Kulaklar telefonda, gözler postacıyı arıyor sokağın başında...
Arkadaşlar, ofis, sekreter falan yok. Odanızı büyük ihtimalle diğer öğretim görevlileri ile paylaşırsınız.
Subay falan da olmuyoruz. Verilen rütbe tamamen tasnif için. Örneğin bir törende nerede duracağımızı, tesislerde hiyerarşinin neresinde olacağımızı bilmemiz için.
Üniforma o kadar kolay giyilecek bir şey değil. O şerefli üniformayı giyebilmek için ter ve kan akıtmanız lazım. Bahsettiğimiz, Cengiz TOPEL'in, Musa ÖZALKAN'ın, Oğuz Kaan USTA'nın, Bülent ALBAYRAK'ın, Furkan YAVAŞ'ın üniforması. Kan ve ter gerek...
Çalışma şartları herkes için aynı ancak göreceğiniz muamele biraz da kişiliğiniz ile ilgili. Bir sivil üniversiteden farklı bir ortam ve çalışma disiplini olacak, buna şimdiden hazır olmak gerek. Tek beklenen uzmanı olduğumuz alanda her biri bir "şehit adayı" olan gençlere doğru ve etkin bilgi aktarabilmek.
İlgili olduğumuz üç yasa var. Açınız, inceleyiniz.
Heyecana mahal yok. O kadar da uzun sürmeyecek.
Hayırlı olsun.