogru, ne kadar hos? Arkadas MEB bursiyerlerine saldiriyor, benim kendimi savunurken uslubum mu sorun oluyor? Madem oyle, konuya geri donelim o zaman. OYPlilerden calismalari karsiligi aldiklari maaslarin geri istenmesi cok sacma ve hukuksuz bir uygulama, umarim en kisa zamanda cozulur, bir zamanlar var olan YOK yasa tasarisindaki gibi sadece odenekleri kapsayacak sekilde degistirilir uygulama.

Sent from my SM-N920T using Tapatalk
 

kertos

Öğrenci
dil puanı nedeniyle ilişik kesilmesine ilişkin yürütme durdurma kararı

Mahkeme Kararı: ..............ÖYP kapsamında araştırma görevlisi olarak atananların göreviyle ilişiğinin kesilmesi hususunun ise Usul ve Esaslar ile düzenlenebilecek konular kapsamında bulunmadığı anlaşılmaktadır....Bu durumda, ÖYP kapsamında araştırma görevlisi olarak atananların görevlerine son verilmesi konusunun Usul ve Esaslar ile düzenlenmesi mümkün olmadığından,..........

Karar ektedir.



[email protected]

Bir karar da dil puanıyla ilgili.
 

kertos

Öğrenci
hocam bunun anlamı tam olarak nedir? ÖYP esas ve usullerinin geçerli bir neden olamayacağı mı? mesela bugün ortaya çıkan yeni esas ve usullerde, tez döneminde geri çağrılma olayı da bunu kapsar mı?
usul ve esas ile işten çıkarma olmaz diyor. geçerli bir neden değildir. benim de anladığım budur. tez dönemi ile ilgili herhangi bi şey bilmiyorum.
 

edimvar

Öğrenci
Emir hocam, bu son gelişmelerden sonra, sizden iyi ön haberler bekliyoruz. Artık, bu girişimin önemi daha da büyüdü ÖYP li arkadaşlar için.
 
A

Akademik Forum

Guest
merhabalar, alttaki kararın sonucunu yorumlayacak hukukçu var mı acaba?

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28.12.2010
NUMARASI : 2010/489-2010/547

