YÖK Başkanlığının Üniversitelere Kadro Verme Yetkisi Kaldırıldı...

htaysi

Öğrenci
Gelecek yıla dair kadro cetvelleri 9 Ocak 2019 Tarihine kadar düzenlenip onaya sunulması gerektiği için, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı tüm kamu kurumlarına (Üniversiteler dahil) yazı göndererek 2 nolu CB kararnamesi kapsamında yer alan tüm kurumların kadro ve pozisyon cetvellerinin en geç 9 Aralık 2018 tarihine kadar gönderilmesini istemiş.

Bunun anlamı şudur 9 Aralık tarihinden önce üniversiteler Norm Kadro Çalışmasını bitirmek durumundalar.


Ekli dosyayı görüntüle 6037

Hocam sizce 9 Aralığı da bekledikten sonra neyi bekleyeceğiz? Mutlaka yeni bir şey bekliyorum, o hale soktular bizi.
 

agoodperson

Öğrenci
(1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihte bir bölüm, anabilim/anasanat dalı veya meslek yüksekokulu programındaki norm kadro fazlası öğretim elemanları bulundukları kadrolarda görev yapmaya devam eder. Boş ve saklı öğretim elemanı kadroları ise rektörlüğe aktarılır.

(2) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce ilan edilen öğretim elemanı kadrolarına atama işlemleri bu Yönetmelik hükümleri dikkate alınmadan yürürlükteki mevzuat hükümleri uyarınca sonuçlandırılır. Bu kadrolara atananlar norm kadro fazlası oluşturması durumunda dahi bulundukları kadrolarda görev yapmaya devam ederler.

Haklısınız hocam. Sanırım ben hızlı bir şekilde yazdığım için net ifade edemedim. Elbette yönetmelik bu şekilde, fakat ilerde bir değişiklikle bunu da yaparlarsa şaşırmayız diyor hocalar. Bu bir düşünceden ibaret. Fakat son yıllarda yaşananları göz önüne alınca çok da imkansız gelmiyor bana.

Buradan sonrasını sizin mesajınızdan bağımsız yazıyorum.

Burada benim net olarak verebileceğim örnek ve bir önceki mesajıma yapabileceğim ek şu: Bizim bölümde 25 öğretim üyesi var. Araştırma görevlisi sayısı ise 1. Fakat lisans, yl ve dr programlarıyla 1000'in üzerinde öğrencisi var ve hocalar yetişemiyorlar. Bu durum rektöre defalarca söylendi. 5 yıldır araştırma görevlisi kadrosu verilmiyor. Yapılan norm kadro hesabına göre bizde şu an öğretim üyesi fazlası görünüyormuş. Bölümdekilere bir süre yükselme kadrolarından umudunuzu kesin denmiş. Dışarıdan yeni bir öğretim üyesi alınabilme ihtimali zaten hiç konuşulmuyor. Hal böyle olunca, araştırma görevlisi kadrosu verilme ihtimalini de neredeyse imkansız görüyorlar.

Bununla birlikte, bunlar elbette kanun değil. Duyduğum, akademik ortamlarda konuşulan şeyler. Rektörler bile net bir şey bilmiyor. Benim anladığım kimse kimseyle ters düşmek istemiyor. Norm kadro sayıları asgari rakamlar üzerinden belirlenirse hiç şaşırmam.

Kabul etmesi en başta benim için zor. Benim gençliğim, hayatım gitti bu iş için. Lakin kabul edelim yahut etmeyelim. Artık akademide yer edinmek her zamankinden çok daha zor olacak. Hatta ufak tefek torpilim var diye sevinenler için bile bu böyle olacak bence. Rektör yahut rektör yardımcısını tanımadan kadro falan alabileceklerini düşünmüyorum. Rektöre yakın olan hocaları tanıyan, aylardır peşinden koşanlar var. Hala öylece bekliyorlar. Beklesinler, beter olsunlar.
 

