Arkadaşlar herkese merhaba,
Ben de bu zımbırtıdan dolayı mağdur olanlardan biriyim. Hatta bu benim ikinci mağduriyetim. İlkinde de eşdeğerlik tablosunu değiştirdiklerinde mağdur olmuştum. O zaman da benden bir adım önce sınava girip 4,5 alanlar sınavı geçmiş; ben 5 ile kalmıştım. Hala da uğraşıyorum. Bu son haber de tuz biber oldu. Ben şu anda mağdur olmuş herkesi anlıyorum. İnanın bana laf olsun diye yazmıyorum bunları. Çünkü benzer şeyleri yaşadım. Dün aşırı derecede sinirlendim, etmediğim küfür kalmadı. Ama bir şeyi çözmüyor ne yazık ki serzenişte bulunmak.
Buraya bakıyorum. Kimseyi suçlamıyorum bunun için, yanlış anlaşılmasın ama ne yazık ki hemen herkes kendisini düşünüyor. 14 Şubat'ta başvurdum kabul olacak mı diyenler var, kabul olacaksa ne olacak? Sen kendini kurtaracaksın, geride kalanlar ne olacak? Lütfen daha geniş ölçekli bakalım duruma. Ne geldiyse başımıza kendimizi düşünmekten geldi zaten.
Ben ÖYP ile yerleşme bekleyenlerdenim. Tam bir yıl sürem var. 2015 Şubat'ına kadar 65'i geçemezsem atacaklar okuldan. İnanın umurumda da değil. Simit de satarım, çaycılık da yaparım. Yaptım da zaten. Gocunulacak bir şey değil bu. Ama ne düzelecek? Ben o İngilizce'yi bir şekilde geçmiş pek çok alandaşımdan daha hakimim ben alanıma. Bunu kendimi ön plana çıkarmak için değil, sistemin bozukluğunu göstermek için söylüyorum. Eminim ki içinizde benim gibi olan bir sürü arkadaşım vardır. Ama ne fayda? Sistem sizin bilginizden, alanınıza olan hakimiyetinizden başka her şeyi dikkate alıyor. Ales diye saçma sapan bir sınava sokuyorlar sizi. Allah aşkınıza, hemen hepimiz 90'ı geçmişizdir Ales'ten değil mi? Peki bu Ales neyi ölçüyor yahu? Hiçbir şeyi...
Demem o ki, şöyle bir durum var, aşikar: Bu sistem bozuk. Düzelir mi? Bilmiyorum. Çünkü tepedeki adamlar bozuk. Bizim yapmamız gereken birlik olmak. Sesimizin daha gür çıkması. Ben en başta (önceki mesajlarıma bakanlar görebilir) bir sebepten ötürü yine buralarda bir şeyler yazmış, gerekirse istifa eder, sokağa dökülürüm demiştim. Yine söylüyorum. Ayın 15'inde alacağım maaşı almayayım. Olsun. Ama bir şeyler düzelsin. Bu anlamda VAHDET hocam ve diğer arkadaşlar da ellerinden geleni yapıyor. Onların üstüne gideceğimize biraz destek olalım. Yapıcı olalım. Çözüm odaklı olalım. Sadece kendimizi değil, hepimizi düşünelim. Ben devam edeceğim de falanca okuldaki X arkadaşım mağdur olacaksa, ne faydası var benim devam etmemin...
Lafı çok uzattım arkadaşlar biliyorum. Hepiniz gibi ben de çok doluyum. Ama Vahdet hocamın da dediği gibi, öfkeye kalkan zararla oturur. Adamlar ellerinden geleni yapıyorlar. Biz de destek olalım. Dilekçe, mail vs.. Gerekirse protesto, gösteri, yürüyüş... Biz yandık, başka arkadaşlar yanmasın...
Hepinize Allah sabır versin.
Büyük yazar Jose Saramago'nun çok sevdiğim bir cümlesi vardır. Der ki: "Umut tuz gibidir, karnınızı doyurmaz ama ekmeğe tat verir."