Taraflar arasındaki “ alacak ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Sivas 1.Asliye
Hukuk Mahkemesince, davanın reddine dair verilen 26.03.2009 gün ve 2008/183 E. – 2009/139 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 14.12.2009 gün ve 2009/10646-11750 E. K.sayılı ilamı ile;
(…Davacı vekili dava dilekçesinde davalının Üniversitenin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi araştırma görevlisiyken doktora eğitimi yapmak üzere 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasasının 35. maddesi uyarınca İstanbul Üniversitesine kadro tahsisi yapılarak atandığını, bu sırada davalılardan taahhüt ve kefalet senedi alındığını, ancak davalının eğitimini tamamladıktan sonra üniversitedeki görevine başladıktan sonra 29.08.2007 tarihinde istifa ederek mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacı üniversite tarafından yüklenme senedi hükümleri gereğince hesaplanan tazminatı ödemesi istenilmesine rağmen davalının bunu ödemediğini, 92.377,20 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davalının çalışmasının karşılığı olan maaşı aldığı, başkaca bir ödeme almadığı, maaş ödemelerinin taahhütname kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere özellikle davalı tarafından verilen taahhütnamenin öğrenimi bitirdikten sonraki halle ilgili 9. maddesinde, tayin edilen görevlerde mazeretsiz ve izinsiz işin bırakılması halinde uygulanacak madde aynı taahhüdün 12. maddesi uygulanacak olup, 12. maddesinde ise öğrenim sırasında yapılmış olan “tüm masraflar ve ödemeleri %50 fazlası ile birlikte ödeyeceği” taahhüt edilmiştir. Buna göre ödemeler içerisinde maaşlar da bulunmaktadır. Davalı, sözü edilen bu yüklenme senedinin hata, hile veya zorla kendisine imza ettirildiğini ileri sürmemiştir. Davalının serbest iradesi ile davacı üniversiteye böyle bir taahhütname (yüklenme senedi) vermesini yasaklayan yasal bir düzenleme olmadığı gibi, doktora eğitimi yapması için kendi iradesi dışında da gönderilmiş değildir. O halde bu taahhütname davalıyı bağlar niteliktedir. Davada davacı kurum, taahhüt kapsamında yapılan harcamaların tahsilini istemekte, bunun dışında bir istemi bulunmamaktadır. Ortada davalı tarafından verilen taahhüdü geçersiz kılan bir durum da söz konusu olmadığına göre, mahkemece, taahhütname kapsamı doğrultusunda işlem yapılması ve istenen tazminatın bu doğrultuda hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir…)
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, doktora eğitiminin tamamlanmasına karşın mecburi hizmetin tamamlanmamasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü vekili temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda açıklanan gerekçeyle bozulmuştur.
Yerel mahkemece önceki kararda ısrar edilmiş; hükmü, davacı vekili temyize getirmiştir.
Uyuşmazlık; davalıya yapılan maaş ödemesinin, imzaladığı Sivas ..Noterliği’nin 10.12.1999 tarih ve 36228 Yevmiye No’lu taahhütname kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 35. maddesine göre; Yükseköğretim Kurulunca, öğretim elemanı yetiştirilmesi amacıyla üniversitelerin araştırma görevlisi kadroları, araştırma veya doktora çalışmaları yaptırmak üzere başka bir üniversiteye geçici olarak tahsis edilebilir. Eğitimin sonunda, kadroları ile birlikte kendi üniversitelerine geri dönen bu kişiler, genel hükümlere göre bağlı oldukları yükseköğretim kurumlarında mecburi hizmetlerini yerine getirmek zorundadırlar. Özel kanunlarla getirilen mecburi hizmet çalışmaları istisna olmak üzere, bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlere, yükseköğretim kurumlarında görev verilmez.
Yükümlü bulundukları mecburi hizmetini bitirmeden görevlerinden ayrılanlar, yine aynı Kanunun geçici 53. maddesine göre, imzaladıkları yüklenme senedine göre bağlı oldukları üniversiteye ödemede bulunurlar.
Yasal durum bu iken, temyiz incelemesi aşamasında 25.02.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar ve Genel Yasa Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un geçici 4. maddesinin 3. bendi ile;
“Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, 2547 sayılı Kanunun geçici 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen durumda olup, aynı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca yurtiçinde görevlendirilenlerden geçici 53 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen sürede borçlarını ödemek için başvurmayanlar ile söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar geçen süre içerisinde anılan düzenlemede belirtilen nedenlerle haklarında borç takibi yapılanların veya yapılması gerekenlerin, kendilerine Türk Lirası olarak yapılmış olan her türlü masrafa ilişkin borç tutarlarının, bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üç ay içerisinde borçlu oldukları idarelere başvurmaları halinde, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın yeniden hesaplanacağı ve başvuru süresi içerisinde tahsilat işleminin durdurulacağı, yapılacak hesaplamada, bu kişilerin hizmetleri karşılığında aldıkları yurt içi maaşları ve buna yönelik cezai şartın talep edilmeyeceği, bunlar haricinde Türk Lirası olarak yapılmış olan her türlü masraf tutarına, sarf tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için 01/01/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilan edilen kanuni faizin işletilerek hesaplama yapılacağı, bu kişiler hakkında da bu maddenin ikinci fıkrasının uygulanacağı”
Hükmü getirilmiştir.
Bu nedenle Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmede diğer hususlar incelenmeksizin öncelikle, 6111 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesinin 3.bendi ile getirilen bu yeni düzenlemenin eldeki uyuşmazlığa etkisi üzerinde durulmuştur.
Hemen belirtmelidir ki, eldeki uyuşmazlık davalıya yapılan maaş ödemesinin yüklenme senedi kapsamında iade edilecek kalemlere dahil olup olmadığına ilişkindir.
Yukarıya aynen alınan 6111 sayılı Kanun’un geçici 4. maddesinin 3. bendinde, yüklenme senediyle borç altına girenlere, borçlarının ödenmesi konusunda yasal bir olanak getirilmiş ve borçlu oldukları idarelere başvurmaları halinde, borçlarının, imzaladıkları yüklenme senedi ile muteber imzalı müteselsil kefalet senedi hükümleri dikkate alınmaksızın ve ilgililere ödeme yapma sonucunu doğurmaksızın yeniden hesaplanacağı belirtilmiştir.
Ardından da, başvuru süresi içerisinde tahsilat işleminin durdurulacağına işaret edildikten sonra eldeki uyuşmazlığı da etkileyecek şekilde “yapılacak hesaplamada, bu kişilerin hizmetleri karşılığında aldıkları yurt içi maaşları ve buna yönelik cezai şartın” talep edilmeyeceği açıkça hükme bağlanmıştır.
Hariç tutulan bu kalemler dışındaki Türk Lirası olarak yapılmış olan her türlü masraf tutarına, sarf tarihinden bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen süre için 01/01/2006 tarihinden geçerli olmak üzere tespit ve ilan edilen kanuni faizin işletilerek hesaplama yapılacağı da ifade edilmiştir.
Hal böyle olunca, davalı ve aynı durumdakilerin borçlarının tasfiyesine ilişkin bu yasal düzenlemenin eldeki uyuşmazlık yönünden mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sonuçta mahkemece, öncelikle anılan yasa ile getirilen bu olanaktan yararlanma konusunda davalının davacı idareye yine bu kanun kapsamında yaptığı bir başvurunun olup olmadığı araştırılmalı; ardından açıklanan kanun hükmü de değerlendirilerek somut uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmelidir.
O halde, yerel mahkemece anılan yasal düzenleme konusunda irdeleme yapılıp, karar verilmek üzere ve bu değişik gerekçeyle direnme kararının bozulması gerekir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen değişik nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, yasal değişikliğin değerlendirilmesine dayanan bozma nedeni karşısında esasa ilişkin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, 15.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

