YÖK Başkanlığının Üniversitelere Kadro Verme Yetkisi Kaldırıldı...

Genç Aday

Öğrenci
şahsi görüş olarak belirtmek isterim ki YDS olsun yökdil olsun bu iki sınavda puan almak İngilizce biliyor puan alamamak İngilizce bilmiyor anlamına gelmiyor. Hem YDS hem yökdil iki sınavda da yeterli puan almış olmama rağmen söylüyorum bunu bilgiyi ölçmediğini biliyoruz hepimiz
 

Ph.D.

Öğrenci
2. yönetmelik kesin çıkacak neyin şühpesindesiniz anlamış değilim. Ayrıca norm kadro yönetmeliğine en az 3 4 kere ek düzenleme gelir. Personel d.b bile anlamamıl yeni yönetmeliği yoruma çok açık bu durum kafamızı agrıtabilir diyolar.
Ayrıca ales yds puanıyla övünenden akademisyen falan olmaz ingilizce bilmek farklı bişey yds den puan almak farklı bişey. Dil ve alesi 90 üstü olup tornavida bile tutmayı bilmeyen ar.gör lerde gördük (teknik bölüm için konuşuyorum) dil ve alesi sınırda geçmiş olup gözü kapalı sistem tasarlayan kuran tulumla çalışan ar gör. de gördük. Akademide önemli olan kişinin uzmanlık alanındaki bilgisi ve alanındaki hakimiyetidir. Ydsden yüksek puan almak değil ingilizce bilmek akademisyenin evrenselleşmesi sağlar.

- - - Güncellendi - - -

Myo öğretim görevlisi alım şartlarının yükseltilmesi konusuna gelince myo larda önemli olan öğretim görevlilerinin yükselmesi doktoralı olması doç olması değil kendini alanında güncel tutması, piyasada ihtiyaç duyulan yeni bilgileri teknolojileri takip etmesi ve bu bilgiler doğrultusunda iş dünyasına ara teknik eleman yetiştirmektir. Alanında güncel bilgi sahibi olduğu sürece isterse sıfır yayın yapsın öğretim görevliliğinden emekli olsun ister profluğa yükselsin kişinin kendisini bağlar.

Her alanda yarışma içerisinde olmamız gereken yurt dışındaki "Teaching Assistantlar" Amerika ve Avrupa'da ara teknik eleman yetiştirme ile mi uğraşıyor, yoksa başka vizyon ve misyonları mı var? Uluslararası bilimsel skalada Yabancı Dil bilmeyen ve bilimsel yayın yazamayan biri kolay kolay Akademisyen olamıyor, bu anca bizim gibi "dayı, amca, torpilin işlediği ülkelerde geçerli". Dolayısıyla Öğr. Gör. kesinlikle küçümsenecek bir ünvan değil ve teknik-literatür bilgisinin yanında, muhakkak Yabancı Dil bilgisi iyi olmak zorunda, çünkü bu adam HOCA.
 
Alinan puanlarla övünme gibi bir durum söz konusu değil algıyı çarpıtmayalım lütfen. Yabancı dil akademinin yahut evrensel bilimin yapı taşlarından biridir. Burada dert yakındığımız şey değiştirilen sınav sistemi değil. Yıllarca bir sınavı geçemeyip, yabancı dil adına bir düzey oluşturamayan kişilerin akademiyi ortaokul, lise seviyesine çekmeleridir. Kusura bakmayın akademide bir yol kat etmek istiyorsanız bu köprüyü geçmek zorundasınız. Bilimsel yayına, uluslararası kongreye veya branşınıza yönelik uluslararası bir araştırmaya kalkıştığınızda kilit noktası tabii yabancı dildir. Her ne kadar Yds'nin İngilizce bilmekle alakası olmadığını savunsanız da bu sınavı layıkıyla verdiğinizde sizde yabancı dil adına bariz bir katkı sağladığının farkına varacaksınız.
 
M

MYCE

Guest
Bir ışık elde etmek için gerekli olan elektriği, kabloyu, düğmeyi, ampülü vs. dünyanın, neresine götürürseniz götürün aynı şeklide çalışır. Bırakın dünyayı, evrenin neresinde olursanız olun bu sistem düğmeye basınca çalışır. Dolayısıyla fen bilimleri hizmet eden bir alandır, hizmet kalitesi iyi ise, hizmetin mâliki onu her yerde sunabilir (satabilir) ve dil de biliyorsa daha iyi olur, bu şüphesiz.
LAKİN
Bu topraklarda yaşamış, büyümüş, buranın havasıyla, suyuyla, kitabıyla yoğrulmuş bir sosyal bilimci ise gümrük kapısını geçtikten sonra araştırmacı ya da üretici değil, ancak araştırma ya da üretimin bir malzemesi olur. Yani bildiklerini anca burada sunabilir (satabilir). Dolayısıyla bir sosyal bilimci eğer içtimaîyatı ithal etmek için dil öğrenecekse, öğrenmese de olur. Literatürde "aydın yabancılaşması" ya da "aydın ihaneti" gibi anahtar kelimelerle bir miktar tarih okuması neyi kastettiğimi daha iyi açıklayacaktır.

Kısaca, fen bilimlerinde dil bilmektir, sınavdır, ne derseniz doğrudur. Lakin sosyal bilimlerde bilinmesi istenen dilin mahiyeti, gerekliliğini tartışmalı hale getirir. Burada ortak amaç ve hedefle toplanmış bir sosyal grubu teşkil ediyoruz. Bir şeylerle itham ederken keskin ifadeler kullanmanız yanlış.
Çıkacak olan yönetmelik de bu hususlara yönelik çıksa keşke diyeceğim ancak, hem bu beklenti muhatabı için çok üst düzey, hem de teknik olarak pek kolay değil.
 

DOKTORALI

Öğrenci
2. yönetmelik kesin çıkacak neyin şühpesindesiniz anlamış değilim. Ayrıca norm kadro yönetmeliğine en az 3 4 kere ek düzenleme gelir. Personel d.b bile anlamamıl yeni yönetmeliği yoruma çok açık bu durum kafamızı agrıtabilir diyolar.
Ayrıca ales yds puanıyla övünenden akademisyen falan olmaz ingilizce bilmek farklı bişey yds den puan almak farklı bişey. Dil ve alesi 90 üstü olup tornavida bile tutmayı bilmeyen ar.gör lerde gördük (teknik bölüm için konuşuyorum) dil ve alesi sınırda geçmiş olup gözü kapalı sistem tasarlayan kuran tulumla çalışan ar gör. de gördük. Akademide önemli olan kişinin uzmanlık alanındaki bilgisi ve alanındaki hakimiyetidir. Ydsden yüksek puan almak değil ingilizce bilmek akademisyenin evrenselleşmesi sağlar.

- - - Güncellendi - - -

Myo öğretim görevlisi alım şartlarının yükseltilmesi konusuna gelince myo larda önemli olan öğretim görevlilerinin yükselmesi doktoralı olması doç olması değil kendini alanında güncel tutması, piyasada ihtiyaç duyulan yeni bilgileri teknolojileri takip etmesi ve bu bilgiler doğrultusunda iş dünyasına ara teknik eleman yetiştirmektir. Alanında güncel bilgi sahibi olduğu sürece isterse sıfır yayın yapsın öğretim görevliliğinden emekli olsun ister profluğa yükselsin kişinin kendisini bağlar.

tornavida tutmayı bilmiyor ne demek. ales dil ile ne lakası var bu dediginizin. sanki uygulama sınavımı yapılıyor. ales dil olsada olmasada yazılı sınavla giriyor herkes.
 

Ar-Gör

Öğrenci
Neden iki yönetmeliği de aynı anda yayınlamadılar merak ediyorum doğrusu

Arkadaşlar dil tartışması gayet güzel ve benim bu konuda söylemek isteğim şey şu: Bence de akademisen sıfatına kendini layık gören herkesin dil bilmesi gerekli ki bu öncelikle kendi kişisel dünyası için o bireye sınırsız kapılar açabilecek bi durum.. Ama özellikle MYO'lardaki "Ders Verecek" öğretim görevlilerinin bu göreve gelebilmeleri için dil puanına tabi tutulmasının zorunlu kılınmasına (vereceği ders ingilizce değilse) katılmıyorum.. Çünkü bahsi geçen öğretim görevlisinin makale yazma gibi bi yükümlülüğü yok ki ilk etapta alanında iyi olması yeter.. Hepimizin bildiği gibi ülkemizde sınavlar rakip eleme odaklı bir sistem üzerine kurulu.. Burada çözüm şu anda YÖK'ün tabiri caizse kartlaşmış akademisyenler için uygulamaya yeni başladığı dil eğitim bursu uygulamasını yeni akademisyen adayları için de uygulamaya alması olacaktır kanaatindeyim.. Mesela bir öğretim ya da araştırma görevlisi adayına diyecek ki gel 1 yıl sana dil bursu vereyim ve 1 yılın sonunda dil puanını verirsen göreve devam et yok veremezsen sözleşmeni iptal edeyim gibi.. Tabi bu şu an çok ütopik gelebilir ama dil puanı almak için harcanılan zaman dikkate alınırsa mantıklı bi yaklaşım olduğu görülebilir.. Neyse bunu buraya yazdım ama esas konu evet neden iki yönetmelik aynı anda yayımlanmadı?? Bilmiyoruz, Pazartesi'yi bekliyoruz ya da umarım olmaz ama Aralık ayına kadar gidecek bir sürecin içine sokulduk ve isyan çıkmasın diye parça parça veriyorlar!!
 
Son düzenleme:

DOKTORALI

Öğrenci
arkadaşlar dil tartışması gayet güzel ve benim bu konuda söylemek isteğim şey şu: Bence de akademisen sıfatına kendini layık gören herkesin dil bilmesi gerekli ki bu öncelikle kendi kişisel dünyası için o bireye sınırsız kapılar açabilecek bi durum.. Ama özellikle myo'lardaki "ders verecek" öğretim görevlilerinin bu göreve gelebilmeleri için dil puanına tabi tutulmasının zorunlu kılınmasına (vereceği ders ingilizce değilse) katılmıyorum.. çünkü bahsi geçen öğretim görevlisinin makale yazma gibi bi yükümlülüğü yok ki ilk etapta alanında iyi olması yeter.. Hepimizin bildiği gibi ülkemizde sınavlar rakip eleme odaklı bir sistem üzerine kurulu.. Burada çözüm şu anda yök'ün tabiri caizse kartlaşmış akademisyenler için uygulamaya yeni başladığı dil eğitim bursu uygulamasını yeni akademisyen adayları için de uygulamaya alması olacaktır kanaatindeyim.. Mesela bir öğretim ya da araştırma görevlisi adayına diyecek ki gel 1 yıl sana dil bursu vereyim ve 1 yılın sonunda dil puanını verirsen göreve devam et yok veremezsen sözleşmeni iptal edeyim gibi.. Tbi bu şu an çok ütapik gelebilir ama dil puanı almak için harcanılan zaman dikkate alınırsa mantıklı bi yaklaşım olduğu görülebilir.. Neyse bunu buraya yazdım ama esas konu evet neden iki yönetmelik aynı anda yayımlanmadı?? Bilmiyoruz, pazartesi'yi bekliyoruz ya da umarım olmaz ama aralık ayına kadar gidecek bir sürecin içine sokulduk ve isyan çıkmasın diye parça parça veriyorlar!!

hocam sorun artık myo unda öğretim görevlisinin makale yazma vb. Sorumluluğu olmaması değilki. şöyle düşünelim önceden öğretmen yoktu lise mezunları öğretmen olarak atanıyordu.ama şu anda çok fazla lisans mezuunu öğretmen varken lise mezunu öğretmen ataması ne kadar mantıklı olurdu ki atanmıyorda artık. şimdi önceden akademisyen sıkıntısı vardı dil şartı yoktu. şu anda doktora mezunu yada öğrencisi kişiler işsiz gezerken lisans mezunu olan kişilerin dil şartı olmadan akademisyen olması ne kadar mantıklı.
 

Ar-Gör

Öğrenci
hocam sorun artık myo unda öğretim görevlisinin makale yazma vb. Sorumluluğu olmaması değilki. şöyle düşünelim önceden öğretmen yoktu lise mezunları öğretmen olarak atanıyordu.ama şu anda çok fazla lisans mezuunu öğretmen varken lise mezunu öğretmen ataması ne kadar mantıklı olurdu ki atanmıyorda artık. şimdi önceden akademisyen sıkıntısı vardı dil şartı yoktu. şu anda doktora mezunu yada öğrencisi kişiler işsiz gezerken lisans mezunu olan kişilerin dil şartı olmadan akademisyen olması ne kadar mantıklı.

Hiç mantıklı değil.. O konuda sonuna kadar katılıyorum ve hiçbir Lisans mezununun akademisyen olmasını da şahsen istemiyorum çünkü Lisans mezuniyeti artık bi farklılık yaratan değer değil ki zaten Lisans'ta çok başarılı olan yoluna durmadan devam eder diye düşünüyorum
 

DOKTORALI

Öğrenci
hiç mantıklı değil.. O konuda sonuna kadar katılıyorum ve hiçbir lisans mezununun akademisyen olmasını da şahsen istemiyorum çünkü lisans mezuniyeti artık bi farklılık yaratan değer değil ki zaten lisans'ta çok başarılı olan yoluna durmadan devam eder diye düşünüyorum

tamam işte hocam aynı şeye çıkıyoruz. Artık şartları günümüz koşullarına göre güncellemeleri gerekiyor. Normal şartlar altında 30 kere myo okullarına dil şartı gelirdi ama torpil nasıl yapacaklar o zaman. Bırakın kişiye özel ilanı ben kişiye özel bölüm açıldığını biliyorum ki bunu sizde biliyorsunuzdur.
 

qrace07

Öğrenci
tamam işte hocam aynı şeye çıkıyoruz. Artık şartları günümüz koşullarına göre güncellemeleri gerekiyor. Normal şartlar altında 30 kere myo okullarına dil şartı gelirdi ama torpil nasıl yapacaklar o zaman. Bırakın kişiye özel ilanı ben kişiye özel bölüm açıldığını biliyorum ki bunu sizde biliyorsunuzdur.
Arkadaşlar dil konusunda haklı olduğunuz aşikar ama kendimden örnek verecek olursam şu şekilde izah edebilirim. Alanım "Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği" ve alanımda 5 yıllık bir deneyimim var. Dil bilgimi sorarsanız, mesleki ingilizceye hakimim. Yökdil veya YDS hiçbirisine girmedim çünkü alanımla ilgili herhangi bir içerik yok her iki sınavda da. Şimdi ben Öğretim Görevlisi ilanlarını takip ediyorum ve açılırsa başvuruda bulunacağım. Şayet kadro alırsam sizce bu yanlış mı olacak?

Nokia 5110 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi.
 

Genç Aday

Öğrenci
Tabi ki dil konusunda haklısınız. Bir akademisyenin okuduğu yabancı bir makaleyi anlaması kendisinin yabancı dilde bir ürün çıkarması gerekirse bunu sözlü olarak anlatması gerekir en azından girişimde bulunabileceği kadar bilmesi gerekli. Ancak bunun 100 puan üzerinden yarısına yakınını şu varsa şöyle işaretle bu şekilde devam ediyorsa buna dikkat et gibi formüllerle elde edebileceği bir sınavdan çok yazılı yanında bir düzeyde sözlü ve doğaçlamaya yakın bir kıstasının da olması görüşündeyim ben.
 

enerjim

Öğrenci
Her alanda yarışma içerisinde olmamız gereken yurt dışındaki "Teaching Assistantlar" Amerika ve Avrupa'da ara teknik eleman yetiştirme ile mi uğraşıyor, yoksa başka vizyon ve misyonları mı var? Uluslararası bilimsel skalada Yabancı Dil bilmeyen ve bilimsel yayın yazamayan biri kolay kolay Akademisyen olamıyor, bu anca bizim gibi "dayı, amca, torpilin işlediği ülkelerde geçerli". Dolayısıyla Öğr. Gör. kesinlikle küçümsenecek bir ünvan değil ve teknik-literatür bilgisinin yanında, muhakkak Yabancı Dil bilgisi iyi olmak zorunda, çünkü bu adam HOCA.

Öğretim görevliliğini küçümsemiyorum. Ama bizim üniversite yapımızda öğretim görevliliğinden beklemen alanında uzman olması, kendini güncel tutması özellikle teknik bölümlerde ara eleman olarak yetişecek olan öğrenciye iş yapmayı el becerisi öğretebilmek. Doğal olarakda o becerilere sahip olmak gerekiyor. (bence bu 4yıllık teknik bölüm hocaları içinde şart olması lazım) Bu sebeple öğretim görevlisi için şartları fazla yükseltmeye gerek yok olarak görülüyor.
Bence bu konuya takılmaktansa torpili önlemek gerek. Alım şartlarını yükseltmek torpile engel olmuyor malesef. Ben yüksek lisansa başlayıp sadece ders döneminde ayda 1 defa gelip tez döneminde hiç gelmeyip teorik çalışıp!! (tezini hocasına yukardan emirle yazdıran) mezun olan tonla insan biliyorum. Amaç öğretim görevlisi için min. şartı sağlayıp torpille hoca olmak. Kendiniz söylüyosunuz yds geçilemeyince yökdili getirdiler diye asıl sebepde belli aslında. Hadi diyelim öğ. Görevliliğine 50 dil puanı sartı geldi bu bir sınırlama mı olacak yökdil varken?
Öğr.gör. Bir sınırlama olacaksa objektif bir teknik beceri veya alan bilgisi sınavı olması gerekir.
 

erdal34

Araştırma Görevlisi
YÖK sayfasındaki ikinci yönetmelik yani atamaya ilişkin yazıda "endüstri tarafından akademiden talep edilen "

"öğretim elemanı alaminda güçlük çekilen alanlarda "

"bunun yanı sıra beceriye dayalı alanlarda "

diyor .

Yani her branşta değil,bazı alanlarda dil ve ales olmayacak.

Benim anladığım,güzel sanatlar, konservatuvarlar,spor bilimleri gibi alanlarda bu uygulanacak.Bu alanlarda tecrübeli olup , ales ve dil geçemeyen insanlar var.Hayatlari sanat ve sporla geçmiş.
Ben bu alanlar diye düşündüm
Fikri olanlar yazsın lütfen.
 

enerjim

Öğrenci
tornavida tutmayı bilmiyor ne demek. ales dil ile ne lakası var bu dediginizin. sanki uygulama sınavımı yapılıyor. ales dil olsada olmasada yazılı sınavla giriyor herkes.

Alesi yds si yüksek olan herkes hoca olamaz olmamalı. Akademisyenlik saçma sapan sınavlardan yüksek puan almayla yada kitap ders notu ezberleyip gno kasmayla olunacak bir meslek değildir. Farklı meziyetleri vardı. Bilim bir yemekse akademisyen aşcıdır. Tarif yazmayla aşcı olunmaz önlük takılacak mutfaga girilecek.
Evet uygulama sınavı yapılmıyor alan sınavında puanlama adamına göre yapılıyor ona birşey demiyorum. Ama yüksek puanlar almak bir ayrıcalık değildir yada torpile bir sınırlama değildir. Ydsden BİRİLERİ!!geçemeyince yökdil geldi diye kendiniz söylüyosunuz. Ama zeka ölçülse teknik/alan bilgisi ölçülse liyakat olsa kriter yükseltmeye gerek yok. (Haklılık payınız sadece yds ye emek vermiş olmanızdan kaynaklıdır. Sizin yds ile geçmiş olmanız bir meziyet sahibi olduğunuz anlamına gelmez. Yds saçma sapan bir sınavdır bence.)
 

mr.galata

Öğrenci
İELTS geçerli olduğu zamanlarda en kötü alan 3.5 aliyordu, YDS denkliği 55 e denk geliyordu ve sonrasinda denklik düşürülmüştü bunu biliyoruz, geçen zamanında geçti İngilizceyi daha ne yaziyim
 

selam5454

Öğrenci
herşey mükemmel herşey tamam bir de dil yds yökdil tartışması başladı.. yahu 3 aydır bir şey bekleniyor. soru işaretleriyle dolu, sakız gibi bir yönetmelik çıkıyor karşımıza .. neyimiz doğru ki dil sınavını tarışıyoruz... bir o var kıstas belirleyen o bari elimizden gitmesin .. mevzu o değil ki
 

mollose0

Öğrenci
YÖK sayfasındaki ikinci yönetmelik yani atamaya ilişkin yazıda "endüstri tarafından akademiden talep edilen "

"öğretim elemanı alaminda güçlük çekilen alanlarda "

"bunun yanı sıra beceriye dayalı alanlarda "

diyor .

Yani her branşta değil,bazı alanlarda dil ve ales olmayacak.

Benim anladığım,güzel sanatlar, konservatuvarlar,spor bilimleri gibi alanlarda bu uygulanacak.Bu alanlarda tecrübeli olup , ales ve dil geçemeyen insanlar var.Hayatlari sanat ve sporla geçmiş.
Ben bu alanlar diye düşündüm
Fikri olanlar yazsın lütfen.

Ben de sizin gibi düşünüyor, belirlenecek bu özel alanlara dair meselenin ucunun açık gözükmesini bir şaibeye bağlamıyorum. Burada yönetmelik yayımlanmadan haftalar evvel dahi benzer şeyler konuşuluyor ve meslekî eğitim, sanat ve spor bölümlerinde bu tür düzenlemelerin olabileceğini tahmin ediyorduk.

Bu bölümler dışında alım kriterleri daha önce de yazdığım üzere belki “yetki devri” kapsamında üniversitelere bırakılabilir/esneklik imkânı tanınabilir. Fakat şu var ki taban puanlar dışında üniversiteler zaten bilhassa dil konusunda kendi kıstaslarını koyabiliyorlar, örneğin dil tabanını 80’e çekiyorlar vesaire... Dolayısıyla bu tür bir serbestlik daha ziyade taban puanda oynama ile sonuçlanabilir mi, bilemiyorum. Bir ihtimal de okulların yahut YÖK’ün bu puanların yüzdelerinde değişikliğe gidebilmesi ki ben bunun gerekli olduğuna inanıyorum (ALES’in not ortalamasını bir kenara koyuyorum -zira tartışmaya çok açık ve bu konuya girmek istemiyorum- yabancı dilden etkili olması düpedüz komiktir, rezalettir, bize yakışandır).

Benim düşüncelerim böyle hocam.
 

wxyz_06

Öğrenci
ARTIK YETER!

Arkadaşlar ALES, YDS, YÖKDİL vb. tartışmasını farklı bir başlık altında yapın lütfen. Asıl konuyu bıraktık bu tartışmaya döndük. 4 aydır hiçbir ilan yayınlanmıyor farkında mısınız acaba???
 
Üst