Xxxabze

Öğrenci
Haklısınız hocam. Sanırım ben hızlı bir şekilde yazdığım için net ifade edemedim. Elbette yönetmelik bu şekilde, fakat ilerde bir değişiklikle bunu da yaparlarsa şaşırmayız diyor hocalar. Bu bir düşünceden ibaret. Fakat son yıllarda yaşananları göz önüne alınca çok da imkansız gelmiyor bana.

Buradan sonrasını sizin mesajınızdan bağımsız yazıyorum.

Burada benim net olarak verebileceğim örnek ve bir önceki mesajıma yapabileceğim ek şu: Bizim bölümde 25 öğretim üyesi var. Araştırma görevlisi sayısı ise 1. Fakat lisans, yl ve dr programlarıyla 1000'in üzerinde öğrencisi var ve hocalar yetişemiyorlar. Bu durum rektöre defalarca söylendi. 5 yıldır araştırma görevlisi kadrosu verilmiyor. Yapılan norm kadro hesabına göre bizde şu an öğretim üyesi fazlası görünüyormuş. Bölümdekilere bir süre yükselme kadrolarından umudunuzu kesin denmiş. Dışarıdan yeni bir öğretim üyesi alınabilme ihtimali zaten hiç konuşulmuyor. Hal böyle olunca, araştırma görevlisi kadrosu verilme ihtimalini de neredeyse imkansız görüyorlar.

Bununla birlikte, bunlar elbette kanun değil. Duyduğum, akademik ortamlarda konuşulan şeyler. Rektörler bile net bir şey bilmiyor. Benim anladığım kimse kimseyle ters düşmek istemiyor. Norm kadro sayıları asgari rakamlar üzerinden belirlenirse hiç şaşırmam.

Kabul etmesi en başta benim için zor. Benim gençliğim, hayatım gitti bu iş için. Lakin kabul edelim yahut etmeyelim. Artık akademide yer edinmek her zamankinden çok daha zor olacak. Hatta ufak tefek torpilim var diye sevinenler için bile bu böyle olacak bence. Rektör yahut rektör yardımcısını tanımadan kadro falan alabileceklerini düşünmüyorum. Rektöre yakın olan hocaları tanıyan, aylardır peşinden koşanlar var. Hala öylece bekliyorlar. Beklesinler, beter olsunlar.
Araştırma görevlisi kadrosu norm kadroya dahil mi değil mi? Bunu bir netleştirmek lazım evvela. Ben dahil değil diye biliyorum. O anlamda üniversitelere verilmiş bir serbesti var şu yönetmelikte.
 

agoodperson

Öğrenci
Araştırma görevlisi kadrosu norm kadroya dahil mi değil mi? Bunu bir netleştirmek lazım evvela. Ben dahil değil diye biliyorum. O anlamda üniversitelere verilmiş bir serbesti var şu yönetmelikte.

Hocam dolaylı olarak şöyle etkili. Araştırma görevlileri hala o bölüm için yetiştirilecek elemanlar diye düşünülüyor. Bu bir yerde yazıyor mu bilmem fakat genel kanı bu şekilde. Bir kurumda kadro fazlası varsa mantıken yeni yetişecek elemana ihtiyaç duyulmaz dolayısıyla da araştırma görevlisi kadrosu verilmez diye düşünüyorum. Bunlar elbette tahmin.
 

kamajikaciya

Öğrenci
önceden rektörler bir şekilde kadro fazlası alabiliyorlardı YÖK'ten. çünkü sabit ve herkes tarafından bilinen kadro sayıları yoktu. artık var.

vs vs vs vs

Evet ancak hala daha fazladan kadro alabiliyorlar.

b) Norm dışı kadro: Bu Yönetmelik çerçevesinde belirlenen norm kadro sayısı dışında kalan ve ilgili yükseköğretim kurumunun ihtiyacı olduğunu gerekçeli olarak belirttiği öğretim elemanı kadrosunu,

(3) Yükseköğretim kurumlarında norm kadroların yeterli olmaması halinde norm dışı kadro talebi, ilgili anabilim/anasanat dalı ve/veya bölüm kurulunun uygun görüşü, ilgili birim ve üniversite yönetim kurulunun gerekçeli kararı ile Yükseköğretim Kuruluna iletilir. Bu talep, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı, ileri düzey araştırma ve geliştirme faaliyetleri, doktora programlarından mezun sayısı, üniversitenin eğitim ve öğretim dışında yürüttüğü hizmetler dikkate alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından karara bağlanır.

Kısaca eskiye göre değişen bir şey yok.
 

Ph.D.

Öğrenci
Akademik sistemin içine nasıl edilir YÖK bunu çok güzel bir şekilde kanıtlamış oldu. Dünyanın hangi ülkesinde insanlar 6-7 ay boyunca Öğretim Elemanı kadrolarının çıkmasını bekler? Ondan sonra biz bilimde gelişemiyoruz demeyeceksin, rezaletin ve kepazeliğin son noktası.
 

eekoparan

Öğrenci
[MENTION=103373]yasarayanoglu[/MENTION] hocam, agoodperson hocamızın aldığı duyumlar ve çizdiği -malesef- olumsuz tabloyla ilgili bir görüşünüz var mı acaba? Goodperson hocamla kişisel bir durum olarak algılanmasın lütfen, Yaşar hoca sürecin başından beri umutlu bakan gerçekçi konuşan biri olduğu için belki yine yüreklere su serper düşüncesiyle soruyorum.
 

selam5454

Öğrenci
merabalar.. bir akademisyen ile görüştüm..çok hoca ihtiyacı var dedi.. inşaallah aralık ayı sonunda alımlar yapılır dedi.. çünki genelde biz hep aralık sonu alıp yapıyoruz diye ilave etti
 

ogulhero06

Öğrenci
Sayın hocalarım, daha önce ilan edilip iptal yada devam şeklinde yayınlanan ilanlarla alakalı birçok açıklama geliyor. İlanlara bakarsanız sayılar 3 yada 4e düşmüş onlarda genelde tıp fakültesi. Gayri resmi olarak tıp fakültelerinin norm yönetmeliğinden muaf tutulduğu söylenmekte. yani yök izin veriyor. Birçok üniversitenin birçok bölümü mevcut norm yönetmeliğe göre norm fazlası öğretim üyesiyle dolu. Kısaca alınan ve uygulanan kararlar şu şekilde bir bölümde kaç anabilim dalı varsa 2 katı öğr üyesi olabilir. bölümde tek anabilim dalı yani bölüm bazlı eğitim varsa maksimum 6 öğr üyesi olabilir. son olarak bölümde 2/3 oranında aynı ünvandan öğr üyesi olabilir. özeti öğrenci sayısına bakılmadan yapılan bu saçmalıktan dolayı 1000e yakın öğrencili 3 anabilim dalı olan bir bilgisayar müh. bölümü 6 öğr üyesiyle çağdaş ve kaliteli eğitim (!) verecekmiş. bu bölümde en yaşlısı 50 yaşında öğr üyesi olduğu içinde bu öğretim üyesi emekli olana kadar yani 17 yıl başka kimse bölüme alınmayacakmış. Üstüne yıllar önce o bölüme girip kimseler yokken bölümün bütün işlerini yapan birçok araştırma görevlisi doktoralarını bitirip bekleyecekmiş. Peki bu kişileri alırken şartlar bumuydu yada böylemiydi nasıl adalet sağlanacak. Yani bir yönetmelik yada yasa geçmişe yönelik nasıl uygulanır, uluslararası hukukta yeri yada örneği varmıdır acaba. Bir yönetmelik çıkarılıp yayınlandığında yürürlüğe girer diyerek 1 gün önce çıkan ilanlar geçerli 1 gün sonrakiler geçersiz demek nasıl bir iştir. Yönetmelik 1 ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girer ve bu tarihten sonra sisteme dahil olacakları kapsar demek gerekmezmi adaletle davranılacaksa. Bu şartları bilerek isteyen akademiye girer isteyen girmez. gerçekten merak ediyorum kimler nasıl hazırlıyor bu yönetmelikleri. Birkaç büyük üniversiteyi düşünerek yada göz önüne alarak orada yetişen öğr üyelerinin anadoludaki üniversitelere gitmesini sağlamak amaçlı hazırlandıgını sandığım ama hazırlanırken gidilmesi istenen anadolu üniversitelerindeki 3-5 kişiyi bile norm fazlası yapan, hatta hazırlayanların yökteki görevleri bittiğinde bile kendi üniversitelerine döndüklerinde kendilerininde norm fazlası olduklarını öğreneceklerini düşündüğüm, mebde norm var üniversitelerde de olsun dedikleri ama mebde atama eşdurumu olup üniversitelerde olmadığını bilmeyenlerin bizlere hediye ettiği yönetmelik vatana millete hayırlı olsun.
 

agoodperson

Öğrenci
Sayın hocalarım, daha önce ilan edilip iptal yada devam şeklinde yayınlanan ilanlarla alakalı birçok açıklama geliyor. İlanlara bakarsanız sayılar 3 yada 4e düşmüş onlarda genelde tıp fakültesi. Gayri resmi olarak tıp fakültelerinin norm yönetmeliğinden muaf tutulduğu söylenmekte. yani yök izin veriyor. Birçok üniversitenin birçok bölümü mevcut norm yönetmeliğe göre norm fazlası öğretim üyesiyle dolu. Kısaca alınan ve uygulanan kararlar şu şekilde bir bölümde kaç anabilim dalı varsa 2 katı öğr üyesi olabilir. bölümde tek anabilim dalı yani bölüm bazlı eğitim varsa maksimum 6 öğr üyesi olabilir. son olarak bölümde 2/3 oranında aynı ünvandan öğr üyesi olabilir. özeti öğrenci sayısına bakılmadan yapılan bu saçmalıktan dolayı 1000e yakın öğrencili 3 anabilim dalı olan bir bilgisayar müh. bölümü 6 öğr üyesiyle çağdaş ve kaliteli eğitim (!) verecekmiş. bu bölümde en yaşlısı 50 yaşında öğr üyesi olduğu içinde bu öğretim üyesi emekli olana kadar yani 17 yıl başka kimse bölüme alınmayacakmış. Üstüne yıllar önce o bölüme girip kimseler yokken bölümün bütün işlerini yapan birçok araştırma görevlisi doktoralarını bitirip bekleyecekmiş. Peki bu kişileri alırken şartlar bumuydu yada böylemiydi nasıl adalet sağlanacak. Yani bir yönetmelik yada yasa geçmişe yönelik nasıl uygulanır, uluslararası hukukta yeri yada örneği varmıdır acaba. Bir yönetmelik çıkarılıp yayınlandığında yürürlüğe girer diyerek 1 gün önce çıkan ilanlar geçerli 1 gün sonrakiler geçersiz demek nasıl bir iştir. Yönetmelik 1 ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girer ve bu tarihten sonra sisteme dahil olacakları kapsar demek gerekmezmi adaletle davranılacaksa. Bu şartları bilerek isteyen akademiye girer isteyen girmez. gerçekten merak ediyorum kimler nasıl hazırlıyor bu yönetmelikleri. Birkaç büyük üniversiteyi düşünerek yada göz önüne alarak orada yetişen öğr üyelerinin anadoludaki üniversitelere gitmesini sağlamak amaçlı hazırlandıgını sandığım ama hazırlanırken gidilmesi istenen anadolu üniversitelerindeki 3-5 kişiyi bile norm fazlası yapan, hatta hazırlayanların yökteki görevleri bittiğinde bile kendi üniversitelerine döndüklerinde kendilerininde norm fazlası olduklarını öğreneceklerini düşündüğüm, mebde norm var üniversitelerde de olsun dedikleri ama mebde atama eşdurumu olup üniversitelerde olmadığını bilmeyenlerin bizlere hediye ettiği yönetmelik vatana millete hayırlı olsun.