kuazimodo

Öğrenci
Geçtiğimiz haftalarda, ÖYP yönetmeliğinde ÖYP'lilerin çok ciddi şekilde mağdur olmasına yol açacak bir değişiklik yapılmıştı. Değişikliğin ne gibi mağduriyetlere yol açabileceğini eğitim sen bir basın açıklamasıyla duyurmuştu: YÖK Binlerce ÖYP?liyi Mağdur Etmenin Peşinde! YÖK Kararını Süratle Yargıya Taşıyacağız! | Eğitim Sen

Nitekim bu gün itibariyle değişkliğin yürütmesinin durdurulması içi dava açılmış ve önümüzdeki hafta da konu meclis gündemine taşınacakmış: ÖYP Usul ve Esaslarındaki Değişikliğe Dava Açtık | Eğitim Sen

Umarım olumlu bir sonuç alınır ve çok can yakacak bu uygulamadan bir an evvel vazgeçilir.
 

dejavu1

Öğrenci
Merhabalar. Yüksek lisanstaki üçüncü senemin sonunda başarısızlık dolayısıyla ÖYP'den ilişiğim kesildi. İki gün önce üniversiteden elime bir kağıt ulaştı ve 1 ay içinde kefalet seneti uyarınca ödeme yapmam gerektiği,aksi takdirde icra ve iflas kanunu hükümlerine göre işlem yapılacağı yazıyor. Üniversiteyle görüştüm ve taksitlendirme yapabileceklerini ancak bunun Sayıştay ve şu an hatırlamadığım bir kuruma gönderilip onayının beklenmesi gerektiğini söylediler. Azami beş yıl olan taksitlendirme hakkımı kullanabileceğimi söyleyip bir ödeme çizelgesi oluşturdular ve mail olarak gönderdiler. Taahhütnamenin bazı ağır şartlar içereceğini belirttiler(Ödemenin bir kez aksatılması durumunda başa döneceği gibi). Diğer şansım ise bankadan kredi çekip yıllara böldürerek ödemeyi bankaya yapmam gibi duruyor. Forumdan anladığım kadarıyla artık davalar aleyhimize sonuçlanıyor ne yazık ki. Bu durumda ne önerirsiniz? Eğer taksitlendirme seçeneğini kabul edersem nelere dikkat etmem lazım. Teşekkürler.
 
Son düzenleme:
S

son_kullanıcı

Guest
üç sene için ne kadar lira ödemenizi istediler? o hesabı neye göre yapmışlar?

Taksitlendirme konusunda benim bildiğim borcunuzu ödemeyi bitirmeden başka bir üniversitede akademik personel olarak çalışamıyorsunuz. Eğer yüksek lisansı bitirip doktoraya devam etmeyi düşünüyorsanız aklınızda bulunsun.
 
A

Akademik Forum

Guest
Arkadaşlar
şu anda 35. madde ile görev yaptığım üniversitede doktoramı 2 yada 3 ay sonra bitiriyorum. Ancak kamuya mühendis olarak geçmeyi düşünüyorum. Bu nedenle atamamın yapılmasını talep eden kamu kurumu üniversiteye muvafakat için yazsa (eş durumu nedeniyle çünkü eşimin yanına gelmek istiyorum) üniversite ile birlikte YÖK'te okey diyebilir mi...
Diyebilir mi dedim çünkü sorum şu= doktoramı bitirmeden kamuya böyle bir geçiş olabilir mi yoksa illaki doktoranın bitmesi mi gerekiyor...Üniversite eş durumu nedeniyle muvafakatı verecek gibi...
 
Üst