Arkadaşlar norm kadro dışındaki kadrolara YÖKten bir hafta içinde izin alınabiliyor. Kendi üniversitemden takip ettiğim kadarıyla böyle.
Norm dışı kadro taleplerinde 2/3 kuralının uygulanması can sıkıcı. Bu kuralı esneten üniversiteler var mı?
Ben de kadro beklediğim için yakından takip ediyorum kendi üniversitemde bu süreci, yöke gönderdikten sonra yaklaşık 7-8 gün içerisinde onay aldığını söyledi üniversite. Üniversite sistem üzerinden kadro taleplerini gönderiyor ve YÖK değerlendiyor. Hatta üniversitemin YÖK temsilcisini aramıştım ne kadar sürer bu süreç kadro bekliyoruz mağduruz minvalinde görevli çok uzun sürmeyeceğini söylemişti zaten . Şu an resmi gazetede yayımlanmasını bekliyoruz.
Norm dışı kadro taleplerinde 2/3 kuralının uygulanması can sıkıcı. Bu kuralı esneten üniversiteler var mı?
Merhaba, ilk defa yazıyorum. Bu başlığın konusu olmadığı için öncelikle özür dilerim. Ancak, bu konu başlığı çok aktif olduğu için buradan sormak istedim. Bilgisi olanlar cevaplayabilirse çok memnun olurum. Bildiğiniz gibi, bazı üniversiteler akademik kadro ilanlarında "doçentler dr.öğretim üyesi kadrosuna, profesörler de doçent kadrosuna başvuramaz" koşulunu bildiriyor. Bazılarında ise, böyle bir koşul yok... Anlayamadığım konu şu: doçent unvanlı bir kişi dr. öğretim üyesi kadrosuna razı ise; üniversiteler neden daha donanımlı olan bu kişiyi almamak için direnir??
Bu koşulun yasal bir dayanağı var mıdır? Hukuki açıdan yapılabilecek bir şey var mıdır, acaba? Örneğin, bu koşul dava edilip, yürütmeyi durdurma kararı alınması mümkün müdür? Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim.
Noktaatışı ilanlar da bugün!
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sivil Havacılık Yönetimi Dr. Öğretim Üyesi ilanına "işletme alanında doktora yapmış, çalışan mutluluğu ve aile işletmeciliği üzerine çalışmalar yapmış olmak." diye nitelik belirlemiş. Havacılık mezunu olup, alanımda da uzun yıllar deneyim sahibi olarak söylüyorum ki, lisans eğitimim ve deneyimim boyunca 'aile işlemeciliği vb.' bir söylem duymadım.
Şaşırdık mı? Tabiki de hayır!
Nokia 5110 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi.
Öğretim üyesi veya öğretim elemanı farketmiyor, birçoğu kişiye özel açılıyor. Kabullenip planları buna göre yapacaksak, akademik bir kariyer planlamayalım demektir bu. Yazık!Öğretim üyesi ilanlarının %99'u isme özel açılır. Keşke böyle olmasa fakat bu böyle. Aksini beklemek sizi hayal kırıklığına uğratır. Kabullenip, planları buna göre yapmak gerek. Maalesef...
Noktaatışı ilanlar da bugün!
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sivil Havacılık Yönetimi Dr. Öğretim Üyesi ilanına "işletme alanında doktora yapmış, çalışan mutluluğu ve aile işletmeciliği üzerine çalışmalar yapmış olmak." diye nitelik belirlemiş. Havacılık mezunu olup, alanımda da uzun yıllar deneyim sahibi olarak söylüyorum ki, lisans eğitimim ve deneyimim boyunca 'aile işlemeciliği vb.' bir söylem duymadım.
Şaşırdık mı? Tabiki de hayır!
Nokia 5110 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi.
Hocam, bu bölüme deneyim şartı ile Öğretim Görevlisi alımı yapılabildiği için kısa yoldan kişiye özel alım yapmaya çalışıyorlar, olay bu bence...Ikı hafta kadar once bır vakıf unıversıtesının Sıvıl Havacılık Kabın Hızmetlerı bolumu ılanında (ogretım gorevlısı) Radyo Sınema ve Televızyon mezunıyet sartı vardı.
Sonra tepkı almıs olmalı, ılanın gerı cekıldıgını duyurdu.
Öğretim üyesi veya öğretim elemanı farketmiyor, birçoğu kişiye özel açılıyor. Kabullenip planları buna göre yapacaksak, akademik bir kariyer planlamayalım demektir bu. Yazık!
Nokia 5110 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi.
Genel anlamda bakıldığında bazı noktalarda size katılırım ama kalkıp X bölümü için Z nitelikli birini aday göstermek yanlış, ben bunu kastediyorum.Hocam daha önce de yazmıştım ben. Akademi, üzerine plan yapılacak bir kariyer değil. "İsme özel" dediğiniz şey bütün dünyada böyledir. Kimse sadece puanı yüksek diye bir akademik pozisyona birini getirmez. Ha torpil oluyor mudur? Kesinlikle. Ama şu durum da var. Ben mesela öğretim görevlisiyim. Yıllardır bölümü, üniversiteyi, dersleri, öğrencileri biliyorum tanıyorum. Doktoramı bitirmişim. Ve doktoramı bitirdiğim için Dr. Öğr. Üyesi olmak istiyorum. Üniversitenin de esasında ders anlatacak fazladan birine ihtiyacı yok. Ne yapılıyor? Evet, bu tür durumlarda ilan isme çıkıyor. Diğer türlü ben, beni alacak başka bir yere gideceğim. Bu defa oraya alışmaya çalışacağım vs. Benim yerime bir Dr. Öğr. Üyesi gelecek. Bunlara gerek var mı? Yok. Bu yüzden doktorasını bitirmiş öğretim görevlisinin üniversite bir anlamda yükselmesini sağlıyor. (Doçent alımları da, profesör alımları da hep böyledir. Normalde doçentliğini kazananı, profesorlugunu hak edeni direkt ata değil mi? Yok. Yine ilana çıkılıyor. Bölümün doçente ihtiyacı olsa bile, bölümde doçentliğini almış biri varken neden macera arasın ki üniversite? Ha iş dönüp dolaşıp "Ama ben daha nitelikliyim."e geliyorsa az önce de dediğim gibi, bir kuruma dahil olmada tek kriter yüksek puanlara sahip olmak, iyi yayınlar yapmak olmuyor. Dünya çapında bir akademisyeniz yaptığınız yayınlar nedeniyle, boşta kalmanız zaten mümkün değil.)
Keşke bu tür durumlar başka türlü çözülse. Ama millet olarak birbirimize hiç güvenmedigimiz için böyle kılıflar buluyoruz.
Bunları genel anlamda söylüyorum. Yoksa sizin verdiğiniz örnekte belki de sıradışı bir durum vardır. Genel anlamda söylüyorum; çünkü sosyal medyada bu meselenin önü arkası bilinmeden boş yaygaralar kopariliyor çoğu zaman. Ama akademik camia işin aslını astarını bilir ve normal görür bunları.
Genel anlamda bakıldığında bazı noktalarda size katılırım ama kalkıp X bölümü için Z nitelikli birini aday göstermek yanlış, ben bunu kastediyorum.
Örneğin benim alanım havacılık, ilanlara bakıyorum nitelik olarak, Çeko, Radyo Televizyon, Endüstri Müh. vs. alakasız nitelikler belirleniyor. İsyanımız buna bizim.
Nokia 5110 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi.