"Gitmeseydiniz, ne mal olduklarini biliyordunuz, oh olsun"cular;
1,5 sene boyunca Turgut Ozal'da gorev yaptim, ki cemaatin c'siyle uzaktan yakindan alakam hicbir zaman olmamistir, son derece Ataturkcu bir aileden gelirim, hayat gorusum/tarzim da kendileriyle taban tabana zittir neredeyse. İlanlari cikasiya kadar ozel sektor ve diger akademi girisimlerim sonucsuz kalinca, aklimda yokken sansimi deneyip hakkimla kazandim. Ki, tanidigim mesai cevrem de modern, akilci ve mantik cercevesinde hareket eden insanlardan olusmaktaydi. Bulundugumuz ortamin/kurumun kalitesini yukariya gecmek, bir sey katmaya calistik son dakikaya kadar.
Ama bir sabah kalkip bakiyorsunuz ki, kapiya kilit vurulmus, ne olacagi mechul bir durum kac gundur. Soruyorum simdi, ozel sektore (referansla/referanssiz) basvurularimdan sonuc aldigim(!) icin, devletin lisansustu egitim alanlara sagladigi fevkalade(!) burslar/imkanlar oldugundan, devlette binlerce kadro acilmasina(!) ve kadrolasma olmamasina(!) ragmen mi ben burada bulundum acaba?
Burasi sonucta yasalar cercevesinde, bir ayagi da devlete bagli sekilde kurulmustu. Guya...
Sent from my iPhone using Tapatalk