Çok güzel özetlemişsiniz. Yazdıklarınızla son birkaç haftadır duyduklarım ciddi oranda örtüşüyor. Bu kadarı tesadüf olamaz. Durum pek iç açıcı görünmüyor maalesef.
 
Arkadaşlar haklı isyanlarınıza kesinlikle katılıyorum, bütün bu aksaklıkların ve liyakatsiz işlemlerin tek sebebi rektörlerin siyaseten atanması, üniversitelerin siyasete alet olup özerkliğini yitirmesiyle ilgili. Bilim siyaset ile idare edilmez, edilirse öğrenci bile tetişmez, bırakın atamaları, 17 yıldır akademideyim, böyle bir düzensizlik, sistemsizlik hatta emek hırsızlığı sayılabilecek umursamaz yönetimler anlayışı görmedim. Üretemez bu sistem, kesin ve net....
 
F

FiltreKahve

Guest
işci

Uzun süredir neredeyse 20. sayfadan itibaren forumu takip ediyordum ama bırakıyorum artık, 50 yaşına gelmiş eski kafalarla tarih ögrenmeye devam etsinler akademikler ve YOK sagolsun.
 

yasarayanoglu

Yardımcı Editör
Hocam sizce 9 Aralığı da bekledikten sonra neyi bekleyeceğiz? Mutlaka yeni bir şey bekliyorum, o hale soktular bizi.

Hocam bir kafa karışıklığına sebebiyet vermesin öncelikle 9 Aralıkta kamu kurum ve kuruluşlarından istenen cetveller her yıl bir sonraki yıl için talep edilen kadroları içerir listeler önce onu belirteyim. Burada bu yılı bağlayan kısım ise üniversitelerin bu cetvelleri oluşturabilmesi için öncelikle norm kadro çalışmalarını bitirmiş olmalarının gerekliliğidir.

Diyorsanız ki 2018 yılının boş kalan kadrolarına atama yapılacak mı inanın bunu bırakın beni Rektörlerin dahi bildiğinden emin değilim açıkçası. Şuan bildiğimiz tek şey 9 Aralık 2018 tarihine kadar NORM KADRO CETVELLERİNİN hazırlanıp ilan edilmek durumunda olduğu..

@yasarayanoglu hocam, agoodperson hocamızın aldığı duyumlar ve çizdiği -malesef- olumsuz tabloyla ilgili bir görüşünüz var mı acaba? Goodperson hocamla kişisel bir durum olarak algılanmasın lütfen, Yaşar hoca sürecin başından beri umutlu bakan gerçekçi konuşan biri olduğu için belki yine yüreklere su serper düşüncesiyle soruyorum.

Burada benim net olarak verebileceğim örnek ve bir önceki mesajıma yapabileceğim ek şu: Bizim bölümde 25 öğretim üyesi var. Araştırma görevlisi sayısı ise 1. Fakat lisans, yl ve dr programlarıyla 1000'in üzerinde öğrencisi var ve hocalar yetişemiyorlar. Bu durum rektöre defalarca söylendi. 5 yıldır araştırma görevlisi kadrosu verilmiyor. Yapılan norm kadro hesabına göre bizde şu an öğretim üyesi fazlası görünüyormuş. Bölümdekilere bir süre yükselme kadrolarından umudunuzu kesin denmiş. Dışarıdan yeni bir öğretim üyesi alınabilme ihtimali zaten hiç konuşulmuyor. Hal böyle olunca, araştırma görevlisi kadrosu verilme ihtimalini de neredeyse imkansız görüyorlar.

Bununla birlikte, bunlar elbette kanun değil. Duyduğum, akademik ortamlarda konuşulan şeyler. Rektörler bile net bir şey bilmiyor. Benim anladığım kimse kimseyle ters düşmek istemiyor. Norm kadro sayıları asgari rakamlar üzerinden belirlenirse hiç şaşırmam.

Kabul etmesi en başta benim için zor. Benim gençliğim, hayatım gitti bu iş için. Lakin kabul edelim yahut etmeyelim. Artık akademide yer edinmek her zamankinden çok daha zor olacak. Hatta ufak tefek torpilim var diye sevinenler için bile bu böyle olacak bence. Rektör yahut rektör yardımcısını tanımadan kadro falan alabileceklerini düşünmüyorum. Rektöre yakın olan hocaları tanıyan, aylardır peşinden koşanlar var. Hala öylece bekliyorlar. Beklesinler, beter olsunlar.

Öncelikle şunu belirteyim ben yorum yaparken asla umutlarınızı korumanız yahut buradaki arkadaşlarımı dostlarımı meslektaşlarımı rahatlatmak için yazmıyorum. Elimden geldiğince akla mantığa yatkın ne şekilde olabileceğini sahip olduğum kısıtlı bilgi ve tecrübe ile yorumlamaya çalışıyorum..

Ar.Gör. kadroları konusunda daha önce de çeşitli kereler yazdım Öğretim Üyesi ile Araştırma Görevlisi her yönden birbirinden farklı kadrolardır ayrıca bildiğiniz gibi Ar.Gör. kadroları 50/d nedeniyle sürekli değil eğitim amaçlı kadrolar haline dönüştürüldü. Yani Öğretim Üyesi sayısı ile Araştırma Görevlisi sayısı birbirinden bağımsız norm kadro uygulaması da öyle. Yönetmelik zaten Araştırma Görevlisi norm uygulamasını diğerlerinden ayırarak üniversitelerin uhdesine bırakmış durumda. O nedenle kadrolar dolu Ar.Gör. alınmaz gibi bir çıkarım yapmak doğru değil.

Ancak burada çok daha farklı bir sorunun ortaya çıkmasına sebebiyet verecektir bu yönetmeliğin uygulaması. Bölümler Ar.Gör. alıp doktorası bittiğinde atama yapamayacak ise (Norm nedeniyle) bunca doktoralı insan tezini teslim eder etmez işsiz kalacak demektir..

Tüm bu olup bitene yorum olarak (tesadüftür ölüm yıl dönümünde) Ahmet Kaya'nın bir şarkısının sözleri geliyor sadece aklıma;
"Nereden Baksan Tutarsızlık, Nereden Baksan Ahmakça.."
 
Son düzenleme:
A

Akademikami

Guest
2 gün önce danışman hocamla konuştum o da yukarıda hocalarımızın yazdığına benzer şeyler söyledi. Bilgisi olmadığını ,neler olacağını beklediklerini norm çalışmasının yapıldıgını, büyük üniversitelerdeki hocaların Anadolu’daki üniversitelere kaldırılacağını kendilerinde (bu kısmı yanlış yazmak istemiyorum buna benzer bişey söyledi tam anlamadım )yükselme alamayınca başka üniversitelere gitme durumunun olduğunu söyledi norm kadroya göre.Hocalarda rahat değilmiş. Ayrıca ihtiyacın olduğunuda söyledi. Araş. Grv ile ilgili bir kaç soru sordum Yaşar hocamın dediği gibi ne kadar alım olacağı konusunda ayrı bir norm kadro çalışması ve değerlendirmesi olacağını söyledi araştırma görevlileri için. Bir arkadaşımla sohbet ederken kendisi ar göv. Yine anladığım kadarıyla sınavlara hocaların girmesinde zorunlu tutulmuş sanırım alım yapılmamasına bağlı olarak oluşan ihtiyaçtan burda baya bir huzursuzluk yarattı şeklinde birşeyler dedi.
 
A

Akdmkruya12

Guest
[MENTION=103373]yasarayanoglu[/MENTION] hocamızın forum da yardımcı editör olmasını kutluyorum, baş editörler doğru bir karar vermişler, hocamız sonuna kadar hak ediyordu. Arkadaşlar ilanlar, kaygılar, korkular ve ümitler için ARALIK ayını bekleyeceğimiz kesin gibi! Allah hepimizin gönlüne göre versin. İyi geceler.
 
Üst